ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Cihad Erginay, "Suriyeli çocukları biz Suriye'nin geleceği olarak görüyoruz.190 bin Suriyeli bebek, Türkiye'de doğmuştur ve bizler onlara dikkatle bakım sunmalıyız. Bu çocukların iyi bir hayata başlangıç sağlaması bizim sorumluluğumuzdur." dedi.

Suriye krizine müdahaleye yönelik 2017-2018 Bölgesel Mülteci ve Dayanıklılık Planı (3RP) Türkiye Bölümü’nün açılış toplantısı, Ankara Hilton Otel'de düzenlendi.

Toplantıya, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Erginay, Birleşmiş Milletler (BM) Türkiye Mukim Koordinatörü ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Mukim Temsilcisi Irena Vojackova Sollorano, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Türkiye Temsilcisi Yardımcısı Jean-Marie Garelli ve UNDP Türkiye Direktörü Claudio Tomasi katıldı.

Erginay, toplantıda yaptığı konuşmada, Suriye'deki krizin yol açtığı olaylardan en çok etkilenen ülkenin Türkiye olduğuna işaret ederek, ülkesinin taşıdığı yük ve sorumluluğu paylaşma bilincini her zaman savunduğunu anlattı.

Antalya'da 2015'te düzenlenen G20 Liderler Zirvesi'ne değinen Erginay, "İlk defa bir G20 belgesinde mültecilere ve göçmenlere atıfta bulunulmuştur. İhtiyaç sahibi mülteciler ve göçmenlerle ilgili bir strateji belirlenmiştir." dedi.

Türkiye ve AB arasında 18 Mart 2016'da varılan sığınmacı mutabakatına da atıfta bulunan Erginay, insani amaçlarla ortaya çıkan bu anlaşmanın Ege Denizi'ndeki düzensiz göçle mücadeleyi, yaşam kayıplarını ve insan kaçakçılarının faaliyetlerinin önlenmesini amaçladığını anlattı.

"Ortak bir sorumluluk olan mülteci krizine ortak bir yanıt vermemiz gerekiyor." diyen Erginay, uluslararası toplumun Suriyelilere daha iyi ve insan onuruna yaraşır yaşam koşullarının sağlanması konusunda sonuç odaklı yaklaşımının hayati önem taşıdığını vurguladı.

Erginay, "Suriyeli çocukları biz Suriye'nin geleceği olarak görüyoruz. 190 bin Suriyeli bebek, Türkiye'de doğmuştur ve bizler onlara dikkatle bakım sunmalıyız. Bu çocukların iyi bir hayata başlangıç sağlaması bizim sorumluluğumuzdur." ifadelerini kullandı.

- "Türkiye dünyaya panik yapacak bir durum olmadığını gösterdi"

Birleşmiş Milletler (BM) Türkiye Mukim Koordinatörü ve BM Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Mukim Temsilcisi Irena Vojackova Sollorano, Türkiye'de birlikte çalıştıkları Dışişleri Bakanlığı ve Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığına (AFAD) teşekkür ederek tüm tarafların çalışmalarında birbirini desteklediğini belirtti.

Sollorano, Türkiye'nin sadece dünyada en fazla mülteciye kapılarını açan ülke konumunda olmadığını bunun yanı sıra mültecilere eğitim, sağlık ve iş imkanları sunduğunu ve Türkiye'nin bu alandaki çalışmalarına tam destek verdiklerini söyledi.

Türkiye'nin Suriyeli çocukların eğitimini sadece bir zorunluluk olarak görmediğinin altını çizen Sollorano, "Türkiye, Suriyeli çocukların ülkelerine döndüğünde iyi eğitim almış olmasını ve değer görmesini istiyor çünkü Türkiye, bu çocukların Suriye'yi tekrar inşa edeceğini düşünüyor." şeklinde konuştu.

Sollorano, program çerçevesindeki fonlamanın sadece mültecilere değil, aynı zamanda yükün en büyük kısmını üstlenen ev sahibi ülkelere de destek verilmesi için kullanılacağını belirtti.

Türkiye'nin çok sayıda sığınmacıya ev sahipliği yapma konusunda büyük deneyimi olduğunu ifade eden Sollorano, "Türkiye, dünyanın geri kalanına panik yapacak bir durum olmadığını göstermiştir." diye konuştu.

- "Türkiye öncü rol üstlendi"

UNDP Türkiye Direktörü Claudio Tomasi, "Türk hükümetine bu uzun süren kriz çerçevesinde üstlendiği öncü rolden dolayı teşekkür ederim." dedi.

Tomasi, 3RP'nin uzun yılları kapsayacak şekilde kaynak seferber edilmesini amaçlayan ilk plan olmasını güçlü şekilde desteklediklerini dile getirerek, Suriyeli sığınmacıların yüzde 80'inin kendilerine ev sahipliği yapan ülkelerde kaldığını belirtti.

Suriyeli sığınmacıların bulundukları ülkelere ekonomik katkı sağladığını bildiren Tomasi, aynı zamanda yaşadıkları yerel toplumlarda ciddi zorluklara da yol açtıklarını ifade etti.

Tomasi, mültecilerin istihdam edilebilmesi için 2018'e kadar 260 bine yakın iş imkanının yaratılması gerektiğini, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki belediyelerin bölgedeki vatandaş ve sığınmacıların ihtiyaçlarını karşılama konusunda ciddi zorluklar çektiğini vurguladı.

- "3RP stratejik olarak beraber çalışılması gereken bir plan"

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Türkiye Temsilcisi Yardımcısı Jean-Marie Garelli, 3RP'nin stratejik olarak beraber çalışılması ve uzun vadeli bazı çözümler ortaya koyması gereken bir plan olması açısından önemli olduğunu söyledi.

Garelli, "3RP'nin geçmiş yıllardaki tecrübeleri alınıp önümüzdeki yıllarda ortaya çıkabilecek daha zor sorunların üstesinden gelmek için planlandığını söyleyebiliriz." dedi.

Sığınmacıların bütün seviyelerde eğitim olanaklarından faydalanabilmesinin önemini vurgulayan Garelli, "Yaklaşık olarak 2 milyon 750 bin mülteciden bahsediyoruz, bunların bir kısmı şehirlerde, kasabalarda ve daha küçük yerleşim yerlerinde yaşıyorlar. Sadece kamplarda yaşayan bir nüfustan bahsetmiyoruz. Mültecilerin haklarını garanti altına almak, hayatlarını ve geçimlerini sağlayabilmeleri için gerekli hizmetlerin onlara verilmesi ve şehirlerde yaşayan mültecilerin sağlık ve eğitim ihtiyaçlarının çok büyük ölçüde karşılandığını söyleyebiliriz." ifadelerini kullandı.

Garelli, sığınmacı nüfusunun yaklaşık yüzde 90'ının kampların dışında çalıştığını ve yaşadığını, bu sayının yüzde 70'ini kadın ve çocukların oluşturduğunu belirterek, "Özellikle insanların asgari ve en acil ihtiyaçların karşılanması için toplum bazlı korumacı metotların uygulanmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz." dedi.

BMMYK Türkiye Temsilcisi Yardımcısı Garelli, 3RP'nin birçok hedefi olan bir plan olduğuna dikkati çekerek, sığınmacı kadınların bu anlamda desteklenmesi, çocukların eğitim olanaklarından yararlanması ve engelli mültecilerin çeşitli hizmetlerden faydalanması gibi hedeflerin dikkate alınması gerektiğini vurguladı.

AA