TİFLİS (AA) - Gürcistan'ın başkenti Tiflis, camiler, kiliseler ve sinagoglarla dinler ve milletler arası hoşgörünün gözler önüne serildiği bir şehir olma özelliği taşıyor.

Yaklaşık bin 500 yıldır başkent olan Tiflis'in turizm merkezi ve 2007 yılından bu yana Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) Dünya Mirası adayı eski Tiflis semti, farklı dinlerden ibadethanelere evsahipliği yapıyor.

Semtte çok küçük bir alanda bulunan ibadethaneler, kenti ziyaret eden misafirlere dinler ve milletler arası hoşgörü manzarası sunuyor.

Gürcistan Devlet Din İşleri Ajansı Başkanı Zaza Vaşakmadze, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gürcistan'ın tarihten gelen bir hoşgörü geleneğine sahip olduğunu belirterek, Tiflis'in bunu yansıtan çok zengin bir kent olduğunu söyledi.

Vaşakmadze, "Tiflis'in eski mahallesinde yarım kilometrekarelik alanda cami, sinagog, Katolik, Ermeni ve Gürcü Ortodoks kiliseleri, yüzlerce yıldır huzurlu bir ortamda varlığını koruyor. Bu, Gürcülerin genlerinde bulunan hoşgörüden kaynaklanıyor. Eminim bundan sonra da böyle devam edecek. Benzer bir şeyi dünyanın bir çok başkentinde bulamazsınız." ifadesini kullandı.

Tiflis Belediyesi ile 2015 yılında bu semtte tüm dini temsilcilerin, arzu ettikleri dini etkinliği düzenleyebilecekleri "Höşgörü Parkı" açtıklarını hatırlatan Vaşakmadze, "Gürcistan'ın yaklaşık bin yıldır İslam dini ile ilişkisi var. Gürcistan'da Müslüman Gürcü, Azerbaycanlı, Kuzey Kafkasyalılar yaşıyor. Burada Şii ve Sünniler hiç sorun yaşamıyor." diye konuştu.

Yahudilerin de iki bin 600 yıldır Gürcistan'da yaşadığını, Ermeni kilisesinin yaklaşık bin yıldır ülkede faaliyet gösterdiğini, Gürcistan ile Katolik dünyasının yaklaşık yedi yüzyıldır ilişki içinde olduklarını vurgulayan Vaşakmadze, "Bundan daha büyük bir hoşgörü olabilir mi?" dedi.

- Din İşleri Ajansı

Gürcistan hükümetinin, inanç hakları koruma ve geliştirme amacıyla 2014 yılında Devlet Din İşleri Ajansını kurduğunu anımsatan Vaşakmadze, ülkede Müslüman, Katolik, Yahudi ve Ermenilerin, Sovyetler Birliği döneminde gördükleri zararın tazmin edilmesi için belli bir bütçe ayrıldığını belirtti.

Sovyetler Birliği dönemde mağdur olanlara tazminat ödeme sorumluluğu bulunmayan Gürcistan devletinin ayırdığı bu bütçenin iyi niyet göstergesi olduğuna işaret eden Vaşakmadze, 2014 yılı temmuz ayında başlatılan bu projeye 2016 yılında yaklaşık 1 milyon 930 bin dolar bütçe ayrıldığını söyledi.

Vaşakmadze ayrıca Devlet Din İşleri Ajansı bünyesinde dinler arası danışma konseyi kurulduğunu, konseyde 15 dinin temsilcisinin bulunduğunu ifade ederek, "Bu benzersiz bir konseydir. Dinler ve devlet arasında herhangi bir üçüncü şahıs olmadan diyalog kurulabiliyor. Daha da önemlisi, dinler arasında da doğrudan diyalog kuruluyor." değerlendirmesinde bulundu.

-Müslümanlar idaresine 130 cami verildi

Sovyetler Birliği döneminde el koyulan dini yapıların, Gürcistan'da faaliyet gösteren dini kurumlara iade edildiğini de aktaran Vaşakmadze, iki yıl boyunca toplam 130 caminin Müslüman toplumunun idaresine verildiğini ve sürecin devam edeceğini bildirdi.

Vaşakmadze ayrıca 2015 yılında Batı Gürcistan Müftülüğüne yaklaşık 2 milyon 170 bin dolar değerinde iki binanın teslim edildiğini açıkladı.

Gürcistan'daki tüm dini azınlıklara yönelik bu sürecin devam edeceğine dikkati çeken Vaşakmadze, komşu ülkelerin tecrübelerini paylaşarak, bu konuda Gürcü modelini oluşturmak istediklerini söyledi.

AA