18 yaşında başladığı saat tamirini 51 yıldır aralıksız devam ediyor

18 yaşında başladığı saat tamirini 51 yıldır aralıksız devam ediyor

Konya’nın Sarayönü ilçesinde saat tamirciliği yapan 69 yaşındaki Üzeyir Kulcabay, zemberekle çalışan sarkaçlı saatlere 51 yıldır ayar veriyor. Çocukluğundan beri icra ettiği mesleğini ilk günkü aşka sürdürüyor.

Konya’nın Sarayönü ilçesinde saat tamirciliği yapan 69 yaşındaki Üzeyir Kulcabay, zemberekle çalışan sarkaçlı saatlere 51 yıldır ayar veriyor.

Elektronik parçalardan oluşan ve pillerle çalışan modern saatlerden farklı mutlak uyum içinde çalışan son derece hassas mekanik parçaların birleştirildiği sarkaçlı saatler, modern saatler karşısında popülerliğini yitirmiş olsa da halen tutkunları tarafından dekoratif olarak kullanılmaya devam ediyor.

İlçede tek kalan Üzeyir ustanın mütevazi atölyesine tamir için gelen sarkaçlı saatlerden çıkan sesler, ziyaretçilerini adeta geçmiş zamana yolculuğa çıkarıyor.

Kulcabay, çocukluğundan beri icra ettiği mesleğini ilk günkü aşka sürdürdüğünü belirterek, unutulmaya yüz tutan saat tamirciliğine devam ediyor. 

51 yıldır bu işi yaptığını anlatan Kulcabay, 1967'de "Ali Efe" isimli ustasından mesleği öğrendiğini, 1969'da da kendi atölyesini açtığını söyledi. 

- "Amelenin yevmiyesini alamıyorum"

Eskiden bu mesleğin bir cazibesinin olduğunu ancak saat tamirciliğinin artık ev geçindirmeye yetmediğine değinen Kulcabay, "Saatçilikten üç çocuğumu üniversitede okuttum.

Evimi yaptırdım. Dükkan aldım. Hiç unutmuyorum evimi yaptırdığım zamanlar iki ustanın, üç amelenin kazandığını, öğleye kadar kazanır, sonra onların başına giderdim. O kadar iyiydi işlerimiz. Şimdi bir ustanın yevmiyesini geçtim, amelenin yevmiyesini alamıyorum." diye konuştu. 

Üzeyir usta, mesleğini öğretebileceği bir gönüllü bulamadığından dert yanarak, yurt dışından ithal edilen dijital saatlerin de mekanik saatlerin, sarkaçlı saatlerin yerini alamayacağını anlattı. 

Zemberekle çalışan saatlerin artık üretilmediğini vurgulayan Kulcabay, şöyle devam etti:

"Bu saatler git gide kayboluyor. Tamamen ortadan kalktıktan sonra nereden bulacağız, nasıl olacak bilmiyorum. Bu saatler, kimisinin babasından, kimisinin akrabasından kalma saatler. Merakı olanlar buluyor. Mesela, gidiyor akrabasından istiyor, getirip burada yaptırıp evinde kullanıyor.

Bu saatlerin 70-80 yıllık olanı da var. Yani antikaya doğru gidiyor. Bunlara talep son zamanlarda çok arttı. Çok soran var. 'Ne yapacaksınız?' diye soruyorum. Kimisi eski ve antika olduğu için 'Çalışmasa da evimde dursun.' diyor." 

- "Çarkları benzinle yıkayıp geri takıyorum"

Sarkaçlı saatlerin sağlamlığına karşın artık yedek parça bulunmadığına değinen Kulcabay, "Bu saatler kolay kolay arıza yapmıyor. Senede veya 3-5 senede bir bakımı yapılması lazım. Yoksa pek arıza vermezler. Mekanizmayı söküyorum. Benzine atıyorum.

Parçaları, çarkları benzinle yıkayıp geri takıyorum. Komple dağıtmak yok. Parçaları kolay kolay kırılmaz. Kırılırsa eski parçalardan uyduruyoruz. Hurdaya ayırdıklarım var. Parça ihtiyacı olduğunda hurdalardan temin ediyoruz. Parça lazım olduğunda ancak bu şekilde bulabiliyoruz." diye konuştu. 

Meslek hayatında prensiplerinden ödün vermeden çalıştığını anlatan Kulcabay, bu zamana kadar işini "en iyi şekilde" yapmaya çalıştığını sözlerine ekledi.

2-001.jpg

4.jpg

6.jpg

7.jpg

Etiketler :