ANKARA (AA) - ORHAN ONUR GEMİCİ - Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyelerinin gerçekleştirdiği 15 Temmuz darbe girişimi sırasında 44 şehit veren Özel Harekat Daire Başkanlığındaki acı, olayın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen hala tazeliğini koruyor.

Kurulduğu günden bu yana vatan güvenliği için kritik görevlerde bulunan özel harekat polisleri, 15 Temmuz gecesi ihanetin en ağırını yaşadı.

FETÖ'cü hainlerin F-16'dan attıkları bomba ile Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Daire Başkanlığında 38'i özel harekat polisi, 3'ü geçici görevli emniyet personeli, biri Polis Akademisi'nde görevli özel harekat polisi, biri istifa eden ancak desteğe gelen özel harekat polisi ve biri de imam olmak üzere 44 kişi şehit oldu.

Aradan bir yıl geçmesine rağmen 44 şehit veren Özel Harekat Daire Başkanlığındaki 15 Temmuz acısı, hiç azalmadı.

Şehit meslektaşlarının ideallerini yaşatmaya çalışan arkadaşları, hain girişimin olduğu gece yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.

Özel harekat polisi M.İ, 15 Temmuz'da normal bir mesai yaptıklarını ve 18 Temmuz'da Ağrı'nın Tendürek Dağı'na yapılacak operasyona hazırlandıklarını söyledi.

O gün arkadaşlarıyla helalleştiklerini ve evlerine geçtiklerini anlatan M.İ, daha sonra saat 23.00 sıralarında gelen mesajla hemen daireye koştuklarını kaydetti.

Kendi arabasıyla daireye ulaştığını belirten M.İ, şöyle konuştu:

"Malzemeleri, eşyaları almak için depoya indik. Dışarı çıkarken şiddetli patlamayla sarsıldık. Hemen dışarı çıktığımızda giriş kapısının ön tarafında yanan arabalar kötü bir görüntüydü. Arkadaşlarımızın oradaki durumu can yakıcıydı. Biz terörle mücadele için eğitim gördük ama bu bambaşka bir olaydı. Biz alışkınız şehit olmaya, gazi olmaya ama bu olay bugün bile beni cidden düşündürüyor. Anılar aklıma geldikçe 'neden?' diye sorduğum oluyor."

M.İ, yaralı ve şehitlerin bölgeden uzaklaştırılmasının ardından yapılan planlama kapsamında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde görevlendirildiğini ifade etti.

Külliye balkonundan yaklaşık bir kilometre uzaklıktaki Jandarma Genel Komutanlığında çıkan şiddetli çatışmaları takip ettiğini aktaran M.İ, önce tankların ardından da kobra helikopterin Külliye civarında atışlarının olduğunu dile getirdi.

- "Bu ateş direkt olarak kalbimize, evimizin ortasına düştü"

Jandarma Genel Komutanlığının sabah saatlerinde meslektaşları tarafından kontrol altına alındığını öğrendikten sonra biraz rahatladıklarını belirten M.İ, iki gün daha teyakkuz halinde bulundukları yerde kaldıklarını söyledi.

M.İ, daireye döndüklerinde şehitlerin cenaze töreninin hazırlıkları ve aileleriyle ilgilendiklerini, aileleriyle iki hafta boyunca hiç görüşmeden göreve devam ettiklerini bildirdi.

Özel harekat polisi M.İ, sözlerine şöyle devam etti:

"Geçtiğimiz yıl boyunca beni bu konuda rencide eden, üzen tek bir şey var. Bizi devletimiz, milletimiz bugünler için yetiştirdi. Amacımız terörle mücadele etmek. Ama bu olay bambaşkaydı. Bu ateş direkt olarak kalbimize, evimizin ortasına düştü. Bu beklenmedik bir şeydi, hayal dahi etmediğimiz bir şeydi böyle bir olay. Televizyonlarda, sosyal medyada bunun tiyatro olduğu, bunun bir senaryo olduğu, 15 Temmuz'un bir düzen, bir plan olduğu yönünde haberler görüyoruz. Beni burada en çok rencide eden konu bu. Bunu düşünen, bunu dile getiren insanlarla yüz yüze gelme imkanım olsaydı şunu sormak isterdim. Benim, arkadaşlarımın kahramanlıklarını anlatacak anılarım var. Onlar acaba gelecekte çocuklarına, torunlarına ne anlatacaklar? Bunu sormak isterdim."

- "Özel harekat, bir hatayı bir kere yapar"

Darbe girişiminde şehit olan meslektaşı Murat'ın annesinin kendisine "Oğlum nerede şehit oldu? İyi çatışabildi mi? Görevini yapabildi mi?" diye sorduğunu hatırlatan M.İ, devletin ve milletin böyle olayları bir daha yaşamaması için görevlerinin başında olduklarını kaydetti.

M.İ, böyle bir olayın yaşanabileceğini hiçbir zaman düşünmediklerini ifade ederek, "Türk Silahlı Kuvvetlerine ait bir F-16 savaş uçağının gelip bizim üzerimize bomba atacağını hayal dahi etmedik. Bunun için hiçbir çalışmamız da yoktu aslında. Ama bugün aynı şeyler yaşanmış olsa geçmişe dönük çok iyi tecrübeler edindik. Şunu da herkes bilsin; Özel harekat, bir hatayı bir kere yapar. Eğer o gün bir hata yapılmışsa biz bunu daha önce tecrübe etmemiştik. Sonuna kadar da biz her türlü mücadeleye vatan haini kim olursa hazırız." diye konuştu.

- "Sanki gece, gündüz olmuş gibiydi"

Özel harekat polisi İ.Ş. ise 15 Temmuz darbe girişiminde yaşananları her anlattığında o olayları yeniden yaşadığı hissine kapıldığını söyledi.

15 Temmuz gecesi televizyonlardan bir kalkışma olduğunu gördüğünü belirten İ.Ş, şehit Komiser Zeynep Sağır'ın gönderdiği mesaj üzerine daireye doğru yola çıktığını anlattı.

İ.Ş, kendi arabasıyla kontrollü bir şekilde daireye ulaşmaya çalıştığını ifade ederek, "Radyoyu dinlerken dairemizde patlama olduğu haberini duydum. Elimden geldiğince hızlı bir şekilde geldim. Arabamı park ettiğimde baktım ki her taraf yangın yeri, sanki gece, gündüz olmuş gibi. Dairemizin karşısında bulunan alan yanıyor, araçlar yanıyor. İçeriye girdiğimde baktım ki her tarafta bir koşuşturma. Göreve gitmek için hazırlanan arkadaşlar, araçlar içerisinde yananlara yardıma koşan arkadaşlar, onları çıkarmaya çalışan arkadaşlar herkes bir taraf koşuşturuyor." dedi.

- "Bir ölür bin diriliriz"

İ.Ş, üzerini değiştirdikten sonra kullanıma hazır hale getirdikleri ejder araçları Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Genelkurmay Başkanlığı ve Türksat gibi yerlere tahliye ettiklerini kaydetti.

Sürekli teyakkuz halinde görev yaptıklarını anlatan İ.Ş, konuşmasına şöyle devam etti:

"Ertesi gün burası anlatılır gibi değil. Kimsenin görmek isteyeceğini düşünmüyorum. Arkadaşlarımızın, birlikte görev yaptığımız insanların, artık aramızda olmadığını görmek bizim için büyük bir yıkımdı. Arkadaşlarımızın hepsi birbirinden büyük insanlar. Onlarla birlikte çalıştık. Onlarla beraber olduk, değişik yerlerde çatıştık. Ölümden hiçbirimiz korkmadık. Allah'tan başka hiçbir şeyden korkmadık, korkmayacağız. Hani derler ya 'bir ölür, bin diriliriz.' Biz öyleyiz."

İ.Ş, şehit arkadaşlarını hiç unutmayacaklarını ifade ederek, "O gece oldukça uzun bir geceydi. Tarifi güç, anlatılmaz, yaşanır. Yaşanmasa daha iyiydi. Çünkü birçok insan şehit oldu. Bunlar hiçbir zaman ölmediler, yaşıyorlar. Biz özel harekat ve vatandaş olarak bu işin içerisinde, böyle kirli bir darbe girişimi içerisinde mücadele ederek bunun sonuçlanmasını engelledik. İnşallah daha hayırlı şeyler olur bu memleket için. Bu tür girişimler hiçbir zaman sonuç veremeyecektir, vermesine de izin vermeyeceğiz." diye konuştu.

Öte yandan, 15 Temmuz şehidi özel harekatçıların olaylar sırasında tahrip olan silah, cep telefonu ve saat gibi eşyaları dairede oluşturulan bir alanda sergilenerek, anıları yaşatılmaya çalışılıyor.

AA