ANKARA (AA) - 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla, bazı siyasi parti ve sendika temsilcileri kutlama mesajları yayımladı.

DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, mesajında, partilerinin "Emek en yüce değerdir." anlayışını temel aldığını ve çalışanların hak mücadelesinden doğduğunu belirtti.

Açlık ve yoksulluk sınırlarının altında gelire sahip toplumun büyük çoğunluğunun bugün adeta yaşam mücadelesi verdiğini kaydeden Aksakal, şu ifadeleri kullandı:

"Esasen emekçi kesimlerin hak ve çıkarlarını korumak, yaşam standartlarını yükseltmek, insanca ve hakça bir düzeni sağlamak üzere yapılanmış sol siyasetin Türkiye nüfusunun yüzde 90'ını kucaklaması beklenirken, halkımız bu oranı yüzde 35'e kilitlemiş, bu, sözde solcu partilerin esaretine mahkum edilmiştir."

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan ise 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü Samsun'da kutlayacaklarını, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve mücadele arkadaşları olmak üzere kahraman ecdadı minnetle anacaklarını belirtti.

Kamu çalışanlarının içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtarılması için yeni bir sürecin başlatılacağına işaret eden Geylan, kamudaki sözleşmeli istihdamın kaldırılmasını istediklerini, aynı işi yapan kişilerin farklı statülerde çalışmasının doğru olmadığını vurguladı.

Geylan, temel ölçütlerinin kamu çalışanlarının insanca yaşayabileceği bir ücrete kavuşturulması olduğunu bildirdi.

- "Sendikal haklar siyasallaşmaktan kurtulamadı"

Şeker-İş Genel Başkanı İsa Gök ise 1 Mayıs'ı kutlamanın mutluluğunu yaşadıklarını belirtti.

İşçilerin anayasal hakkı olan sendikal hakların siyasallaşmaktan kurtulamadığını ve işçiler aleyhine işleyen bir sisteme dönüştüğünü ifade eden Gök, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Yıllardır işçilerin hakları konusunda ortaya konulan kuru bilgilerin dar kalıplarından kurtularak, üreten ve hak ettiğini alan 'Milli Üretim ve Çalışma Hayatında Dönüşüm Modeli'ne geçişin altyapısı hazırlanmalıdır. Başta kıdem tazminatı olmak üzere, asgari ücret, çalışma şartları, kiralık işçilik, geçici işçilik, meslek hastalıkları ve iş kazaları gibi 40 yerinden yara alan milli meseleyi bütün yönleriyle kucaklayarak, tüm tarafların menfaatlerini esas alan bir tedavi yöntemi, beyin ölümü gerçekleşmiş, sadece fişi çekilmeyi bekleyen hastayı yeniden hayata döndürecektir."