"Türkiye'ye minnettarım"

"Türkiye'ye minnettarım"

İstanbul'da tıp eğitimi alan ilk Sudanlı doktor İbrahim, ülkesinde kadın hastalıkları ve doğum uzmanı oldu- İbrahim:- "Türkiye'de kendimi hiç yabancı gibi hissetmedim. Kendi ülkemdeki gibi sıcak bir ortamda yaşadım. Kişiliğim orada şekillendi, olgunlaştım

HARTUM (AA) - Tıp eğitimini İstanbul'da kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olarak tamamlayan Sudanlı doktor Vehib İbrahim (54), Türkçeyi çok sevdiğini, kendisine kazandırdığı maddi ve manevi güzellikler sebebiyle Türkiye'ye minnettar olduğunu söyledi.

Türkiye'de Tıp eğitimi gören ilk Sudanlı olan İbrahim, İstanbul'da okumuş olmaktan duyduğu memnuniyeti ve bunun kariyerine etkilerini AA muhabirine anlattı.

Sudan'da hayatını sürdüren Dr. İbrahim, yurt dışında eğitim almayı ilk kez düşündüğünde, önce ABD ve Avrupa'yı hayal ettiğini ancak babasının kültürel ve dini farklılıklar nedeniyle buna sıcak bakmadığını belirtti.

Babasının, burslu olarak Türkiye'de akademik eğitim alma hakkını kazandığını duyduğunda çok mutlu olduğunu dile getiren İbrahim, kendisine, "İstanbul Üniversitesinde okuyacaksın. İçim çok rahat. Çünkü Türkiye Müslüman bir ülke. Günde 5 defa ezan sesi duyacaksın. Yanlışa düşsen de tekrar doğruyu bulacaksın." dediğini anlattı.

Sudan'daki Türkiye Tıbbi Yardım Derneği Başkanlığının yanı sıra Türkiye Üniversiteleri Mezunları Derneği Başkan Yardımcılığı ve Sudan-Türk Dostluk Derneği Yönetim Kurulu üyeliği görevleri yapan İbrahim, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum alanında 1988 yılında ihtisasını tamamlayarak Yüksek Riskli Gebelik (Perinatoloji) ve Maternal Fetal Tıp dalında da uzmanlık diplomasını aldı.

İbrahim, Türkçeyi çok sevdiğini belirterek, özellikle özne ve yüklemin cümledeki konumu açısından Arapça ile zıt bir gramer yapısına sahip Türk dilini, Osmanlı mirası olarak gördüğünü ve bu dilden etkilendiğini söyledi.

Türkiye'nin şehirlerini ve tabiatını "büyüleyici" olarak nitelendiren İbrahim, İstanbul'u umduğundan daha iyi, İslami değerleri güçlü bir şehir olarak bulduğunu ifade etti.

- "Türkiye'de kendimi hiç yabancı gibi hissetmedim"

Türkiye'de kendisini evinde gibi hissettiğini aktaran Dr. İbrahim, şöyle konuştu:

"Türkiye'de kaldığım yıllar boyunca birçok şehri gezdim. Adana, Kayseri, Konya, İzmir, Bursa, Trabzon. Bu kentlerde yaşadığım hatıralar hala zihnimde canlanıyor. Türkiye'de kendimi hiç yabancı gibi hissetmedim. Kendi ülkemdeki gibi sıcak bir ortamda yaşadım. Kişiliğim orada şekillendi, olgunlaştım. Bu güzel ülkeye minnettarım. Fıtraten yeniliklere açık birisiyim. Bu nedenle Türk toplumunda her kesimin içine girdim. Hülya Avşar, Müslüm Gürses ve Semra Özal ile bizzat tanışmıştım. Semra Özal, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinde Lösemi Vakfında bizimleydi. Türk halkı, dost, iyi, misafirperver, tüm insanlara iyilik yapmayı seviyor. Türkler güzel nitelikler taşıyor ve güvenilirler."

- "Kuru fasulye ve nohudu çok seviyorum"

Türk yemeklerinin lezzetli olduğunu belirten İbrahim, ızgaralar, ekmek kokusu, sebze çorbası, süt ve peyniri özlediğini vurguladı.

İbrahim, "Türk mutfağından çok etkilendim. Kuru fasulye ve nohudu çok seviyorum." dedi.

Türkiye'nin Sudan'a yaptığı hizmetlerden övgüyle bahseden, özellikle sağlık alanındaki hizmetlerine dikkati çeken İbrahim, "Başkent Hartum'da ve Nyala şehrinde iki Türk hastanesinin açılması, İstanbul ve Ankara'da yılda 100 Sudanlının ücretsiz tedavi edilmesi, iki ülke arasındaki ilişkilerin başarısını ortaya koyuyor." şeklinde konuştu.



AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler