ANTALYA (AA) - Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, "Her şeyi hukukun üstünlüğünü gözeterek değerlendirmek durumundayız. Bu memlekette kim hainlik yapıyorsa bunun bedeli en ağır şekilde ödenmelidir, ödetiliyor." dedi.

Antalya Büyükşehir Belediyesi kasım ayı olağan meclis toplantısı, Büyükşehir Belediye Başkanı Türel başkanlığında ASAT'ta gerçekleştirildi.

Gündeme alınan 76 maddenin görüşüldüğü toplantıda konuşan Türel, cumhuriyetin kuruluşunun 93'üncü yıl dönümü ve yaklaşan 10 Kasım dolayısıyla bir kez daha Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle yad ettiğini bildirdi. Siyasiler olarak elde ettikleri makamları cumhuriyete borçlu olduklarını ifade eden Türel, "Eğer cumhuriyet olmasaydı Tunceli'nin bir köyünden çıkmış sayın Kemal Kılıçdaroğlu CHP'de Genel Başkan olamazdı veya Kasımpaşa'da bir yoksul evinden çıkmış sayın Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olamazdı, Erzincan'da doğmuş sayın Binali Yıldırım Başbakan olamazdı." diye konuştu.

Ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Türel, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan başta olmak üzere siyasilere yapılan saldırıları esefle kınadıklarını da bildirdi.

Cumhuriyetin seçilmişlere saygıyı gerektirdiğini ancak siyasetin bir suç imtiyazı haline dönüştürülmemesi gerektiğini, gazeteciliğin de buna benzerlik taşıdığını kaydeden Türel, "Bizler siyasetçiler olarak, gazeteciler fikir insanları olarak hiçbir imtiyaza sahip değildir. Türkiye bir hukuk devletidir, muz cumhuriyeti değildir. O yüzden makamlarımızı bir imtiyaz haline dönüştürebileceğimiz hiçbir husus bir hukuk devletinin kabulü değildir." dedi.

Türel, suç örgütlerine destek olmak, bunlar ve terör örgütleri ile iş birliği yapmak, siyasetçiliği bir imtiyaz haline getirmenin kimsenin kabul edebileceği bir husus olmadığını vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Çıkıyor bir siyasetçi 'Sırtımızı PKK'ya dayadık.' diyor. Bunu kim kabul edebilir, yazıklar olsun. Ondan sonra da siyasetçi diye söylediklerine, yaptıklarına göz yumacağız. Kimse kusura bakmasın, hiçbir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının onları savunma hakkı yoktur. Aynı şey gazeteciler için de geçerli. Türkiye'de tutuklanan veya gözaltında olan gazeteci kisvesi altındaki insanların suç listelerine bakıyorsunuz adam öldürmek var, banka soymak var, tecavüz var. Fikir suçu yüzünden Türkiye'deki cezaevlerinde kalan gazeteci sayısına baktığınızda ya hiç yok ya da bir tane var, o da gözaltı sürecinde. Her şeyi hukukun üstünlüğünü gözeterek değerlendirmek durumundayız. Bu memlekette kim hainlik yapıyorsa bunun bedeli en ağır şekilde ödenmelidir, ödetiliyor."

- 100. Yıl Spor Kompleksi alanı

CHP Meclis Grup Sözcüsü Songül Başkaya, Yüzüncü Yıl Caddesi'nde yapılan 33 bin kişilik stadyum ve 10 bin kişilik kapalı spor salonu alanı karşılığında TOKİ'ye verilen 40 bin metrekarelik arsaya yapılacak ticari alanla ilgili ihalenin yarın gerçekleştirileceğini hatırlatarak, TOKİ'nin yeni planlarının mevzuata aykırı yapıldığını savundu.

Başkaya, "İtirazlar görüşülmeden bu kadar acele niye? Yarın ihale ile satışı yapılacak. İhaleyi alanlar ve kararı verenler açısından sıkıntı yaratabilir. 19 meslek kurulunun oluşturduğu eş güdüm kurulunun itirazı var. İtirazımız planlama ilkelerine uygun olmadığına yönelik." diye konuştu.

Konuyla ilgili eleştirilere yanıt veren Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, her türlü iş ve işlemin hukuk, mevzuat, yasa, yönetmelik nezdinde devam ettiğini bildirdi.

33 bin kişilik stadyumun ve 10 bin kişilik çok amaçlı spor salonunun uzunca bir zaman kaybına rağmen Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Gençlik ve Spor Bakanı ve kendi desteğiyle hizmete girdiğini ifade eden Türel, "Kötü mü oldu?" dedi.

Söz konusu alanın TOKİ'ye ait olduğunu ve bu kurumun bütçesinden stadyumun Antalya'ya kazandırıldığını anımsatan Türel, "İmar planı itirazı olmasına rağmen yargının verdiği karar bizim için makbul olandır. O süreç elbette devam edecektir. Bu büyük eserler Antalya'ya yapılıyorken mülkiyet sahiplerinin tasarrufu önemlidir. Bizi ilgilendiren hukuki olup olmadığıdır. Onun yeri de yargıdır. Bir şeye karşı çıkıyor isek onun yerine çözüm de üretmeliyiz. Sivil toplum kuruluşlarının da da görüşlerini önemsiyorum. Bütün yapılan işlemler mevzuata uygun, eğer değilse yargıdan döner. Antalya'nın kazancı olarak değerlendirilmelidir." açıklamasında bulundu.

AA