Atatürk Havalimanı'ndaki terör saldırısı davası

Atatürk Havalimanı'ndaki terör saldırısı davası

Terör örgütü DEAŞ'ın gerçekleştirdiği terör saldırısıyla ilgili 36'sı tutuklu, 4'ü firari 46 sanığın yargılanmasına devam edildi- Tüm tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına ve dosyanın esas hakkında mütalaa için savcılığa gönderilmesine karar veren mah

İSTANBUL (AA) - Atatürk Havalimanı'nda 28 Haziran 2016'da 46 kişinin yaşamını yitirdiği ve 163 kişinin yaralandığı, terör örgütü DEAŞ'ın gerçekleştirdiği terör saldırısıyla ilgili 36’sı tutuklu, 4'ü firari 46 sanığın yargılandığı davanın beşinci duruşması tamamlandı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki salonda yapılan duruşmada, sanıklar ve avukatları tahliye talebinde bulundu.

Tutuklu sanıklardan Ümit Çırakoğlu, 21 aydır tutuklu olduğunu ve hayatının mahvolduğunu söyleyince, müştekilerden "Bizim çocukların hayatı ne olacak? Bizim çocuklarımız ağaçta mı yetişti." tepkisi geldi. Sanık avukatı Heyyan Fidan’ın "Müştekiler sürekli laf atıyor." demesi üzerine, müştekiler de "Haksız mıyız?" dedi.

Fidan, "Buradan terörist çıkmaz, kimse eylem yapmadı. DEAŞ ile bağlantıları olsa herkesi tehdit ederler. Avukat bile tutmazlar, asıl suçlu aranmıyor. Burada gariban insanlar tutulmuş." şeklinde beyanda bulunarak, güvenlik gerekçesiyle bir sonraki duruşmaya müştekilerin alınmamasını talep etti.

Bu sözler üzerine, müştekiler Avukat Fidan'a tepki gösterince, Mahkeme Başkanı da "Siz müştekilerle çok uğraşıyorsunuz. Duruşmanın düzenini ben sağlıyorum." diyerek, avukatı uyardı.

Avukata tepkinin sürmesi üzerine, duruşmaya bir süre ara verildi.

- "Oğlumun damatlığı, kınası duruyor"

Aranın ardından söz alan müşteki Mustafa Haznedaroğlu, saldırıda düğününe 1 hafta kalan oğlu Tevfik Yusuf Haznedaroğlu’nu kaybettiğini belirtti.

Avukatların sanıkları savunduğunu ifade eden Haznedaroğlu, "Bir avukat da desin, 'şu müvekkil suçludur.' Ben bu ülkeye 35 yıl hizmet vermiş emekli askerim. Beşiktaş saldırısında da avukatlar aynı ifadeleri kullanıyorlar. Ben burada savcımıza, kolluk kuvvetimize kimseye laf söyletmem. Hepimiz ekmek için çalışıyoruz. Bizim canımızı yakarcasına savunma yapıyorlar. Bir tane oğlum vardı benim, köküm kurudu. Soyağacıma bakamıyorum." ifadelerini kullandı.

Saldırıda hayatını kaybeden Tevfik Yusuf Haznedaroğlu’nun annesi Cevriye Haznedaroğlu da "Yusuf onların oğlu olsaydı da çıkıp sanıkları böyle savunurlar mıydı? Benim oğlumun damatlığı, kınası duruyor. Düğününe bir hafta kala vefat etti. Onlar benim oğlumu değil, beni de öldürdüler. Buraya 8 ilaç içip geldim. Artık ben ölsem de olur. Hayatımda en çok sevdiğim varlığı benden aldılar. Avukatlar güzel konuşuyorlar ama boş konuşuyorlar." dedi.

- "Reina zanlısının avukatının samimiyetine nasıl güveneyim?"

Bu sözlerin ardından söz alan bazı sanıkların avukatı Atanur Demir, müştekilere yönelik "Sizin oğlunuz suçsuz yere 2 senedir cezaevinde yatsa ne olurdu?" ifadesini kullandı.

Atatürk Havalimanı’ndaki terör saldırısında kardeşi Yasin Özal’ı kaybeden müşteki Aynur Banu Kaplan aynı zamanda Reina saldırısında 39 kişiyi öldürüp, 79 kişiyi de yaralayan Abdülkadir Masharipov’a yönelik şunları kaydetti:

"Reina saldırısını gerçekleştiren katil bizzat ortada. Bu avukat o katilin savunmasını yapıyor. Ben bu avukatın samimiyetine nasıl güveneyim? Burada müvekkilleri hakkında o kadar ajitasyon yaratıyorlar. Benim kardeşim 27 yaşında 10 aylık evliydi. Eşinin hamile olduğunu bilmeden vefat etti. Allah’ın adını ağzınıza alıyorsunuz ama bu saldırı mübarek ramazan gününde gerçekleşti. Saldırıdan dolayı 46 aile ilaçlarla ayakta durmaya çalışıyor. Peki benim kardeşimin günahı neydi? Sanıkların aileleri duruşmaya gelmiş, benim hain çocuğum olsa ben sokağa çıkamam. Ben devletten adaletin yerini bulmasını istiyorum. İdam bu sanıklara kurtuluştur, içeride çürüsünler."

- "Torunum yetim büyüyor"

Saldırıda hayatını kaybeden Yasin Özal’ın annesi Ümmügülsüm Özal da "Gelinim bir aylık hamileydi. Benim torunum yetim büyüyor. Çocuğumun suçu havalimanında çalışmak mıydı?" dedi.

Müştekilerin dinlenilmesinin ardından görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, olay yeri inceleme tutanakları, otopsi raporları, samimi sanık beyanları ve kuvvetli suç şüphesi gerekçesiyle tutuklu sanıkların bu hallerinin devamı yönünde karar verilmesini talep ederek, esas hakkında mütalaa hazırlamak için dosyanın kendisine gönderilmesini istedi.

Talepleri değerlendiren mahkeme heyeti, tutuklu 36 sanığın bu hallerinin devamına hükmetti.

Dosyanın esas hakkındaki mütalaa için savcılığa gönderilmesine hükmeden mahkeme heyeti, duruşmanın 9-13 Temmuz arası kesintisiz olarak Silivri’de yapılmasına karar verdi​.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler