"17-25 Aralık'tan 15 Temmuz'a Alçaklığın Kısa Tarihi" paneli

"17-25 Aralık'tan 15 Temmuz'a Alçaklığın Kısa Tarihi" paneli

AK Parti İstanbul İl Başkanı Temurci:- "1 Kasım'da yeniden ayağa kalktığımızda 'Türkiye'de darbe olur' diye kimse düşünmedi. Bu ülke sadece milletin iradesiyle ayakta durmuyor. Birileri bir sistem kurmuş, bu sisteme çomak sokunca karşınızda darbeyi buluyo

İSTANBUL (AA) - AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci, "1 Kasım'da yeniden ayağa kalktığımızda 'Türkiye'de darbe olur' diye kimse düşünmedi. Bu ülke sadece milletin iradesiyle ayakta durmuyor. Birileri bir sistem kurmuş, bu sisteme çomak sokunca karşınızda darbeyi buluyorsunuz." dedi.

Birlik Vakfı İstanbul Şubesi, Cağaloğlu'ndaki Milli Türk Talebe Birliği Konferans Salonu'nda "17-25 Aralık'tan 15 Temmuz'a Alçaklığın Kısa Tarihi" başlıklı panel düzenledi.

Temurci, paneldeki konuşmasında "Türkiye'de neden darbeler var, neden terör saldırıları var?" soruları üzerinden değerlendirmelerde bulundu.

15 Temmuz'un planlayıcılarının bütün emeklerini bir gecede harcamayacağını bildiklerini aktaran Temurci, mücadelenin devam ettiğini söyledi.

Temurci, Sultan Abdülhamid'in "Ecdadımız çadırlarını sırtlanların geçiş yoluna kurmuş." sözünü anımsatarak, "Bu topraklarda darbe kültürü Türkiye Cumhuriyetinde başlamadı. Osmanlı'da ve Selçuklular'da da oldu. Osmanlı ve Selçuklu'da darbeler taht ve yönetim mücadelesidir. Jön Türklere kadar darbeler milletle mücadele için yapılmamıştı." dedi.

Jön Türk ve ittihat ruhunun yaşadığını dile getiren Temurci, "Bizler milletin adamları diye başlayınca tabloya Abdülhamid'i, Menderes'i, Özal'ı, Erbakan'ı ve Recep Tayyip Erdoğan'ı koyarız. Bu ülkeyi 33 yıl idare eden Sultan Abdülhamid, vefat ettiğinde Osmanlı darmadağın olmuştu. 15 Temmuz'u konuştuğumuzda Abdülhamid'in kaderiyle Recep Tayyip Erdoğan'ın kaderini eşitlemek istediler." ifadelerini kullandı.

Temurci, Abdülhamid'e yapılmak istenenin Erdoğan'a yapılmak istendiğini aktararak, şunları kaydetti:

"İttihatçı ve Jön Türkçü anlayış CHP içinde adeta kurumsallaştı. Devlet milletten uzaklaştırıldı. 1960'la 15 Temmuz'u konuşmak gerekir. Bugün Anadolu'ya gittiğinizde Adnan Menderes'in fotoğrafı vardır. 1 Kasım'da yeniden ayağa kalktığımızda 'Türkiye'de darbe olur' diye kimse düşünmedi. Bu ülke sadece milletin iradesiyle ayakta durmuyor. Birileri bir sistem kurmuş, bu sisteme çomak sokunca karşınızda darbeyi buluyorsunuz. FETÖ 1960'lı yılların sonunda bize ılımlı İslam diye sunulmak istendi. Bununla ilgili yazılmış çok sayıda kitap var. Hamdolsun ki o dönem millet anlayışını Milli Görüş'le seslendiren Erbakan hocamız da bir hareketin içine girmişti. O hareketin mücadelesinin sonunda Milli Görüş'ün, Milli Türk Talebe Birliğinin, Birlik'in ve bütün dava sahiplerinin zaferidir. O alçaklar o günden itibaren kimlerle iş tuttuğunu 15 Temmuz gecesinden önce 2013'te 17-25 Aralık'ta Gezi'den sonra Cumhurbaşkanımız bunları söylemişti. 'Bunlar PKK kadar aşağılıktır. Bunlara dikkat edin.' demişti.

Bu milletin her bir ferdinin siyasi görüşü ne olursa olsun birlik ve beraberlik içinde olması gerektiğine dikkati çeken Temurci, sözlerini şöyle sonlandırdı:

"Eğer bunu yapamazsak bizi önce darbeyle indirmeye çalıştılar. Sonra, Avrupa Parlamentosu bizi dışarıda bırakmakla, ABD'de NATO'dan çıkarmakla üstü kapalı tehdit etti. Türkiye, kendi coğrafyasında ayağa kalkacak ve yeniden bir dirilişe imza atmak zorunda. Biz artık siyaset yapmıyoruz. Bizim sorumluluklarımız çok büyük."

Hukukçular Derneği Başkanı avukat Mehmet Sarı ise 17 Aralık'ın Türkiye'deki muhafazakar tarihte izi silinmeyecek simge bir tarih olduğunu söyledi. 2013'te tarihsel bir süreç yaşandığını dile getiren Sarı, "Anadolu'dan çıkan kim olursa olsun ülkeye hizmette olanın yanında kalalım diye düşündük. Aslında ülkemiz yeni bir güce yeni uyanışa kavuştu. Asla ihtimal erilmeyen, vatana ve millete ihanet etmeyecekleri yönündeki algıya Türkiye'yi en büyük ihanetle karşı karşıya bıraktılar." diye konuştu.

Sarı, 17-25 sürecindeki hukuki zeminde yaşananları anlatarak, yaratılan algı operasyonun sadece Türkiye'deki ortaklarla yürütülmediğini kaydetti.

Gazeteci Ekrem Kızıltaş da Türkiye'nin enerji nakli açısından önemli bir köprü olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'nin önemini kullanamaz ve pazarlık edemez hale getirilmek istendiğini anlattı.

Kızıltaş "Her şey Türkiye'ye diz çöktürmek üzerinedir. Bütün mesele Türkiye'nin son 10-15 yıl içerisinde ayağa kalkmasıdır. Birileri ayağa kalkmamızı istemiyor. Kendi ayakları üzerinde duran Türkiye'yi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve onunla çalışan ekipleri tasfiye edip kendileri gelmek istediler. PKK onların elinde. Bu patlamalar mesajdır." dedi.

FETÖ'nün medya yapılanması hakkında bilgi veren Kızıltaş, sözlerini şöyle noktaladı:

"Bütün olan bitenin arkasındaki hikaye, 'Teslim ol ey Türkiye. Teslim ol ve kurtul.' İçimizdeki bazı beyinsizler de 'Teslim olalım.' diyor. Halbuki teslim olduğumuzda kurtulmak diye bir şey yok. Çünkü, karşımızdaki güçlerin tek derdi menfaat. İnsanlık diye bir şeyde zerre kadar nasipleri olmadığı için, 'Bunları azıcık soyalım ama makul bir şekilde geçinsinler.' diye bir şey kesinlikle düşünmeyecekler. Batı'da bir tek ferdin burnu kanadığında feryatları arşı tutan alçaklar... Suriye'de 600 bin kişi hayatını kaybetti, Irak'ta 2003'ten beri 2 milyona yaklaştı, Afganistan'da ölenlerin sayısı ne kadar bilmiyorum."

Avukat Hasan Ölçer de FETÖ'nün tarihsel kökleri hakkında değerlendirmelerde bulunurken, Birlik Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Alacacı da bir konuşma yaptı.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :