Öğrenme güçlüğü çeken çocukların eğitimi mercek altında

Öğrenme güçlüğü çeken çocukların eğitimi mercek altında

"Rehabilitasyon merkezlerinin disleksili bireylere katkısı, velilerin beklentileri ve bu kuruluşların verimlilik analizi" çalışmasının sonuçları açıklandı- Çalışma rehabilitasyon merkezlerinin eğitimde kaliteyi sürdürmekte zorlandıklarını, aile beklentile

ANKARA (AA) - YILDIZ NEVİN GÜNDOĞMUŞ - Disleksili (öğrenme güçlüğü bulunan) çocukların eğitildiği rehabilitasyon merkezlerinin verimlilikleri ve ailelerin beklentilerini mercek altına alan çalışma tamamlanarak "referans kitapçık" haline getirildi.

Araştırma sonuçları, disleksili çocukların haftada 2 saat ders gördüğü rehabilitasyon merkezlerinin eğitim kalitesini sürdürmekte zorlandığını, aile beklentilerinin çocuğun kurumda bulunma süresi uzadıkça karşılanmadığını ortaya koydu.

Disleksi Öğrenme Güçlüğü Derneği, Ankara Kalkınma Ajansı ve Gazi Üniversitesinin katkılarıyla yürütülen ortak çalışmayla hazırlanan "Rehabilitasyon merkezlerinin disleksili bireylere katkısı, velilerin beklentileri ve bu kuruluşların verimlilik analizi" çalışmasının sonuçları, 128 sayfalık "referans kitapçık" oluşturuldu.

Gazi Üniversitesi Özel Eğitim Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Rüya Özmen başkanlığındaki ekibin akademik danışmanlığını yürüttüğü çalışma, Ankara'nın Keçiören, Yenimahalle, Etimesgut, Sincan ve Gölbaşı ilçelerinde üçer, Altındağ ve Mamak ilçelerinde ise
birer kurumda olmak üzere öğrenme güçlüğü çeken çocuklara hizmet veren toplam 20 rehabilitasyon merkezinde gerçekleştirildi.

Söz konusu merkezlerde görev yapan 150 uzman ve 150 aile ile yüz yüze anketlerin gerçekleştirildiği araştırma, bu alanda Türkiye'de yapılan ilk saha çalışması oldu.

Çalışma kapsamında hazırlanan kitapçıkta, meslek elemanları bulguları, meslek elemanlarının modül kullanımına ilişkin bilgiler, mekansal eğitsel ve materyal ihtiyaç tespiti, denetim mekanizmaları, aile, çocukların eğitimi ile ilgili öneriler, disleksili çocuğun eğitimden yararlanma açısından ailenin memnuniyetine ilişkin bulgular, ailelerin rehabilitasyon merkezleri hakkında kanaatlerine yönelik bilgiler, öğretmenlerin kullanılan modüller hakkında yorumu gibi verilere yer verildi.

Disleksi Öğrenme Güçlüğü Derneği Başkanı Atıf Tokar da AA muhabirine yaptığı açıklamada, çalışmanın getireceği sonuçlardan ümitli olduğunu söyledi.

Disleksi konusunda rehabilitasyon merkezleri ile alakalı ilk ve tek saha çalışması olan bu çalışmada, yüzde yüz fon desteği veren Ankara Kalkınma Ajansına teşekkür eden Tokar, "Sahadan veriler geldiğinde ise çok sıkıntılı rakamlar, oranlar ortaya çıktı. Şimdi bunları politika yapıcılar ile görüşüyoruz. Kısaca ameliyat masasındaki hastaya pansuman yapacağız, bu durum çok önemli." diye konuştu.

- "Merkezlerde çalışanların mesleki deneyimi az"

Kitapçıktan derlenen bilgilere göre, Türkiye'de yaşayan 35 bin 500 disleksili çocuktan, yüzde 87.3'ü rehabilitasyon merkezlerinden destek eğitim hizmeti alıyor. Bu merkezlerde görev yapan meslek elemanlarının özel eğitim ve öğrenim güçlüğü alanında mesleki deneyiminin yeterli olmadığı, daha çok yeni mezun ya da 40 yaş üstünün çalıştığı, bunların ancak yüzde 15'inin özel eğitimci olduğu belirlendi.

Ailelerin rehabilitasyon merkezlerini değiştirme oranın düşük olduğu ve çocukların yüzde 54'ünün yaklaşık 2 yıldır aynı rehabilitasyon merkezine gittiği belirlendi. Ailelerin, çocuklarının merkezlerden aldıkları eğitime bağlı olarak ilerlemeleri ile ilgili görüşleri incelendiğinde ise "okuma, yazma, öğrenmeye hazırlık becerileri bakımından gelişim sağlandığı" kanaati taşıdıkları ortaya çıktı.

Kitapçıkta ayrıca, şu görüşlere yer verildi:

"Öğrenme güçlüğü olan çocukların kurumda hizmet alma süreleri arttıkça, ailelerin rehabilitasyon merkezlerine yönelik kanaatleri de düşmektedir. Bu bulgular da rehabilitasyon merkezlerinin eğitimde kaliteyi sürdürmekte zorlandıklarını veya aile beklentilerinin çocuğun kurumda bulunma süresi uzadıkça karşılanmadığını göstermektedir. Diğer bir önemli nokta ise çocukların yaşları ve sınıf düzeyleri ilerledikçe, aile eğitimi, ortam ve eğitim araç gereçleri, personel niteliği ve çeşitliliği ile personel eğitimi bakımından aile kanaatlerinin düşmesidir. Özellikle öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin sınıf düzeyi ilerledikçe birçok zor akademik kavram ve beceri ile başetmek zorundadırlar. Bu nedenle merkezlerin çocukların ve ailelerin ihtiyaçlarını karşılaşmak zorlandığını bu bulgular göstermektedir."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :