Malum, şu bizim basındaki köşe yazarlarının klasik böbürlenme ifadesi vardır ya hani. “Ben size daha kaç zaman önceden bunun böyle olacağını söylemiştim ve bakın dediğim çıktı işte...” İlçemizin şuan başına gelen siyasi hüsrandan sonra, benim de aynen bu ifadeleri kullanmamın aslında tam zamanı, ama ben kendime bunu yakıştıramıyorum..

Tanıyanlar iyi bilir, yeminime zarar gelmez, ben yıllar önceden bu günler için bu ihtimalleri tahmin etmiş ve ilgililerine yalvarırcasına tedbir alınması için tam 4 yıldır çırpınıp durmuştum. Ama dinleyen ve takan nerdee?.. Bizdeki bu kadro ve kafa yapısı değişmedikçe daha çok, 4 değil 14–24–34 yıllar geçse dahi Karapınarımız’ın kara talihini değiştirmeye, değil AK PARTİ, AP AK PARTİ – EN AK PARTİ dahi ilçemizden yüzde 100 oy alarak iktidara gelse, değişen takvim sayfalarından başka bir şey olmaz.

Bence biz bu seçim döneminde de treni çoktan kaçırdık. Öyle ya 23 Temmuz’da hangi partinin ya da hangi adayın kazanacağının ne önemi kaldi ki? Mevcut iktidar partisinin icraatı ve ilçemize yaklaşımı malum ve değişecek tek şey, Obruk asıllı Kılınç vekilin yerine Cihanbeyli asıllı Ayşe vekilin, koltuğuna geçeceği, hepsi bu kadar. Diğer partilerden de kim seçilirse seçilsin, öncelikli olarak ilçemiz adına çalışmayacağına göre, biz bu seçimleri şimdiden geçelim. Bari 2011 yılındaki seçimler için bu günden itibaren ne yapabiliriz, onun yol haritasına şimdiden kafa yormaya başlasak, diyorum. (Bazılarının bu yazıyı okurken, gene bıyık altından gülümsediğini hissedebiliyorum)

“Kılavuzu karga olanın, burnu …… kurtulmaz” sözünü söyleyen atalarımızın bir bildiği olsa gerek. Bizim ilçenin uzun vadede kurtuluş senaryoları üretebilmesinin ilk adımı olarak, kanaat lideri dediğimiz, halkın genelinin kabulünü görmüş ve toplumda sözü dinlenir, duruş ve omurga sahibi insanların liderliğine ihtiyacımız var. Bu güne kadar olduğu gibi, gücü elinde bulunduranın (Maddi ve Makam gücü) kendini otomatik olarak güçlü olan haklıda sayılır ilkesiyle ilçemizin hayati konularında kendi doğrularına göre ve kendi çapında ürettiği projelerle bu günlere geldik. Ha günümüzden memnumsak ve her şey güllük gülistanlık diye biliyorsak zaten mesele yok. Ama yok biz bunların çok daha fazlasına layığız ve bu gidişat ilçemize yakışmıyor diyorsak, her yenilgiyi bir başlangıç sayarak ve mağlubiyetten ders çıkartarak, dimdik ayağa kalmamamız ve maraton koşusuna hazır olmamız gerekir. Tabi bunu içinde önce ve önce inanmış olmak ve inancını savunacak kadar yürekli olmak gerekiyor.

Lafı uzatmayalım, kısacası sözün özü şu ki; gelin 2011 seçimlerinin startını geç olmadan birlikte verelim ve bu seçimlerden, o seçim için ne çıkartabiliriz bir düşünelim haa ne dersiniz.

Bu konuda bana ne derseniz deyin tartışırım, ama nolur şunu demeyin, “Yahu gardaşım senin başka işin yokmuda, takıldın kaldın bir Karapınar Sevdasına, kaptırdın kendini gidiyorsun. Eğer ki sen bu konuda harcadığın enerjini ve tecrübelerini başka alanda değerlendirseydin, inan şu an “köşe” olmuştun ve ciddi bazı köşe başlarında olabilirdin.” İşte insanımızın güya bana sevgisinden bu şekilde yaklaşımı inanın beni kahrediyor. Geçmişimizi, törelerimizi, kültürümüzü ve kendimizi düşünmüyorsak bari geleceğimizi ve evlatlarımızı düşünerek, ilçemizin yarınları için bugünden bir şeyler yapmanın gayretine girelim. Giremeyecek olanlarımızda hiç değilse bu uğurda emek harcayanlara destek olamasa bile önünü kesmeye kalkmayalım.  En derin saygı ve selamlarımla.

ADAM GİBİ…

“Bir ülkede cücelerin boyu uzuyorsa,

O ülke için güneş batıyor demektir”

HİKMETLİ SÖZLER.