Tümgeneral Kısacık: 15 Temmuz'un ilk adımı kozmik oda aramasıyla atıldı

Tümgeneral Kısacık: 15 Temmuz'un ilk adımı kozmik oda aramasıyla atıldı

Eski Seferberlik Tetkik Kurulu Daire Başkanı emekli Tümgeneral Kısacık: - "Kozmik oda aramasının temel amacı, olası bir seferberlik durumunda halkı örgütleyecek ve direniş gösterecek vatanseverlerin listesine ve kritik planlara ulaşmaktı. Bugün yaşananlar

Eski Seferberlik Tetkik Kurulu Daire Başkanı emekli Tümgeneral Selahattin Kısacık, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminin ilk adımını, 2009'da Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığının kozmik odasında yapılan aramayla attığını söyledi.

"Kozmik oda" olarak bilinen soruşturmanın başladığı 2009'da Seferberlik Tetkik Kurulu Daire Başkanı olan emekli Tümgeneral Kısacık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast iddiasıyla başlatılan, Seferberlik Tetkik Kurulu Ankara Bölge Başkanlığının kozmik odasının aranmasıyla devam eden soruşturmanın beş yıl sürmesine rağmen somut deliller bulunamadığı için takipsizlikle sonuçlandığını hatırlattı.

Soruşturmayı yürüten polis, hakim, savcı için "TSK'ya kumpas kurdukları" gerekçesiyle haklarında yakalama kararı çıkarıldığını belirten Kısacık, "Kozmik oda" aramasını yapan yargı mensuplarının devletin kritik planları ile "vatanseverlerin" isim listelerine ulaşmaya çalıştıklarını aktardı.

Kısacık, şöyle devam etti:

"Aramayı yapan FETÖ firarisi hakim Kadir Kayan'ın davranışları aslında her şeyi ortaya koyuyordu. O günkü sözde soruşturma kapsamında suç unsurlarını aramak yerine hedefine kilitlenmiş şekilde Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığının kalbi olan 11 ve 16 numaralı odalardaki gizli bilgilere ulaşmak istiyordu. Buna izin vermeyeceğimizi, zira bu yönde alınmış bir mahkeme kararı olduğunu hatırlattık. Bunun yerine bir tutanak ile gizli belgelere sadece bakabilecek, bunlarla ilgili not alabilecekti ancak belgeleri herhangi bir şekilde dışarı çıkarmayacaktı."

- "Hakim, Hablemitoğlu ismini arattırdı"

"Kozmik oda" soruşturmasıyla gündeme gelen ve 2013 yılında kapatılan Seferberlik Tetkik Kurulunun FETÖ'nün basın organları tarafından hedef alındığını, özellikle faili meçhul cinayetlerin bu kurum tarafından işlendiği iddiasının gündeme getirildiğini ifade eden Kısacık, bu şekilde hedef saptırıldığının altını çizdi. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ'nün amaçları uğuruna siyasi cinayetler işlemiş olabileceğine dair tartışmaların yapıldığını hatırlatan Kısacık, Hakim Kayan'ın kozmik oda aramasının ilk gününde Bülent Arınç'a yönelik suikast iddialarını araştırmak yerine, Necip Hablemitoğlu başta olmak üzere faili meçhul cinayete kurban giden birçok ismi arattırdığını ancak bunlarla ilgili bilgiye ulaşmadığını belirtti.

Kısacık, şunları kaydetti:

"Özel Kuvvetler Komutanlığına (ÖKK) bağlı Seferberlik Tetkik Dairesi, vatanseverlerin barıştan itibaren teşkilatlanması ile görevliydi. Bu işlem tamamıyla yasaların vermiş olduğu bir yetki ve sorumluluktu. Ancak ne hikmetse kozmik oda soruşturmasıyla kurumun adı faili meçhul cinayetlerle anılmak istendi. O günkü medya arşivlerine bakıldığında bu durum daha iyi anlaşılacaktır. Aramayı yapan Hakim Kayan, soruşturma kapsamının dışına çıkarak, konuyla alakası olmayan farklı bir arayışa girdi. Necip Hablemitoğlu ile ilgili arama yaptı ancak hiçbir şey bulamadı. Zaten bulması da söz konusu değildi. 15 Temmuz’dan sonra FETÖ’nün faili meçhul cinayetler işlemiş olabileceği, özellikle örgütü yıllar önce deşifre eden Hablemitoğlu suikastının bunlarla bağlantısı olabileceğine dair yorumlar yapılıyor. Hakim Kayan'ın o günkü arayışı ve bugünkü yorumları bir araya getirdiğimizde birçok soru işareti ortaya çıkıyor."

- "Cinayetleri Özel Kuvvetlere yıkacaklardı"

Kozmik oda aramasına izin verilmemesi halinde FETÖ'nün kara propaganda ile Türkiye'deki bütün faili meçhul cinayetleri ÖKK'ya yıkacağını, bu nedenle aramaların sürdüğü 20 gün boyunca Hakim Kayan'ın yanında bulunduğunu, hiçbir şekilde karargahtan ayrılmadığını ifade eden Kısacık, arama sırasında yapılan usulsüzlükleri ise tutanakla kayıtlara geçirdiklerini söyledi.

Hakimin incelediği bütün dosyaların da ayrıntılı bir şekilde not edildiğini belirten emekli Tümgeneral Kısacık, "Ankara Bölge Başkanlığındaki aramaların takipçisi oldum. Orada yatıp kalktım. Hakime 'Burası Peygamber ocağı, burada isnat ettiğiniz suçlara dair en küçük bir delil bulamayacaksınız. Burası yasal bir kurum, suçlamaların asılsız olduğu ispat edilene kadar burada kalacağım' dedim." ifadelerini kullandı.

Arama sonucunda elde edilen gizli bilgilerin dışarı çıkarılması için terörle mücadele polisleri, hakim ve soruşturma savcısının yoğun bir çaba sarf ettiğini ancak mahkemeden alınan karar gereği buna müsaade etmediklerini aktaran Kısacık, "Çok çaba göstermiş olsalar da bu konuda başarılı olamadılar. Günün şartları nedeniyle özellikle kurumumuza isnat edilen kimi suçlamaların asılsız olduğunu ortaya koymak ve özellikle faili meçhul cinayetlerle özdeşleştirmek istedikleri bu kurumun temiz olduğunu göstermek için dönemin Genelkurmay Başkanı tarafından arama yapılmasına müsaade edildi. İlker Paşa, 'Eğer aramaya izin vermemiş olsaydık, o güne kadar işlenen bütün faili meçhul cinayetlerin sorumlusu olarak bu kurum kalacaktı' demişti. Bu nedenle aramalara izin verildi." değerlendirmesinde bulundu.

- "Hakim istediğini bulamayınca üzüldü"

Hakim Kayan'ın aramalar sırasında özellikle seferberlik sırasında halkı düşman kuvvetlere karşı örgütleyecek vatanseverlerin listesine ulaşmaya çalıştığını ancak bütün çabasına rağmen bunu başaramadığını vurgulayan Kısacık, Kayan’ın aramaların sonunda mahkemeye sunacağı rapor dışında başka bir rapor daha hazırlayacağını kendisine söylediğini aktardı. Kısacık, "Bu raporun kime, hangi kuruma gideceği ya da sunulacağını hakime soramıyorduk. Arama tamamlandığında, bölge başkanlığında suç unsuru bulunmamasından dolayı Hakim Kayan, üzüntü içinde olduğunu çok net bir şekilde belli ediyordu." dedi.

Aramalar sırasında bilgisayar hard disklerinin bir torba içerisinde muhafaza edildiğini, dava aşamasında bu disklerin mahkemeye teslim edileceğini hakime ilettiklerini belirten Kısacık, bunun üzerine soruşturma Savcısı Mustafa Bilgili'nin hard diskleri almak için Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesine yaptığı başvurunun 10 Şubat 2010'da reddedildiğini anlattı.

Bunun üzerine hard disklerin Genelkurmay Başkanlığı Destek Kıtalar Grup Komutanlığında muhafaza altına alındığını dile getiren Kısacık, "Bu karardan üç yıl sonra 25 Şubat 2013'te Savcı Bilgili, diskleri alabilmek için bu sefer de Ankara 2 Nolu Hakimliğine başvurdu. Çok ilginçtir ki aynı gün hakimliğin kabul ettiği bu talebin yerine getirilmesi için Genelkurmay'a yazı gönderildi. 16 Martta eski Genelkurmay Adli Müşaviri Muharrem Köse'nin başında bulunduğu heyet, savcıya hard disklerin olduğu çuvalları teslim etti." diye konuştu.

TÜBİTAK’tan görevlendirilen bilirkişiler Burak Akoğuz ve Ebubekir Yalçınkaya’nın bu disklerin imajlarını aldıklarını ancak kaç imaj kopyaladıklarına dair tutanak tutmadıklarını, savcılıkta da bununla ilgili bilgi bulunmadığını aktaran Kısacık, söz konusu bilirkişilerin ise darbe girişiminden sonra ülkeden kaçtıklarını söyledi.

Kısacık, 2013'te Seferberlik Tetkik Kurulunun kapatıldığı yönünde basına bilgilerin yansıdığını belirterek, "Seferberlik Tetkik Kurulu, vatansever bireyleri ülkenin zor günlerinde düşmana karşı direnmesi için oluşturulmuştu. Bugün 15 Temmuz'da yaşadıklarımızı değerlendirdiğimizde bu kurumun yeniden hayata geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum." dedi.

- Kozmik oda olayı

"Kozmik oda" olarak anılan soruşturma, Aralık 2009'da, dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a "suikast düzenleneceği" iddiası üzerine başlatılmıştı. Soruşturmada, meslekten ihraç edilen savcı Mustafa Bilgili'nin talebiyle bazı şüphelilerin görev yaptığı Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığında, "devlet sırrı" niteliğinde belgelerin bulunduğu 11 ve 16 nolu odalarda (kozmik oda) dönemin Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi üye hakimi Kadir Kayan arama yapmıştı. Yıllarca savcı Bilgili'de bulunan dosya, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığındaki yeni iş dağılımının ardından görevlendirilen savcı tarafından, Mart 2015'te takipsizlik kararıyla sonuçlandırılmıştı.

Kararda, "Şüphelilerin, Arınç'a ya da hükümet üyesi diğer bakanlara karşı suikast hazırlığı yaptıklarına, cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs eylemini gerçekleştirmek üzere, silahlı terör örgütü kurduklarına, yönettiklerine veya üye olduklarına dair delil bulunamamıştır." ifadesi kullanılmıştı.

"Kozmik oda"da aramaya ilişkin işlemlerde imzası bulunan hakim ve savcılar hakkında soruşturma başlatan HSYK Başmüfettişliği de "Kozmik oda" soruşturmasında görev yapan bazı polis, asker ve TÜBİTAK görevlilerinin usulsüz işlemler yaptıkları yönündeki delilleri Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına bildirmişti.

Başsavcılık da bu kişiler hakkında "FETÖ üyesi olmak" ve "askeri casusluk" suçlarından soruşturma başlatmıştı.

Halen 135 şüphelisi olan soruşturma kapsamında 34 şüpheli tutuklu bulunuyor.

 

 

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler