Prof. Dr. Ali Akpınar

Prof. Dr. Ali Akpınar

Zekât temizler

Orucun hikmetlerinden biri de, müminlere aç kalmanın ne demek olduğunu ve dolayısıyla açların durumunu hatırlatır. Sadece hatırlatmakla kalmaz, açlık çeken yoksulların halini düşündürür ve onlara yardım etmeye sevk eder. Onun için Ramazan ayında müminlerin sehâvet duyguları harekete geçer ve diğer aylara göre Ramazan’da yardımlaşma artar, fakir fukaranın evleri ve elleri infâk bereketiyle tanışır ve yüzler güler.

Aslında bu Peygamberimizin Ramazan güzelliklerinden birinin ümmete yansımasıdır. Zira her zaman cömert olan Peygamberimiz, Ramazan’da esen yeller gibi, yağan yağmurlar gibi olurdu. Onun için müminler Ramazan’da yoksulların da eksik olmadığı iftar sofralarında buluşurlar. Zira oruçlu bir mümine iftar ettirmek, kişiye oruç tutma sevabı kadar sevap kazandırır. Özellikle Ramazan ayında ve bayramdan önce ödenmesi gereken fıtır sadakası, oruç tutamayacak durumda olanların ödeyeceği fidyeler müminler arasında bu aydaki infâkın önemli bir yansımasıdır. Nisap miktarı variyete sahip olan müminler bu mübarek aya erişmenin şükrü olarak hem kendileri hem de çocukları için fıtır sadakası verirler. Meblağ olarak az gibi olan fıtır sadakaları tüm aile bireyleri adına ve herkes tarafından ödendiği için önemli bir yekûn oluşturur.

Çoğu zengin mümin de Ramazan’ı zekât ayı olarak kabul eder ve zekâtını bu ayda fakirlere verir. Aslında zekâtlar, mükelleflerin zengin olduğu aylarda ödenmelidir. Zira herkesin zengin olduğu zamanlar farklıdır. Sözgelimi insanlar ya miras yoluyla zengin olurlar, ya evlilik yoluyla zengin olurlar yahut da ticaret ve benzeri yolla zengin olurlar. Bu zamanlar da herkes için farklıdır. Zekâtın, her müslümanın zenginliğe ulaştığı ayda verilmesiyle, senenin bütün aylarında zekât verilir ve senenin her ayında fakirlerin eline ve evine zekâtlar ulaşır. Ancak bugün çoğu mümin, zekât ayını belirlemede ihmalkâr davrandığından, biraz da Ramazan’da infâk etmenin katmerli sevabına ermek isteğiyle zekâtlarını Ramazan’da verir olmuşlardır. Onun için Ramazan’da ödenen zekâtlar sayesinde müminlerin yüzü güler.

İslam’ın temellerinden biri de zekâttır. Kelime olarak zekât temizleyen/arındıran demektir. Evet, zekât temizler, arındırır.

Zekât, önce veren zengini temizler. Onu, bencillikten, cimrilikten, dünyevîleşme tutkusundan temizler. Ona paylaşmayı öğreterek zenginlik sınavını kazanmasını sağlar.

İkinci olarak zekât, fakiri temizler. Zengini kıskanmaktan, ona haset etmekten, zengine ve variyete düşman olmaktan temizleyerek fakirlik sınavında başarılı olmasını sağlar.

Üçüncü olarak da zekât malı temizler. Bazılarının sandığı gibi zekât, malı haramdan değil de, farkında olmadan mala karışmış olan şâibelerden temizler. Yoksa kişinin bile bile haramdan elde ettiği mal, zekât verilmekle temizlenmez. Haram yollardan elde edilen mal, hak sahibine ulaştırılmalıdır. Sözgelimi çalınarak, gasp edilerek elde edilen mal sahibine verilmeli ve helallik dilenmelidir. Fâiz, kumar, rüşvet, fuhuş gibi haram yollarla elde edilen mallar ise, sevap beklenmeden ihtiyaç sahiplerine verilerek elden çıkarılmalı, bir daha da bu yollara tevessül edilmemelidir.

Zekât, zekât vereni, alanı ve malı temizleyerek temiz bir toplumu oluşturur. Zengin ve fakir arasında kardeşlik köprülerini kurarak toplumu kaynaştırır. Özellikle yakınları birbirine yaklaştırır. Bu da Ramazan bereketlerinden en önemlisidir. Ramazan’da arınıp temizlenenlere ne mutlu!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.