Yeni sistemle motivasyon korunacak!

Yeni sistemle motivasyon korunacak!

Özder (Özel Öğretim Derneği) Konya Şube Başkanı Barış Çağlayan Çakır TEOG sonrasında getirilen yeni sistemi Memleket'e anlattı.

Özder (Özel Öğretim Derneği) Konya Şube Başkanı Barış Çağlayan Çakır TEOG sonrasında getirilen yeni sistemi Memleket'e anlattı. Yeni sistem motivasyonu yüksek tutacak ifadesini kullanan Çakır, "Yeni sistemle bütün öğrenciler İmam Hatip'e yönlendiriliyor" iddialarına da "Başarılı olan istediği okula gidebilecek" şeklinde cevap verdi.

23467298_10209806500589651_3608033229441259186_o.jpg

-TEOG’un kaldırılması doğru muydu?

Türkiye’de her 3 yılda bir değişen bir sınav sistemi olduğunu ifade edebiliriz. Aslında eğitimciler TEOG noktasında birkaç ufak rötuşla bu sınav sisteminin daha iyi hale getirilebileceğiyle ilgili tartışmalar yaparken, 15 Eylül tarihinde Sayın Cumhurbaşkanı’mızın “TEOG kaldırılmalıdır” açıklamasından sonra bunlar daha fazla konuşulmaya başlandı. Türkiye’de daha önceden sınavla alan okullara baktığımız zaman bu son süreçte şunu gördük; Türkiye’deki okul çeşitliliği dikkate alınarak çoğu okul Anadolu lisesine çevrildi. Anadolu lisesine çevrilen okullar mutlaka sınavla girilebilir bir duruma geldi. Böylelikle de puanlar ve farklı faktörler devreye girdi. Puanı tutmayan öğrenciler de evlerine yakın olan ve istedikleri okullara gidemiyor durumuna geldi.

-TEOG'un avantajları neydi?

TEOG’daki avantajlara bakacak olursak öğrencinin kendi okulunda, kendi arkadaşlarıyla, belki de kendi sınıfında sınava giriyor olması bir avantajdı. Sadece başındaki gözetmenler Milli Eğitim’in görevlendirdiği gözetmenlerdi. Bu da çocuklardaki stresi azaltmaya yönelik bir çalışmaydı. TEOG’un şöyle bir avantajı daha vardı; önceki senelerde sınava herhangi bir sebepten dolayı giremediğinizde o yılki çalışmalarınız boşa gidiyordu. TEOG’da ise telafi imkânı vardı. Eğer sınava girememe sebebini belgelendirebiliyorsa bakanlık 15 gün sonrasına başka bir sınav tarihi daha oluşturuyordu.

-TEOG'un sıkıntıları nerede ortaya çıktı?

TEOG’un yapılmasından çok yerleştirmeyle ilgili bir sıkıntı karşımıza çıkmıştı. 2014 yılında ilk defa sınava giren öğrencilerin merkezi sistemle yerleştirmesi yapıldı. Düz liselerin de Anadolu Lisesi olmasıyla birlikte puanı yetmeyenler evlerine en yakın okula dahi gidemedi. Bununla birlikte nakiller başladı ve öğrenciler başka bir okula tekrar tercih yaptılar. Sınava girmiş öğrencilerin yarısına yakını bir okula yerleştirilmiş ve o okuldan memnun değil, nakil bekliyor. Dolayısıyla birçok öğrenci eğitim-öğretimin devam ediyor olmasına rağmen istediği okula nakil bekliyor. Ve çoğu zaman nakil sonuçları ilk haftadan belli olmuyor. Bu süreç iki veya üç hafta daha uzayabiliyor. TEOG’u kaldırmak yerine kısmi değişiklikler yapılabilirdi. Sınavla ilgili bir sıkıntı yok. Sadece sınav sonrasında liselere yerleştirme ile ilgili yaşanan sıkıntılar TEOG’u tartışılır hale getirdi.

-Yeni sistemdeki yerleştirme nasıl olacak?

Yeni sistemde olacak adrese dayalı yerleştirmeye her okul dâhil olmayacak. Yani öğrencinin evi Meram Fen Lisesi’nin yanında da olsa eğer bu sınava girmemişse ya da sınava girdiyse bile puanı tutmuyorsa bu liseye giremeyecek. Ancak sosyal medyada paylaşılanların bir haklı gerekçesi olsun diye şunu ifade ediyorum; Evi x okulunun yanında ve öğrenci sınava girmedi, bu okul da MEB’in açıkladığı 600 okuldan biri değilse öğrenci aynı mahallede bulunduğu okulu tercih edebilecek. Örneğin bu okulun kontenjanı 500 öğrenciyle sınırlı. Okulu tercih eden öğrenci sayısı 500’ün altında olursa öğrenci bu mahallede oturduğu için bu okula yerleşme hakkı var. Ama okula bin kişi müracaat ettiyse bu sefer adresin yanında ortaöğretim başarı puanı devreye girecek. O zaman da yine öğrencinin evi okulun yanında olmasına rağmen eğer puanı yeterli değilse, okula da normalin üzerinde bir başvuru varsa sıralamayla alım yapılacak. Yani öğrenci her koşulda, notları iyi de olsa kötü de olsa mahallesindeki okula yine de gidemeyebilir gibi bir sonuç ortaya çıkacak.

-Yeni sistemi nasıl buluyorsunuz?

Yeni sistem şu anda kâğıt üzerinde mantıklı bir sistem gibi gözüküyor. En güzel taraflarından biri şu; Kasım’da ve Nisan aylarında TEOG sınavına giren öğrenci Mayıs ayına geldiğinde okulun artık bittiğini düşünerek motivasyon düşüklüğü yaşıyordu. Ama şimdiki sınav Haziran ayının ilk haftasında olacak. Yani öğrenci okulun son günlerine kadar motivasyonu yüksek bir şekilde çalışmasına devam edecek.

-Bu sistemde de sorunlar olacak mı?

Okul yapılaşmasına baktığımız zaman, biz okulları mahallelerden uzaklaştırdık. Örneğin; Selçuk Üniversitesi’nin İstanbul yolu üzerindeki kampüsüne giden yolun sol tarafında okullar bölgesi var. Şu anda yine Karatay bölgesinde Adliye civarında çok sayıda okul var. Yeni bir sıkıntı şöyle karşımıza çıkacak; nüfusun büyük çoğunluğu adliye civarında oturmuyor ki, ama biz okulları o bölgede yoğunlaştırdık. Dolayısıyla tercih zamanı bazı okulların çok, bazı okulların az tercih edilmesi gibi sorunlar ortaya çıkacak. Dolayısıyla da bundan sonraki Milli Eğitim Bakanlığı okul projelerinde daha fazla mahalleleri dikkate alarak bir çalışma yapacak.

-Yeni sistemde iddia edildiği gibi bütün öğrenciler İmam Hatip'e mi yönlendiriliyor?

Kamuoyunda belli kesimlerin şöyle bir açıklaması vardı. Bu sınav sisteminin kaldırılması ve adrese dayalı sistemin getirilmesindeki gerekçe şuydu; Bütün çocuklar İmam Hatip’e gitmek zorunda olsun. Sayın Milli Eğitim Bakanı’mızın yapmış olduğu açıklamada; “Biz öğrenciye beş tane tercih hakkı vereceğiz ve hiçbir öğrenciyi gitmek istemediği okula göndermemiş olacağız.” ifadesi yer alıyordu. Bu sistemin TEOG’a göre bir artısını da ifade etmek gerekirse; TEOG’da sınav sonuçları belli oluyordu, belli olma ve yerleştirme süreci Ağustos-Eylül aylarını buluyordu. Yeni sistemde ise Haziran’da sonuçlar açıklanacak ve yerleştirme süreci Temmuz’da bitecek. Dolayısıyla Temmuz ayında bu yerleştirme süreci biterse Ağustos ve okulların açılacağı döneme kadar da nakil işlemleri biter. Yani bu iddilar tamamen asılsızdır. Başarılı olan istediği okula gidebilecek.

-TEOG’la birlikte öğrencilerin okuldan soğumaları yeni sistemle ortadan kalktı mı?

Adrese dayalı sistemin özellikle meslek liseleri için olumlu olacağını düşünüyorum. Bütün okulları puanlı hale getirdiğimiz zaman şöyle bir sıkıntıyla karşı karşıya kaldık; Puanı yüksek olan öğrenciler daha nitelikli okula yerleşirken puanı yeterli olmayan öğrenciler meslek liselerine yerleştiriliyordu. Puanları çok düşük öğrencilerden oluşan okullar ve sınıflar oluşuyordu. Seviyesi çok düşük olan öğrenciler için homojen sınıf uygulamasının şöyle bir dezavantajı var; Bu öğrenciler sınıfta kendilerine örnek alabilecekleri öğrenci olmaması durumuyla karşılaşıyor.

-YKS sistemini nasıl buldunuz?

Türkiye’de 80’li yıllardan bu yıllara baktığımız zaman iki aşamalı ÖSS ve ÖYS vardı. Daha sonra tek sınavlı bir sistem geldi. Daha sonra ise tekrar YGS ve LYS dediğimiz iki sınavlı sisteme tekrar döndük. Burada bir değişiklik olur mu olmaz mı? derken şimdi de yine iki sınavla karşı karşıyayız. TYT dediğimiz Temel Yeterlilik Testi ve YKS adını verdiğimiz Yüksek Öğretim Kurumlar Sınavı şeklinde karşımıza çıktı. YÖK Başkanı’mızdan ilk açıklama şöyleydi; TYT sınavında sadece 40 Türkçe ve 40 matematik testi olmak üzere toplamda 80 soru bulunacak. İlk oturum sabah, ikinci oturum öğleden sonra yapılacaktı ve YKS sınavına girilmiş olacaktı. Daha sonra toplum bunu geçen seneyle kıyaslamaya başladı. YGS’nin Mart ayında olması TEOG’da olduğu gibi bir sıkıntıydı. Mart ayında YGS sınavı çok iyi geçmeyen bir öğrenci okulu bitti sayarak dersleri umursamıyordu. Dolayısıyla sınavın okulun sonuna aktarılması okulun dönem sonuna kadar aktif olmasını sağlayacak. YÖK’ün birinci aşamada Türkçe ve Matematik soralım, ikinci aşamada sayısal, sözel ya da eşit ağırlık olması durumunda farklı sınav yapalım düşüncesi vardı. Dolayısıyla öğrenci sadece sınavda çıkacağı için öğreniyordu. Şu anki geldiğimiz en son sistemde 23 Haziran Cumartesi günü sabah TYT yapılacak, bu testte Türkçe ve Matematikle sınırlı kalınmayacak, matematiğin yanına 20 soruluk Fen, Türkçe'nin yanına da 20 soruluk Sosyal Bilimler eklenecek. Öğrenciler fen ve sosyal bilimler derslerine yeterli önemi vermez diye bir düşünce vardı. Bunu ortadan kaldırmak için tıpkı YGS’de olduğu gibi bu dersler ilave edilmiş oldu. İkinci sınav aynı gün öğleden sonra yapılacaktı. Yeni karara göre 24 Haziran Pazar günü sabah yapılacak. Dil öğrencileri de Pazar günü öğleden sonra dil sınavına girecekler.

M. Ali Elmacı-Memleket