Hüseyin Altunbaş

Hüseyin Altunbaş

Anayasa kampanyası

12 Eylül’e kadar Türkiye’de Anayasa konusu 360 derece konuşulacak. 12 Eylül gibi anlamlı bir tarihte yapılacak referandum iletişim kampanyasını iyi yapan taraf ya da taraflar için başarılı geçecek.

Ulusalda gündemin çoğu Anayasa üzerinden gidiyor. Yine gitmeye devam edecek. Olağanüstü gelişmeler olduğunda ara verilecek sonra aynen devam.

Partiler Anayasa referandumunda kendi düşünceleri gibi Evet ya da Hayır oyu verilmesini sağlamak için kampanya yapacaklar.

Bu kampanyalar siyasetçilerle iletişimcilerin sıkı çalışması anlamına geliyor. Acaba kim bu işi ciddi yapacak. Ciddi yapanın skorunu 12 Eylül’de göreceğiz.

Kim iletişimcisini daha iyi çalıştırırsa referandumdan galip çıkacak.

Kim çizgi altı ve çizgi üstü iletişim yöntemlerini etkili ve zamanında kullanırsa kazanan olacak.

Bu iş bu kadar basit!

Formülü bu.

Eğer “bizim milletvekillerimiz yurdu karış karış gezecek ve halka bunu anlatacak” diyen parti varsa bu kesinlikle yetersiz olur.

Gezecek tabiî ki gezmesin demiyorum. Ama sadece gezerek başarıya ulaşılmıyor. Fiziksel gezme dışında bilgiyi iyi gezdirecek parti başarılı olacak. Bu da kampanyanın yerel ayağı ile olacak.

Yani yereli etkili kullanan parti ya da partiler anayasa kampanyasında kazanan olacak. Ulusalda konuşuluyor olması veya geziliyor olması dışında yerel mecraları hem halkla ilişkiler hem de reklam aracı olarak kullanan bir kampanyadan bahsediyorum.

Evet hem reklam aracı olarak hem halkla ilişkiler aracı olarak!

Sadece gazetelere basın bülteni göndererek amaca ulaşmayı düşünen varsa şimdiden başarısız olacağını söyleyeyim.

Entegre pazarlama iletişimi kampanyası yapılması lazım. 360 derece düşünülmesi lazım.

Yerelde gazeteyi, açıkhavayı, TV’yi, hep unutulan ve önemsenmeyen radyoyu ve yerel internet sitelerini iyi kullanan, fark eden Evet ya da Hayır cevabını istediği şekilde alacaktır.

Sadece Konya için söylemiyorum. Tüm Türkiye’de yereli iyi keşfeden ve kullanan parti bu referandumu kendi lehine çevirecektir.

Siyasetçilerin iyi reklamcı ve halkla ilişkilercilere ihtiyaçları olacak. Reklamcı ve halkla ilişkilercilerin de iyi siyasetçilere!

(Ya da hiç kampanya falan yapılması mı! Evet mi Hayır mı çıkacak Ahtapot Paul’a sorulsa! Olmaz mı?)



Mar Filmi

Anayasa değişikliği dışında Konya özelinde bir başka önemli gelişme de Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesinin başarılı mezunlarının Konya’ya Mar isimli bir film çekmek için geldikleri haberiydi. Konya Çumra’da çekilecek olan filmin yapımcı ve yönetmeni eski öğrencilerimizden Caner Erzincan. Yine oyuncular arasında da mezun öğrencilerimiz var. Sadece mezun öğrencilerden oluşmuyor film. Ulusalda bilinen oyunculardan oluşan iyi bir ekiple Konya’ya geliyor Mar ekibi.

Film sektörü eskisi gibi değil. Son yıllarda Türkiye yapımı dizi filmler ve sinema filmleri çoğaldı. Hem televizyon karşısında hem de sinemalarda Türkiye imzasını taşıyan filmleri hem biz hem de dünya seyreder hale geldi. Dizilerimiz Arap camiasında ülke pazarlamasına destek veriyor. Sinemalarda eskiden sadece Hollywood baskınken şimdi bizim kendi filmlerimizin baskısını hissedebiliyoruz. Ne güzel.

Dizi film sektörü de ülkelerin ve şehirlerin kendini pazarlamaları için önemli hale geliyor. Doğrudan ya da dolaylı yöntemlerle dizi filmler şehir pazarlamasında kullanılabiliyor. Polisiye filmler Miami veya San Francisco Sokakları doğrudan şehrin ismine yönelik filmlerden. Türkiye’de buna örnek Es-Es ve Adanalı filmleri verilebilir.

Ancak daha çok dolaylı yollardan şehrin pazarlaması söz konusudur. Dolaylı satış (soft sell) daha etkilidir artık.

Bu sebeple ülkeler ve şehirler şehri dolaylı hatırlatacak her ne varsa pazarlama iletişiminde kullanmaktadırlar.  

Aman o etkinliği bizim şehrimizde yapalım!

Bu toplantıyı bizim ülkemizde yapalım.

Bu filmi bizim şehrimizde çekelim.

Bu fabrikayı bizim mahallemizde kuralım.

Gibi…

Şehrimizde Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesinin yetiştirmiş olduğu mezun öğrencilerin yöneteceği ve oynayacağı bir film çekilecek olması şehrin pazarlaması için önemli yani.

Filmin ismi Mar. Filmler Çumra’da çekilecek. Konya’yı bilen ve tanıyan eski öğrencilerimizin Konya’yı unutmayıp burayı film çekmek için tercih etmelerini öncelikle tebrik etmek gerekir.

Konya’nın film çekilebilecek bir çok yeri var. Ama bunu kim biliyor ya da kim bunun pazarlamasını yapıyor. Hiç kimse!

Konya’nın film çekilecek bir plato olması için belki bu film başlangıç olur. Daha önce başka filmlerde çekildi Konya’da ama bunları bilinçli bir şekilde pazarlayabilmiş değiliz. Asmalı Konak Nevşehir’i pazarlamak için kullanılmış en iyi örnekti belki de. Ama o da sürdürülebilir olmadığı için unutuldu kenarda kaldı. Amaç şehrin akılda kalmasını sürdürülebilir hale getirmek. Bunu kim yapacak acaba!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum