Suriyeli Öğrencilerin Eğitim Durumlarını Değerlendirme Toplantısı

Suriyeli Öğrencilerin Eğitim Durumlarını Değerlendirme Toplantısı

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Demirci: - "Suriyeli çocuklara eğitim vermek için elimizden geleni yapıyoruz. Bizim sınırlarımızı belirleyen bir kalem, cetvel değil yüreğimizdir"- "Sadece Türkiye Cumhuriyeti kimliği olanlara değil bütün çocukla

GAZİANTEP (AA) - Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ercan Demirci, Suriye'den gelen çocuklara eğitim vermek için ellerinden geleni yaptıklarını belirterek, "Sadece Türkiye Cumhuriyeti kimliği olanlara değil bütün çocuklara karşı sorumluluklarımız var." dedi.

Demirci, Gaziantep'teki bir otelde düzenlenen, "Suriyeli Öğrencilerin Eğitim Durumlarını Değerlendirme Toplantısı"nda, bakanlık olarak uzun zamandır Suriyeli öğrencilerle ilgili gerek merkez gerekse taşra teşkilatlarıyla büyük bir çaba içinde olduklarını söyledi.

Türkiye'nin Suriye'de iç savaşın başladığı 2011'den bu yana Suriyeli çocuklar ve gençlerin eğitim ihtiyaçlarını karşılamak için bir seferberlik halinde olduğunu söyleyen Demirci, bunu da onca yüküne rağmen kendi kıt kaynaklarıyla yapmaya çalıştığına dikkati çekti.

Demirci, Suriyelilerin misafir edildiği toprakların özelde eğitimin lojistiği, alt yapısı ve fiziki imkanları açısından sorunlu iller ve bölgeler olduğuna işaret ederek, "Suriyeli çocuklara eğitim vermek için elimizden geleni yapıyoruz. Bizim sınırlarımızı belirleyen bir kalem, cetvel değil yüreğimizdir. Yüreğimizi ayakta tutan maneviyatımızdır. Bu anlamda Suriyeli misafirlerimiz bizim başımızın tacıdır. Biz onları kendimizden ayrı görmüyoruz." diye konuştu.

Türkiye'nin zor bir coğrafyada yer aldığını vurgulayan Demirci, şunları kaydetti:

"Medeniyetin başladığı, büyük devletlerin kurulduğu topraklarda yaşıyoruz. Dünyanın merkezindeyiz. Bu nedenle bizim coğrafyamızda hareketlilik mutlak suretle olur. Buna da hazırlıklıyız çünkü bu bizim genetiğimizde var. Bu toprakların çocuklarıyız. Bu coğrafyada tarih boyunca hep hareketlilik olmuştur. Yönetebildiğimiz takdirde bize bereket olarak dönecek bir hareketlilik bu. Biz eğitim camiası olarak çocuklarımıza kendi tecrübemizde bir kolaylığı yaşatmak zorundayız. Hayat insanın kendi tecrübesiyle yaşayacağı kadar ne uzun ne de toleranslıdır. Hele ki çocuklarımız için. Hayat onların deneme ve yanılma metoduyla yaşayabilecekleri kadar uzun değil. Özellikle de bu coğrafyada. Eğitim camiası olarak çocuklarımıza, sadece Türkiye Cumhuriyeti kimliği olanlara değil bütün çocuklara karşı sorumluluklarımız var. Bizim yükümüz başka hiçbir yerde yok. 5 sene geçti Suriyeli kardeşlerimiz bizim başımızın tacı. Keşkelerle geçmişe bakmamak lazım. Suriyeli kardeşlerimizin, misafirlerimizin Türk eğitim sistemine dahil edilmesi kararı verilmesi gereken bir karardı."

Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürü Cem Gençoğlu da, 2011'den beri yaşanan süreç ve Türkiye'nin son 40 günü değerlendirildiğinde eğitim paradigmalarında ciddi bir değişim yapılması gerektiğinin görüldüğünü kaydetti.

"Kaliteli okul ve kaliteli eğitim sistemi nasıl olur?" sorusunun yıllardır tartışılan bir konu olduğunu anlatan Gençoğlu, "Biz bu soruya şöyle cevap veriyorduk; iyi öğrencileri ne kadar seçer en kadar doğru okullara yerleştirirsek, kaliteli okul ve kaliteli eğitim anlayışını bu sistem üzerine oturturuz. Biz 2000'li yılların başına kadar bu şekilde geldik. Fakat bugüne geldiğimizde bu sistemin çalışmadığını gördük. Bugün dünya bu paradigmadan vazgeçti. 1970'lerde vazgeçti. Biz hala oradan çıkmaya çalışıyoruz. Kaliteli okul ve eğitim sorusunun cevabı şudur; en kötü öğrencimizle en iyi öğrencimiz arasındaki fark bizim eğitim kalitemizin belirleyicisidir." diye konuştu

Toplantıya, Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Ali Rıza Altunel ve Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürü Mete Cengiz ile Suriyelilerin yoğun olarak yaşadığı illerin milli eğitim müdürlüğü yetkilileri katıldı.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler