İSTANBUL (AA) - İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi ve İklim Bilimci Prof. Dr. Ömer Lütfi Şen, son yıllarda özellikle yaz aylarında İstanbul'da ısının arttığını belirterek, "Bunda kentselleşme ve küresel ısınmanın etkisi var. Gelecekte İstanbul'da daha çok ısınmanın olacağı öngörülüyor. Sonuçta, nüfus artışı ve iklim değişikliği İstanbul'u daha kırılgan hale getiriyor." dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi'nde dün başlayan "İstanbul Uluslararası Çevre Zirvesi ve Fuarı"nın ikinci gününde, "İklim değişikliğinin olumsuz etkileri ve korunma yolları" başlıklı panel düzenlendi.

Panelde konuşan Prof. Dr. Ömer Lütfi Şen, sıcak hava dalgalarının, iklim değişikliklerinin olumsuz yönlerinden biri olduğunu söyledi.

Küresel ısınmanın ilerleyen yıllarda daha da artacağına işaret eden Şen, şöyle konuştu:

"Avrupa'da 2003 yılında meydana gelen sıcak hava dalgası, özellikle Fransa'yı etkiledi. Fransa'da sıcaklıklar 10 dereceye kadar artmıştı. Hazırlanan raporlarda da sıcaklık arttığı zaman ölüm sayısının arttığını görüyoruz. Sıcaklık 40 dereceye yaklaştığında, yaşlılar ve çocuklar, kalp ve damar hastalığı olanlar olumsuz etkileniyor."

- "İstanbul'un 2050'de nüfusu 20-30 milyon olacak"

İstanbul'da nüfusun arttığına dikkati çeken Şen, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yaptırdığı projeksiyonlarda, İstanbul'da 2050 yılında 20-30 milyon civarında nüfusa ulaşılacak. Nüfus arttıkça gıda, su ve enerji talebi de artıyor. Aynı zamanda kentleşme artıyor. Kentleşme artınca, kent ısı adası denilen bir etkiye yol açıyor, yani kentleri daha sıcak hale getiriyor. İklim de değişiyor. İklim değişikliğinin birinci göstergesi sıcaklık artışı. İstanbul'da hem kentleşme hem de iklim değişikliğinden dolayı sıcaklık artıyor. Sıcaklık arttığında yazın, soğutma ve enerji ihtiyacı da buna bağlı olarak artıyor. Öte yandan kışın ısınma ihtiyacı azalınca, bu da olumlu bir etken. Sıcak hava dalgalarının artması sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. İklim değişikliği diğer taraftan yağışın şiddetini artırıyor. Bu da kent sellerine yol açıyor."

Plansız kentleşmenin de sıcaklığı artırdığını vurgulayan Şen, şunları kaydetti:

"İstanbul'da son yıllarda 1990 yılından itibaren özellikle yaz aylarında ısınma arttı. Bunda kentselleşme ve küresel ısınmanın etkisi var. Gelecekte İstanbul'da daha çok ısınmanın olacağı öngörülüyor. Özellikle yazın bu sıcaklık hissedilecek. Küresel ısınma, sıcak hava dalgası ve nem, üst üste geldiği zaman, yazın aşırı sıcak ve bunaltıcı hava meydana gelebilir. Gelecekte İstanbul'da daha şiddetli yağışlar olacak. Sonuçta, nüfus artışı ve iklim değişikliği İstanbul'u daha kırılgan hale getiriyor. Bunu 1980'lerin sonu 1990'ların başında gördük. 2007-2008 yılında yaşadık. Eğer nüfus artışı hızlı olursa 1980'lerden sonra İstanbul'a göç çok fazla oldu. O durum bizi kriz noktalarına yaklaştırıyor."

İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu'nun yönettiği oturumda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Müdürü Fatih Erol, Ortadoğu Enerji Yatırımlar ve İş Geliştirme Müdürü Ahmet Çiçekçi de konuşma yaptı.