Başbakan Yardımcısı Işık:

Başbakan Yardımcısı Işık:

"Belli ki bazı ülkeler, aslında DEAŞ'ın oluşturduğu istikrarsızlığı, bölgenin yeniden şekillenmesi için bahane olarak görmüş. Bugünlerde daha net olarak ortaya çıkmaya başladı ki, bölgenin bölünmesi, parçalanması, küçük küçük devletçikler oluşturulması ba

KOCAELİ (AA) - Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, "Belli ki bazı ülkeler, aslında DEAŞ'ın oluşturduğu istikrarsızlığı bölgenin yeniden şekillenmesi için bahane olarak görmüş. Bugünlerde daha net olarak ortaya çıkmaya başladı ki, bölgenin bölünmesi, parçalanması, küçük küçük devletçikler oluşturulması bazı ülkelerin güvenliği için gerekliymiş." dedi.

İzmit ilçesinde Büyükşehir Belediyesi Antikkapı SEKA Park Restoran'da muhtarlarla bir araya gelen Işık, burada yaptığı konuşmada, bölgenin 1. Dünya Savaşı'ndan beri en önemli altüst oluşu yaşadığını, tam bir türbülans içerisinde olduğunu söyledi.

Bölgede, özellikle "Arap Baharı'nın kışa dönmesi"yle Suriye'de zalim Esed'in kendi halkının üzerine bomba yağdırması, Irak'ta 2003'de başlayan işgal girişimi, Yemen, Libya gibi pek çok ülkenin ciddi bir istikrarsızlığın içine girmesinin, bölgeyi sıkıntılı sürece soktuğunu belirten Işık, "Bu sürecin kolay kolay sonuçlanmayacağı da belli. En son bölgede kısa zaman büyük bir alanı kontrol eden DEAŞ terör örgütü ve bu terör örgütü ile mücadele iddiasıyla bölgedeki yeniden yapılanma önümüzdeki sürecin de ana belirleyicisi olacak." diye konuştu.

- "Bazı ülkeler DEAŞ'la mücadeleyi örtü olarak kullanmış"

DEAŞ terör örgütünün en fazla zarar verdiği, Suriye ile Irak'tan sonra en fazla can kaybının yaşandığı ülkenin Türkiye olduğunu ifade eden Işık, "DEAŞ terör örgütünden en fazla mağdur olan ve en çok zarar gören ülkenin Türkiye olması, hele hele bir de 'Şu anda biz DEAŞ'la savaştık. DEAŞ'ı kovduk. Türkiye cihadistleri destekliyor.' gibi pek çok yalanı maalesef 'DEAŞ'la mücadele ediyorum' diyen ülkelerin medyalarında görmek tam bir haksızlık, tam bir hadsizliktir. Türkiye DEAŞ'la mücadele etti. DEAŞ, mücadele edilmesi gereken bir örgüt ama belli ki bazı ülkeler, DEAŞ'la mücadeleyi kendileri açısından bir örtü olarak kullanmış. Belli ki bazı ülkeler, aslında DEAŞ'ın oluşturduğu istikrarsızlığı, bölgenin yeniden şekillenmesi için bir bahane olarak görmüş." şeklinde konuştu.

"Kendileri birleşmeyi, bütünleşmeyi konuşurken, savunurken, ekonomik alanda, siyasi alanda güç birliğini savunurken, nedense mesele Orta Doğu olunca, birileri 'Daha fazla bölünsün, daha fazla parçalansın, daha küçük devletçikler oluşsun' mantığı ile hareket ediyor." diyen Işık, "DEAŞ'ın sahneden çekilmesi aslında bunların gerçek niyetinin de su yüzüne çıkmasına sebep oldu. Hele hele birkaç gündür bölgemizde yaşanan hadiseler bundan sonraki sürecin daha sıkıntılı olacağının göstergeleri, işaretleridir. İşte böyle bir durumda, Türkiye'nin bölge ülkesi olarak bu gelişmelere kayıtsız kalması, 'aman bana ne canım, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın' anlayışı kabul edilen bir anlayış değil. Eğer, 'bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın' dersek o yılan eninde sonunda bize çok ama çok zarar verir." değerlendirmesinde bulundu.

- "Kıbrıs Barış Harekatı'ndan sonra halk desteğinin en güçlü olduğu operasyon"

Birilerinin terör koridoru oluşturup, bölgenin tamamen istikrarsızlaştırılması için çok ciddi plan hazırladığını vurgulayan Işık, terör koridoruna bir hançer gibi saplanan Fırat Kalkanı Harekatı'nın, oyunun ilk aşamasını bozduğunu, 2 bin kilometrelik alanın hem terör örgütü DEAŞ'tan temizlendiğini hem de PYD'nin, YPG'nin bir başka terör örgütünün burada yuvalanmasına müsaade edilmediğini kaydetti.

Zeytin Dalı Harekatı ile Afrin bölgesinin de PYD, PKK, YPG terör unsurlarından temizlenmesi için mücadele verdiklerini anlatan Işık, "Bu zor ve yoğun bir mücadele ama Türkiye için olmazsa olmaz bir mücadele. Bugün bu mücadeleyi vermezsek yarın çok daha büyük bedeller ödenmesi kaçınılmazdır. Milletimizin desteği tam. Zeytin Dalı Harekatı, Kıbrıs Barış Harekatı'ndan sonraki halk desteğinin en güçlü olduğu operasyon. Bu aslında milletimizin yaklaşan tehlikenin ne kadar farkında olduğunun da göstergesi. Afrin'de şehit olan askerlerimizin Allah şehadetlerini kabul etsin." ifadelerini kullandı.

- "YPG'nin Kandil'den talimat aldığını ABD ve CIA biliyor"

"Bölgemizden binlerce kilometre uzaktaki bazı ülkeler maalesef bölgenin istikrarını, huzurunu, esenliğini ve güvenliğini düşünmek yerine kendi çıkarlarını en yüksek düzeye çıkaracak strateji izliyorlar. Bunun için de terör örgütleriyle iş birliği yapmaktan çekinmiyorlar." diyen Işık, şöyle devam etti:

"İşte Amerika Birleşik Devletleri... Kendilerine defalarca PYD'nin, YPG'nin, PKK'nın ve KCK'nın Suriye kolu olduğunu söyledik. Defalarca bunları konuştuk. Aslında bizim bir şey söylememize de gerek yok. Eğer bunların istihbarat örgütü CIA'e, 'Bu PKK ile YPG arasındaki organik bağ nedir?' diye sorsalar, çok net olarak söylüyorum ki, YPG'nin Kandil'den talimat alan, yani PKK'nın üst düzey terör kadrosu tarafından bizzat yönetilen örgüt olduğunu kendilerine söylerler. Bunu zaten CIA söylemiyorsa ya gerçeği saklıyordur, ya da istihbarat örgütü olmaktan çıkmıştır. Başka bir ihtimal yok. Aynı şey bütün batı istihbarat örgütleri için de geçerli. Bize sürekli akıl vermeye, ders vermeye çalışan Avrupa, resmen ve alenen terör örgütleriyle iş birliği yapıyor. Gerekçe ne? Bir başka terör örgütüyle mücadele. Ama bir başka terör örgütüyle mücadele etmek için terör örgütü kullananların kesinlikle ama kesinlikle bilmesi gereken bir şey var ki, o da o terör örgütünün günün birinde kendilerine de zarar vereceğidir. Bu kaçınılmazdır."

- "Türkiye bölgenin istikrarsızlaştırılmasına izin vermeyecek"

Işık, Türkiye olarak, bir taraftan DEAŞ'la mücadeleyi yürütürken, diğer taraftan özellikle PYD, YPG terör örgütlerini de aynı kategoriye koyup, onlarla da mücadeleyi sürdürdüklerini belirterek, "Bütün müttefiklerimize ve dünyaya diyoruz ki, bakınız bu da bir terör örgütüdür. DEAŞ'ı mücadele açısından ne kadar önemsiyorsak, PYD, YPG'yi de o kadar önemsemeliyiz. Çünkü DEAŞ bir toplama örgüttür. Ama PYD, YPG maalesef Kürt kardeşlerimizin de başına musallat olan bir örgüttür. Bölgenin uzun vadede huzuruna, istikrarına en önemli tehdidi oluşturan örgüt PYD, YPG'dir. Bu terör örgütüyle iş birliğini kesin. Bırakın bu terör örgütüne silah vermeyi, bize taahhüdünüz olan silahların geri toplanması işine bir an önce başlayın. Hani Rakka operasyonu bitince silahları toplayacaktınız. Ne oldu? Eğer sözünüzün eri iseniz derhal bu silahları toplamaya başlayın. Eğer sözünüzün eri iseniz Münbiç'ten derhal PYD, YPG unsurlarını çekin ve siz de çekilin. Münbiç'i asli sahiplerine bırakın. Türkiye bu noktada bütün imkanlarını seferber edip, bölgenin un ufak edilmesine, bölgenin küçük uydu devletler kurulup, bölgenin istikrarsızlaştırılmasına müsaade etmeyecek. Şu anda bütün gayretimiz, çalışmamız ve mücadelemiz bu noktada." diye konuştu.

- "Bu kadar operasyona rağmen ekonomimiz tıkır tıkır işliyor"

Şu anda büyük bir operasyon yürüttüklerini, dünya konjonktürünün o kadar da güllük gülistanlık olmadığına dikkati çeken Işık, şunları kaydetti:

"Ama, Allah'a hamdolsun buna rağmen ekonomide önemli başarılar da art arda geliyor. 2017 yılını inşallah, mart ayının sonunda açıklanacak, yüzde 7 civarında bir büyüme ile kapatacağız. 2017'nin tamamında sanayi üretimi yüzde 6,3 arttı. Bu son 5 yılın rekoru. Yani Türkiye bir taraftan operasyon yürütecek, bir taraftan Türkiye'nin bölgede etkisizleştirilmesi için yapılan operasyonlara direnecek, bir taraftan maalesef özellikle Batı medyasındaki o kara propagandaya direnecek ama ekonomimiz de Allah'a hamdolsun tıkır tıkır işleyecek. Üçüncü çeyrekte dünyada en fazla büyüme kaydeden ülke Türkiye oldu. İnşallah yılın tamamında da dünyada en fazla büyüme kaydeden ilk 3 ülke arasına Türkiye girmiş olacak. Biz samimiyetle çalışıyoruz. Ülkemiz için, milletimizin geleceği için çocuklarımızın çok daha güçlü ve müreffeh bir Türkiye'de yaşamaları için gece gündüz çalışıyoruz. Bu çalışmalarımız da bundan sonra gücümüz yettiği kadar sürdüreceğiz."

Konuşmasında başta sağlık ve eğitim olmak üzere, Kocaeli'de gerçekleştirilen kamu yatırımlarıyla ilgili bilgi veren Işık, daha sonra muhtarlarla ve bürokratlarla toplantı yaptı.

Programa, Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Osman Aslan, İl Emniyet Müdürü Necati Denizci, İzmit Kaymakamı Ersin Emiroğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, AK Parti İl Başkanı Şemsettin Ceyhan, İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan, AK Parti İzmit İlçe Başkanı Hasan Ayaz, Türkiye Muhtarlar Derneği Kocaeli Şube Başkanı Vedat Yoldaş, mahalle ve köy muhtarları ile bürokratlar katıldı.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :