ANKARA (AA) - AYLİN SIRIKLI DAL - FERDİ TÜRKTEN - Yargıtay 19. Ceza Dairesi, Takvim gazetesinde "Ananas Medya Grubu" başlığıyla yayımlanan haberle ilgili Koç'un tekzip ve düzeltme metninin gazetede yayımlanmasına ilişkin yerel mahkeme kararının, Adalet Bakanlığınca kanun yararına bozulması talebini reddetti.

Takvim gazetesinin 20 Mart 2014 tarihli sayısında "Rahmi Koç'tan ortaklık teklifi" ve "Ananas Medya Grubu" başlığıyla bir yazı yayımlandı.

Yazıda, "Latif Erdoğan, Rahmi Koç'un Samanyolu TV'nin yüzde 5'ini almak istediğini söyledi. Gülen'in ananas ve tesbih gönderdiği Koç Ailesi, hizmette kusur etmedi" ifadeleri yer aldı.

Rahmi Koç'un avukatları ise cevap ve düzeltme metni göndererek, bunların gazetede yayımlanmasını istedi.

İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Mahkemesi, Koç'un avukatlarının istemini reddetti.

Karara itirazda bunulması üzerine dosyayı görüşen İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, itirazı kabul ederek, tekzip ve düzeltme metninin gazetede yayınlanmasına karar verdi.

Adalet Bakanlığı ise İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinin bu kararının kanun yararına bozulmasını istedi.

Bakanlığın bozma istemini içeren dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca Yargıtay 19. Ceza Dairesine gönderildi. Daire, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi kararının kanun yararına bozulması istemini oy birliğiyle reddetti.

- Karardan

Yargıtay 19. Ceza Dairesinin kararında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) ifade özgürlüğü konusundaki kararlarından alıntılar yapıldı.

Kararda, AİHM'in ifade özgürlüğünün sadece lehte olan veya muhalif sayılmayan haber veya fikirler için değil, aynı zamanda muhalif, çarpıcı gelen, rahatsız eden haberler veya fikirler için de uygulanacağını belirttiğine işaret edildi.

AİHM'e göre, bunların çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin gerekleri olduğu aktarılan kararda, bu hususların demokratik toplumun gereklerinden sayıldığı kaydedildi.

Basın söz konusu olduğunda bu ilkelerin ayrı bir önemi bulunduğu, basının başkalarının itibarını korumak gibi çizilmiş sınırları aşmaması gerektiği vurgulanan kararda, siyasi meselelerde haber ve fikirleri iletmenin de basının görevleri arasında yer aldığı belirtildi.

Kararda, AİHM'in bu tespitlerle ifade özgürlüğü yönünden ayrıntılı değerlendirmeler yaptığı ve bu konuda kriterler belirlediği aktarıldı.

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 2007'de Basın Kanunu kapsamındaki cevap ve düzeltme istemleri konusunda yaptığı değerlendirmeye de yer verilen kararda, Kurulun bu kararında, "Bilgiyi yayma, eleştirme ve yorumlama haklarının kabulü için açıklama, eleştiri veya değer yargısı biçimindeki bilginin gerçek ve güncel olması, açıklanmasında kamunun ilgi ve yararının bulunması, açıklanış şekliyle konusu arasında düşünsel bağ bulunması, açıklamada 'küçültücü' sözlerin kullanılmaması gerekir" tespitlerinin yapıldığı bildirildi.

Dairenin kararında, somut olayda yerel mahkemenin, AİHM ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun kararlarındaki kriterlere uygun değerlendirme yaptığı belirtildi.

Kararda, yerel mahkemece, Basın Kanunu uyarınca "süreli yayınlarda kişilerin şeref ve haysiyetini ihlal edici veya kişilerle ilgili gerçeğe aykırı yayım yapıldığı" kabul edilerek, olaya ve dosya kapsamına uygun gerekçelerle cevap ve düzeltme metninin yayımlanmasına hükmedildiği kaydedildi.

Kararda, bu nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin yerinde görülmediği ifade edildi.

AA