Yaralanan emekli astsubaylar demokrasi nöbetini bırakmıyor

Yaralanan emekli astsubaylar demokrasi nöbetini bırakmıyor

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında yaralanan emekli astsubaylar Pembeçiçek ile Karakoca, hastaneden taburcu olur olmaz demokrasi nöbetine koştu - Emekli Kıdemli Başçavuş Karakoca: "Meslek yaşamımın yarısı Güneydoğu'da çatışmalarda geçti. O çatışmalarda bir

ANKARA (AA) - TANJU ÖZKAYA - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine karşı mücadele ederken yaralanan emekli astsubaylar Salih Gürsel Pembeçiçek ile Murat Karakoca, yaraları tam olarak iyileşmemesine rağmen Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde sabaha kadar demokrasi nöbeti tutuyor. Emekli askerler, sözde meslektaşlarının bedenlerinde açtığı yaralar iyileşse de ruhlarında bıraktığı izin silinmeyeceğini söylüyor.

Emekli Kıdemli Başçavuş Karakoca, AA muhabirine yaralandığı geceyi anlatırken, darbe girişimini televizyonda öğrendikten sonra zaman kaybetmeden destek için Ankara Emniyet Müdürlüğüne gittiğini, burada toplanan grupla çatışmaların yoğun yaşandığı alana doğru ilerlediklerini, gördüğü manzara karşısında büyük bir şaşkınlık yaşadığını dile getirdi.

"Etrafı zırhlı araçlarla çevirmişlerdi, acımasızca düşmana saldırır gibi polisimize kurşun yağdırıyorlardı" diyen Karakoca, ilk şoku atladıktan sonra yanındaki birkaç kişiyle etrafa ateş açan zırhlı aracın önüne geçtiklerini belirtti.

Askerleri komuta eden bir rütbelinin kendilerine müdahale ettiğini, bu sırada aralarında sert bir tartışma çıktığını dile getiren Murat Karakoca, yaşananları şöyle anlattı:

"Etrafı tarayan zırhlı aracı durdurmamız gerekiyordu, aksi takdirde kimse oradan sağ çıkmayabilirdi. Gerçekten gözlerini kan bürümüştü hepsinin. Bu esnada zırhlı araca biraz daha yaklaşmıştık. Komutana, 'Biz bu ülkenin halkıyız, bizi de mi vuracaksın, hadi vur öyleyse' deyince o komutan tereddütsüz bulunduğumuz yere doğru ateş açtı. Bacağımdan vuruldum. Askerliğin kazandırdığı tecrübeyle olabildiğince soğukkanlı davranmaya çalıştım. Kurşun bacağımdan girip çıkmıştı. Arkama baktığımda bir kardeşimizin başından vurularak şehit düştüğünü gördüm."

- "Güvende olduklarını gördüğümde hastaneye gittim"

Yarasına ilk müdahaleyi yaptıktan sonra yine gruptakilerle zırhlı araçları durdurmaya ve cuntacıları yakalamaya çalıştıklarını vurgulayan Karakoca, "Son zırhlı araçtaki son asker kalana kadar mücadele ettik. Orada polislerimizin güvende olduklarını gördükten sonra hastaneye gittim. Bu esnada yaramın üzerinden 3 saat geçmişti. Şükürler olsun kurşun kemiğe denk gelmedi. Yoksa bacağımı kaybedebilirdim." ifadesini kullandı.

Meslek yaşamının yarısını Güneydoğu'da çatışmalarda geçirdiğini ifade eden Murat Karakoca, "Şükürler olsun ki bir kez dahi yaralanmadım. Ama ordumun üniformasını giyen sözde bir meslektaşım tarafından vuruldum, bu çok zoruma gidiyor." dedi.

Tedavisinin ardından demokrasi nöbeti için Cumhurbaşkanlığı Külliyesi çevresinde toplananlara katıldığını söyleyen Karakoca, "Başkomutanımızın ikinci bir emrine kadar alanlarda demokrasi nöbeti tutmaya devam edeceğiz." diye konuştu.

- Hastaneden çıktı, bombalanan Meclis'e koştu

Emekli Kıdemli Başçavuş Salih Gürsel Pembeçiçek de darbe girişiminin yapıldığı akşam, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın cuntacılar tarafından rehin alındığını öğrendikten sonra aracıyla Genelkurmay Başkanlığının önüne gittiğini aktardı.

Genelkurmay Başkanlığı önünde halkın tanklara karşı koyduğunu anlatan Pembeçiçek, karargahın nizamiyesi ve helikopterden üzerlerine ateş açıldığını, etrafındaki vatandaşlardan bazılarının yaralandığını belirtti.

Salih Gürsel Pembeçiçek, şöyle devam etti:

"Ateş altında olmamız yetmiyormuş gibi, bize doğru 3 tank geliyordu. Bunun üzerine bütün kalabalık bunlara karşı mukavemete geçtik. Tankların üzerindeki askerler de bize ateş ederek yaklaşıyorlardı. O esnada nereden geldiğini ve ne olduğunu bilemediğim bir cisimle başımdan yaralandım. Gözümü hastanede açtım. Doktorlara gitmem gerektiğini söyledim. Bu sefer uçakların bombaladığı Meclis tarafına geçtik. Sabaha kadar bu şekilde devam ettik."

Darbenin şokunu hala atlatamadığını dile getiren Pembeçiçek, böyle bir darbe girişiminin olabileceğine hiçbir zaman ihtimal vermediğini ifade etti.

Bir dönem aynı üniformayı giydiği meslektaşlarının halka bomba yağdırmasını hatırladıkça kahrolduğunu bildiren Salih Gürsel Pembeçiçek, duygularını şöyle dile getirdi:

"Omuz omuza TSK'da görev yaptığımız insanların bir gün gelip de üzerimize bomba yağdıracağını, helikopterlerle bizi tarayacağını rüyamda görsem inanmazdım. Benimle saf tutan, 'dindarım' diyen, kardeş gözüyle baktığımız bu hain şebekenin yaptıklarını hatırladıkça kahroluyorum. Ama hiç kimse unutmasın ki üzerimizde operasyon yaptıracak bir millet değiliz. Hain şebekeler ayaklarını denk alsınlar. Sonuç alınana kadar meydanlarda kalmaya devam edeceğiz."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler