Avrupa Kardiyoloji Birliği'nden Türkiye'ye büyük onur
Medicana International Ankara Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ersin Sarıçam, Covid-19’un kalp sağlığı üzerindeki etkilerine dair çalışmalarıyla 2025 Fellow of the ESC unvanına layık görüldü.
Medicana Sağlık Grubu Kardiyoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Ersin Sarıçam, Avrupa Kardiyoloji Birliği (European Society of Cardiology - ESC) tarafından bilimsel mükemmelliğin simgesi olarak kabul edilen "Fellow of the ESC" (FESC) 2025 unvanına layık görüldü.
Doç. Dr. Sarıçam, özellikle Covid-19 virüsünün kalp sağlığı üzerindeki etkilerine yönelik yaptığı kapsamlı bilimsel çalışmalarla bu prestijli unvana hak kazandı. Covid-19 ve ani kalp ölümleri arasındaki ilişkiyi araştıran çalışmaları, uluslararası literatüre katkı sağladı.
"Covid kalp yorgunluğu ile ani ölüme neden olabilir"
Pandemi döneminde aktif olarak sahada görev yapan Doç. Dr. Sarıçam, çalışmasının detaylarını şöyle anlattı:
“Pandemi sonrası virüsün kalbi nasıl etkilediğini araştırdık. MR sonuçları normal olan bazı hastalarda Kardiyak PET taramasında kalp kasılmalarında yorgunluk ve tembellik gözlemledik.”
Doç. Dr. Sarıçam, MR sonuçları normal çıkan fakat ritim bozukluğu ve ani ölüm yaşayan hastalarda, Kardiyak PET görüntüleme yönteminin tanıda kritik rol oynadığını belirtti. Çalışmalarıyla, virüse bağlı kalp yorgunluğunun tıbbi literatüre girmesini sağladı.
“Araştırmamızla birlikte tanı kriterleri değişti ve Covid öyküsü olan bireylerde Kardiyak PET ile ani ölüm riski azaltılabilir hale geldi,” diyen Sarıçam, özellikle Covid geçirmiş, 40 yaş üstü ve ailesinde kalp hastalığı öyküsü olan bireylerin yılda bir kez mutlaka kalp kontrolü yaptırmaları gerektiğini vurguladı.
“Şahsım, hastanem ve ülkem adına gurur duyuyorum”
Çalışmalarının uluslararası kılavuzlarda kaynak gösterilmesinin, yeni bilimsel hedefler için önemli bir motivasyon olduğunu dile getiren Doç. Dr. Ersin Sarıçam, şu ifadeleri kullandı:
“Bu unvanı şahsım, hastanem ve ülkem adına gururla taşıyorum. Bilimsel çalışmalarımızın dünya literatüründe yer bulması, Türkiye’nin sağlık alanındaki akademik gücünü de ortaya koyuyor.”

Kaynak:
