Serpil Yalçınkaya

Serpil Yalçınkaya

Ufk-ı Âtî

Genç Kalemler'in Ma’kes-i Efkârı Bir Dergi

Konya’da çıkartılmış, süreli yayınlar arasında olan fakat adı çok da bilinmeyen bir dergi Ufk-ı Âtî.

Sadece on iki sayısı yayımlanmış, küçük boyda, resimsiz, bitmeyen yazıları da olan; buna rağmen bir çok il ve ilçeden takipçisinin olduğu, takdir toplayan, altı ile on bir arasında yazar ve şairin yazı/ şiirlerinin yayımlandığı bir öğrenci dergisidir. Mart 1911’den kapandığı 4 Eylül 1911 tarihine kadar on beş günde bir olmak üzere 12 sayı çıkmıştır.

Ufk-ı Âti Dergisi 17 Mart 1327 (1911)’de çıkmaya başlamıştır. Dergi “edebî, felsefî, ahlâkî, tarihî risale-î mevkutedir” şeklinde takdim edilmiştir.

Konya’da da 2. Meşrutiyetin 1908 yılında ilânın sonra oluşmuş serbestlik ortamında basın, hızlı bir gelişme dönemine girer; benzer durum dergicilikte de görülür. Konya’da geleceğe umutla bakabileceğimiz şair, yazar ve fikir adamı potansiyelinin bulunduğu ortaya çıkar.

 

Mecmua 7 ay boyunca yayın hayatını sürdürmüştür. İlk 10 sayı on beş günde bir, son iki sayı ise aylık olarak yayınlanmıştır. Kelime anlamı “gelecek ufuklar” olan Ufk-ı Âti mecmuası siyasetten başka her şeyden bahsetmiş, , fenni, ahlaki, tarihi bir mecmuadır. Şüphesiz edebiyat pek çokedebi, felse bilim ve sanat dalı ile iç içedir ve hepsinden beslenmiş ya da kaynaklık etmiştir. Sanat, kültür ve edebiyat yönü ağır basan mecmua mütevazı bir dergidir. Hayatın içinden olayları acısıyla, tatlısıyla sunmaya çalışmıştır. Dönemin siyasetinden uzak, daha çok sanat ve edebiyatla ilgilenen dergi şiire ve edebi yazılara yoğunluk vermiştir.

Basın ve yayın hayatının genellikle merkezi İstanbul ve çevresi iken Anadolu'dan yükselen bu ses incelenmeye değerdir.

Mecmuada sanatçılar her ne kadar sade dil kullanmaya özen gösterse de yine o bol tamlamalı Arapça ve Farsça kelimeler kullanmaktan geri durmamıştır. Şüphesi bu durum pek yadırganmamalıdır çünkü yüzlerce yıl kullandığın bir dilden bir anda tamamen kopmak mümkün değildir.

Ufk-ı Âti muharrirlerinin hikâyelerde dil ve üslupları biraz ağırlaşmış, pek çok Arapça ve Farsça kelimeler kullanmışlardır. Hikâyeler birkaç sayı devam ederek tefrika halinde yayınlanmıştır. En çok hikâye yazan Halit Zeki olmakla birlikte 6 hikâyesi bulunur.

Mecmuada 18 adet edebi metin bulunmakla birlikte şiirlerden sonra en fazla yer tutan türdür. Bu metinler sanat, felsefe, tabiat ve insan konuludur.

Yazı işlerinde olmamakla dergide yazıları yayınlanmış başlıca isimler şunlardır: Abdülmecit, Cevat Vecdi, H.(Ha) Z.(Ze), Hulki Amil, İsmet Nazib, M. F. , M. H.(Ha), Mahmut Fakir, Mehmet Behçet, Mehmet Muhlis, Muzaffer Hamid, Necdet Niyazi, N. F., Rıfat Celal, Seydişehirli: Zeki, Solak M. , Süleyman k Cevdet, Zeynel Besim'dir.

Mecmuada toplam 29 adet şiir vardır. En çok şiir yazan Muzaffer Hamid'in 6 şiiri bulunmaktadır.

Kurucuları olarak iki kişinin adı geçmektedir: Halid Zeki, Cevdet Tahir(Arıkut). Kapak hariç, bu sekiz sahifelik derginin idarî ve yazı işleri için Zeki Efendi’nin görevlendirildiği bildirilir, gerektiğinde ona başvurulması istenir. Ufk-ı Âtî, “nîm mâhe” yani onbeş günde bir çıkmıştır. Kendisine henüz bir mekân belirleyememiştir.

 

Dergi, “Maşrık-ı İrfan Matbaası”nda basılır. Nüshası yirmi paradan satılır. Birinci sayıdaki ilk yazı “Meslek” başlığını taşır. Derginin genel tutumunu, niçin çıktıklarını ve amacını bu başlık altında yazılanlardan öğreniyoruz:

Risalemiz, genç, cevval, münevver dimağlardan feveran eden seyyale-i şiir ve hakikatin bir makes-i tab şeması olacaktır. Milletimizin ve alel-husus Ufk-ı Âti ve istikbalimizi barika-yı irfan ve zekalarıyla perver ü hayat edecek olan şebâb mütefekkirimizin kalemlerine bir seyr-i çâlâkî-i cesaret vermek. İşte mesleğimizin, maksadımızın hülasa-i biriyası… !” ( Ufk-ı Âti, 1327: İç Kapak)

 

Eser Münderecât, Şiirler, Nesirler, Sözlük ve şahıs Adları Dizini olarak bölümlere ayrılarak okunması kolaylaştırılmış. Toplam otuz şiir ve elli iki nesirden oluşmuş.

O günün şartlarını, edebi durumlarını  yansıtan eseri Mustafa Özcan,Gülsün Koçer ve Sena Küçük yeni harflerle düzenlenmiş olarak okuyuculara sunmuşlar.

 

Tarihimize örnek teşkil edecek bu kısa süreli lakin çok şey anlatan dergiyi  konunun ilgilisi ilgilelerin kütüphane arşivlerinde bulunması gerektiğini düşünüyor.  Günümüz yazı diline aktaran değerli araştırmacılarımıza da teşekkürü bir borç biliyorum.

Selametle, ihsanla kalınız.

 

Kaynaklar

-Cevdet Tahir. (1327 Ağustos). Hakikat – Hayal, Ufk-ı Âti, c. 1 nu. 11, s. İç Kapak 3.

-Duman, Hasan. (2000), Osmanlı – Türk Süreli Yayınları ve Gazeteleri (1828-1928), Ankara.

-Fuad Rıza. (1327 Haziran). Şiir ve Şair Ufk-ı Âti, c.1 nu.7, s. İç Kapak 2.

-Bodur Neslihan (2014, Ekim) Ufk-ı Âti Mecmuası Üzerinde Bir İnceleme

-M. H.(Hâ): (17 Mart 1327). Sanat-ı Tahrir, Ufk-ı Âti, c.1, nu.1, s.İ.K.-3.

-Mahmut Fakir. (1327 Mart)Tarihi Osmaniye'den Bir Yaprak, Ufk-ı Âti, c.1, nu.2, s.11-12.

-Muzaffer Hamid. (1327, Ağustos). Şanlı Âti, Ufk-i Âti, c.1 nu.11,s.6.

image001-035.jpg

Kitap ve Yazar Hakkında Bilgiler

Kitap Hakkında

 

Yayın Tarihi: 2016

Yayınevi: Palet Yayınları

Baskı Sayısı: 1.Baskı

Sayfa Sayısı: 158

Temin Adresi: Palet Yayınları Rampalı Çarşı No:42 Meram/ Konya

Kitabı Yayına Hazırlayanlar

Mustafa Özcan

Gülsün Koçer

Sena Küçük

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum