Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (3)

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (3)

"(Firuzağa'daki gerginlik) Türkiye'ye yakışmayan bir görüntüdür. Ben her bakımdan Türkiye'ye yakışmayan bir saldırı, görüntü olduğunu ifade etmek isterim. Ancak bunun üzerinden de birkaç kişinin yapmış olduğu ve hiçbir şekilde tasvip edilmeyen, İslam'ın r

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İstanbul Firuzağa'da yaşananlarla ilgili, "Türkiye'ye yakışmayan bir görüntüdür. Ben her bakımdan Türkiye'ye yakışmayan bir saldırı, görüntü olduğunu ifade etmek isterim. Ancak bunun üzerinden de birkaç kişinin yapmış olduğu ve hiçbir şekilde tasvip edilmeyen, İslam'ın ruhuyla örtüşmeyen bu saldırıyı bahane ederek kimse de İslam'a, İslami değerlere, Müslüman topluma, Türkiye'nin büyük çoğunluğunu oluşturan Müslüman ahaliye hakaret etmeye kalkmasın" değerlendirmesinde bulundu.

Kurtulmuş, NTV televizyonunda katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

İstanbul'da Firuzağa'da bir plakçı dükkanında yaşanan olaya ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, bunun son derece çirkin bir saldırı olduğunu söyledi.

Oruç ibadetinin bizatihi tahammül olduğunu, bu ibadetin oruç tutanların tahammülünün üzerine kurulduğunu dile getiren Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Bu maalesef tam bir IŞİD kafasıdır. Türkiye'ye yakışmayan bir görüntüdür. Ben her bakımdan Türkiye'ye yakışmayan bir saldırı, görüntü olduğunu ifade etmek isterim. Ancak bunun üzerinden de birkaç kişinin yapmış olduğu ve hiçbir şekilde tasvip edilmeyen, İslam'ın ruhuyla örtüşmeyen bu saldırıyı bahane ederek kimse de İslam'a, İslami değerlere Müslüman topluma, Türkiye'nin büyük çoğunluğunu oluşturan Müslüman ahaliye hakaret etmeye kalkmasın. Onların inançlarıyla dalga geçmeye kalkmasın. Dolayısıyla burada densiz bir saldırı, her bakımdan kınadığımız bir saldırı üzerinden hiçbir şekilde Türkiye'de bir kutuplaşmanın zemini ortaya çıkmasın diye temenni ederiz. Kabul edilecek bir saldırı değildir."

Özgür Gündem gazetesiyle dayanışmak için nöbetçi genel yayın yönetmenliği kampanyasına katılan 3 gazetecinin tutuklandığı belirtilerek, değerlendirmesi sorulan Kurtulmuş, "Burada aslolan o gazeteyle ilgili teröre verilen açık destektir. Ancak bu tür şeylerde aslolan biliyorsunuz Türk hukuk sisteminde bu anlamda serbest olarak yargılamanın devam etmesi, tutuklama hali ise istisnai bir haldir. Dolayısıyla bizim hukuk sistemimiz basınla ilgili tutuklamayı bu kurallar içerisinde görmüştür." dedi.

Bunun yargı kararı olduğunun altını çizen Kurtulmuş, "Bizim 'Şöyle olsaydı, böyle olsaydı' diyecek şeyimiz yok ama bizim yargı sistemimizde aslolan, esas olan tutuksuz yargılanma meselesidir. İstisnai olan tutuklama kısmıdır. Dolayısıyla bu yargının tamamen kendi elindeki delillerle vereceği bir mütalaa bir karardır. Ama ben prensibi söylüyorum, prensip olarak böyle olması bizim sistemimizin ana prensibidir." diye konuştu.

Gazetecilerin tutuklanması ve Firuzağa'daki olay alt alta konulduğunda, bunların Türkiye'nin imajını bozduğu şeklindeki eleştirilere katılıp katılmadığı yönündeki soru üzerine Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Türkiye'nin imajı meselesini aslında İslamofobya ile ilintili görmek lazım. İslamofobya yani İslam karşıtlığı, İslam düşmanlığı konusunda özellikle son birkaç yıldır bir Türkiye karşıtlığı da İslam düşmanlığının çok somut alanlarından birisi haline gelmiştir. Türkiye karşıtlığının içerisinde de bir Erdoğan karşıtlığı. Dolayısıyla bunların her üçü bir şekilde İslamofobya'nın içinde görülmesi gereken hususlardır. Yani bir taraftan Firuzağa saldırısında asla tasvip etmediğimiz birtakım saldırılar gibi ya da bir taraftan IŞİD'in saldırıları gibi zaten İslam'ın köküne, ruhuna, aslına, esasına, nezaketine, nezahatine uymayan birtakım uygulamalar ve anlayışlar, diğer taraftan da birbirine karşı gibi görünse de 'Aman bir fırsatını bulalım da Müslümanlara, özelde Türkiye'ye saldıralım' diye ellerini ovuşturarak bekleyen İslamofobya çevreleri. Dolayısıyla bunlar eş zamanlı olarak birbirine sanki hizmet ediyormuşçasına, birliktelerdir, bir el bunları yönetiyorlar demiyorum, bunu asla söylemiyorum. Ama baktığınız zaman onun yaptığı iş ona yarıyor, onun yaptığı iş ötekine yarıyor. Dolayısıyla buna karşı Türkiye'nin çok dikkatli olması lazım."

İslamofobya ve Türkiye düşmanlığı karşısında mücadele verilecekse hep beraber olunması gerektiğine dikkati çeken Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Bunun yolu da bizim bu topraklarda asırlardır yaşadığımız kültürümüzün, geleneğimizin özlerini, köklerini bilmektir. Bunun temelinde karşısındakine saygı vardır. Bunun temelinde hoşgörü vardır. Bunun temelinde insanları Yaradan'dan ötürü sevmek vardır, herkese saygı vardır. İnsanlara saygı, insanın kendisine saygısının bir göstergesidir. Herkesin bu anlamda da bir başkasına zarar vermemek için eline, diline, beline sahip ol prensibiyle asırlardır bu topraklarda uyguladığı bir İslam geleneği vardır. Dolayısıyla burada hepimizin bu çizgide ortak bir tavır sergilememiz lazım. Birilerinin yanlış uygulamaları, birilerinin İslam'a karşı yapmış olduğu haksız saldırılar, asla bizi bir içine kapanıp özür dilemeci tavır içerisine iletmesin. Bizim hiç kimseden hiçbir şekilde çekinecek bir halimiz yok ama sonuçta hiç kimsenin de 'İslam adına şunu yapıyorum' diyerek, yanlış şeyler yaparak İslam'ı karalama hakkı da olmadığı kanaatindeyim."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :