Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (4)

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (4)

"(Yunanistan'ın darbeci askerleri iade etmemesi) Öyle görünüyor ki Avrupa'dan gelen bazı baskılar dolayısıyla bu kararı aldılar. Bu kararı kınadığımızı ifade ediyoruz, kabul etmediğimizi ifade ediyoruz. Bu karar Türkiye-Yunanistan ilişkilerine zarar verir

İSTANBUL (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Yunanistan'ın darbeci askerleri iade etmeme kararına ilişkin, "Öyle görünüyor ki Avrupa'dan gelen bazı baskılar dolayısıyla bu kararı aldılar. Bu kararı kınadığımızı ifade ediyoruz, kabul etmediğimizi ifade ediyoruz. Bu karar Türkiye-Yunanistan ilişkilerine zarar verir. Türkiye'de buna mukabil hangi adımları atacaksa onu kararlaştıracak ve atacaktır." dedi.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, CNN Türk'te katıldığı canlı yayında Hakan Çelik'in sorularını yanıtladı.

Kurtulmuş, terörle mücadele konusunda yaptığı değerlendirmede, PKK'nın Suruç'tan sonra hem Suriye'den, Irak'tan aldığı lojistik destek hem de DEAŞ ve FETÖ ile yaptığı stratejik ittifaklarla devlete ve millete diz çöktürmek için harekete geçtiğini söyledi.

Burada herhangi bir şey yapılacaksa önce bu terör örgütünün bütünüyle silahlardan elini çektiğini ifade etmesi, terör örgütüne yakın duran herkesin terörü lanetlemesi ve PKK'ya karşı verilen mücadelede gerçekten milletin yanında yer alması gerektiğini dile getiren Kurtulmuş, "Abdullah Öcalan'ın PKK terör örgütünü durduracak ya da yavaşlatacak bir etkisi var mıdır, kalmış mıdır?" sorusu üzerine şunları söyledi:

"Bir çatışmasızlık ortamı vardı. O zaman sözün kıymeti vardı. Artık sözün kıymeti kalmadı. Artık sözün değil, icraatın kıymeti var. 'Evet biz PKK olarak teslim olduk.' noktasına gelmeleri lazım. Çünkü bu savaşı bu şekilde şehirlere şey yapan, isyanı isyan haline dönüştüren, Türkiye'ye karşı bütün imkanlarıyla taarruza geçen PKK terör örgütüdür. Arkasındaki güçlerin desteğini alarak bu örgüttür. Dolayısıyla bu örgütün durdurulması, bu örgütün yaptığı bu işten mutlaka vazgeçirilmesi lazım. Bunun için bir kere biz devlet olarak terörle mücadele kapsamındaki bu süreci aynı kararlılıkla sürdüreceğiz. Burada bu anlamda gelecek olan sözlerin de çok kıymeti kalmadığı kanaatindeyim."

- "Suikastları kullanabilirler"

Numan Kurtulmuş, "suikast tehlikesi"ne ilişkin soruyla ilgili de örgütlerin aşağı yukarı bilinen bütün terör yöntemlerini kullandığını söyledi.

Canlı bomba, bomba yüklü araçlar, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe teşebbüsü ve Reina'daki saldırı gibi bütün terör yöntemlerinin kullanıldığını, bunlardan bir tanesinin de suikastlar olduğunu aktaran Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Özellikle ortalığı bulandırmak, karıştırmak istiyorsanız birtakım etkili isimlere suikast teşebbüsü yaparsınız ve terör örgütleri olarak adı üstünde terörün amacı milleti korkutmak, sindirmek ve oluşturduğu o sosyal atmosfer içinde kendi siyasi sonuçlarını elde etmektir. Yani terör örgütlerinin hepsi biliyor ki diyelim işte DEAŞ, bu kadar terör saldırısı yaptı, herhangi bir yerde bağımsız devlet mi kuracak, kuramayacağını kendisi de biliyor. PKK bu kadar adi işler, bu kadar cinayetlerin içerisine giriyor 40 senedir, bilmiyor mu ki burada bağımsız bir devlet kuramayacak. Sizden, benden daha iyi biliyor. Ama yapmak istediği şey bir korku atmosferi oluşturarak siyasi bir sonuç elde etmektir. Biz bile konuşuyoruz, falanca örgüt diyoruz, filanca örgüt diyoruz. Oradan bir siyasi zemin oluşturuyorlar. Esas üzerinde durulması gereken bu, dolayısıyla bilinen terör yöntemlerinden birisi olarak suikastları da kullanabilirler. Etkili isimler üzerinden, halkı terörize edecek, korkutacak sindirecek ve kendi siyasi zeminlerini, neyse amaçları o amaçlarına ilişkin mesafe alabilecekleri eylemlere girebilirler. Onunla ilgili istihbarat çalışmaları yapıyor."

Kurtulmuş, "Suikastla ilgili istihbaratlar var mı?" sorusunu ise "Gelen bütün istihbaratlar değerlendiriliyor. Hiçbirisi atlanmadan gerekli tedbirler de alınıyor." şeklinde yanıtladı.

- Ortaköy'deki terör saldırısı

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Reina katliamcısının sorgusu sürecinde elde edilen bilgilerle yeni bazı hücreler de çökertildi mi, ortaya çıkarıldı mı, kamuoyunun da bilmediği şeyler de var mı?" sorusunu ise şöyle cevapladı:

"Bir kez daha teşekkür ediyoruz. İstanbul polisi hakikaten çok başarılı bir operasyon yaptı. Tabii katili yakaladıktan sonra onun arkasındaki bağlantılar, Türkiye içerisinde ve dışarısındaki bütün bunlara ulaşılmaya... Telefon kayıtları, nereye gitti, kiminle konuştu, ne yaptı, bunların üzerinden çok sayıda bilgiye ulaşılıyor. Ümit ederiz ki Reina katliamcısının arkasındaki esas güçlere ulaşılır. Ben ilk günden itibaren, ben bunu hiçbir bilgiye istinaden söylemiyorum ama topladığınız zaman anlaşılıyor ki bu sadece bu örgütün bir bir hücresinin yapmış olduğu bir eylem değil. Bunun arkasında farklı istihbarat birimlerinin desteği olduğu anlaşılıyor. İnşallah oralara kadar gider ve bunlar ortaya çıkar. Birtakım çok farklı istihbarat desteklerinin olduğu anlaşılıyor. Ümit ederim bunlar ortaya çıkar. Tabii ne kadar bu bilgilerin hepsini detaylı bir şekilde elde ettikleri bilgilerin üzerine gidiyor polisimiz, sonuçlara ulaşmaya gayret ediyor. Ümit ederiz ki bütünüyle oradaki tablo ortaya çıkar."

Kurtulmuş, "Rusya Büyükelçisi Karlov'un öldürülmesi sürecinde, bunun ucunun nereye doğru gitmekte olduğunu hissediyorsunuz?" sorusuna ilişkin "Öyle görünüyor ki bu şahıs FETÖ ile irtibatlı birisi. İrtibatları ortaya çıkıyor. Buradaki sonuç ne yani. Karlov'u öldürerek ne yapmak istediklerini açıkça görüyoruz. Türkiye ile Rusya'nın arasını açmaya çalışıyorlar, Türkiye ile Rusya arasında başlamış olan yakınlaşmayı kesmeye çalışıyorlardı. Çok şükür hem Türk tarafı hem de Rus tarafı meselenin bu tarafını gördü ve bu Karlov cinayetindeki esas amaç böylece gerçekleşmeden önlenmiş oldu. Çok netti, Türkiye ile Rusya'yı birbirinden ayırmak, müşterek çalışma zeminlerini ortadan kaldırmak ve aradaki sorunlarını derinleştirmek için yapılmış bir suikast." diye konuştu.

"Bu suikast eğer Rusya ile normalleşme süreci başlamadan yaşanmış olsaydı, ne olurdu acaba Türkiye-Rusya ilişkilerinde?" sorusunu Kurtulmuş, "Uçak düşürme krizinden daha ağır bir kriz ortaya çıkardı. Öngörülemedik bir yere gidebilirdi. Tabii ki Rusya ve Türkiye ikisi de büyük devlet hissiyatlarıyla hareket etmezler ama sonuçta son derece derin, son derece uzun yıllarda çözülebilecek sorunlar ortaya çıkabilirdi." şeklinde cevapladı.

- Yunanistan'ın darbeci askerleri teslim etmeme kararı

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Yunan yargısının darbe girişimiyle irtibatlı kaçan firari askerleri iade etmeme kararı üzerine Yunanistan'a karşı Türkiye önemli bir adım atmayı planlıyor mu?" sorusuna yönelik, şu değerlendirmede bulundu:

"Bu kararı kınıyoruz yani bu hiçbir şekilde dostluğa, komşuluğa, müttefikliğe yakışmayan bir karardır. Çok açık, darbe yapmaya kalkmış, yapamamış kaçmış yani yüzde yüz sabit olmuş bir suç var. Hele hele Yunanistan gibi darbelerden çok çekmiş olan bir ülkenin böylesine darbeci hain teröristleri Türkiye'ye iade etmemeleri anlaşılır gibi değil. Kaldı ki Sayın Çipras'ın verdiği sözler var. Öyle görünüyor ki Avrupa'dan gelen bazı baskılar dolayısıyla bu kararı aldılar. Bu kararı kınadığımızı ifade ediyoruz, kabul etmediğimizi ifade ediyoruz. Bu karar Türkiye-Yunanistan ilişkilerine zarar verir. Türkiye'de buna mukabil hangi adımları atacaksa onu kararlaştıracak ve atacaktır."

Kurtulmuş, "Önemli bir adım gelebilir mi Türkiye'den?" sorusu üzerine de "Gelebilir tabii." yanıtını verdi.

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :