Musul'u DEAŞ'tan kurtarma operasyonu

Musul'u DEAŞ'tan kurtarma operasyonu

Iraklı Sünni eski milletvekili Zerab: "Türkiye, PKK'nın Musul operasyonu içinde yer alarak siyasi arenada ve uluslararası medyada meşruiyet elde etmesinin yanı sıra yeni silah ve savaş deneyimleri kazanmasını da önlemek istiyor" "Türkiye, daha önce Irak'ı

BAĞDAT (AA) - HADİ HASAN - Iraklı milletvekilleri ve siyasi analistler, Türkiye'nin Musul operasyonuna etkin biçimde katılmasının başta "terör örgütleri DEAŞ, PKK ile mücadele ve kentin demografik yapısının korunması" olmak üzere Iraklıların da lehine sonuçlanacak önemli gerekçeleri olduğunu belirtiyor.

AA muhabirine konuşan Iraklı uzmanlar, "Musul'u DEAŞ'tan kurtarma operasyonu ve Türkiye'nin rolüne" ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Sünni Blok'tan eski milletvekili Ziyad ez-Zerab, Türkiye'nin Musul operasyonuna katılma konusundaki ısrarının pek çok önemli ve haklı nedeni olduğunu söyledi.

Zerab, "Türkiye'nin Musul operasyonu içinde yer almak istemesinin ilk ve en önemli nedeni, kendi güvenliği için gerçek bir tehdit olan terör örgütü DEAŞ'le mücadele." dedi.

Ankara'nın operasyona katılmak için sergilediği ciddi duruşun arkasında yatan bir diğer önemli etkenin de terör örgütü PKK olduğunu belirten Zerab, "Türkiye, PKK'nın Musul operasyonu içinde yer alarak siyasi arenada ve uluslararası medyada meşruiyet elde etmesinin yanı sıra yeni silah ve savaş deneyimleri kazanmasını da önlemek istiyor." diye konuştu.

- Demografik yapının korunması

Türkiye'nin hedeflerinden birinin "Irak'taki Sünni ve Şii Türkmenlerin güvenliğini sağlama" olduğunu dile getiren Zerab, "Türkiye, daha önce Irak'ın diğer şehirlerinde yaşandığı gibi Musul'da da bölgenin siyasi geleceğini etkileyecek şekilde demografik yapının değiştirilmemesini garantilemek amacıyla operasyona katılma konusunda ısrarlı." ifadesini kullandı.

Açıklanan raporlar bağlamında Musul ve çevresinden bir buçuk milyona yakın kişiyi kapsayacak olası büyük bir göç dalgasından söz edildiğine işaret eden Zerab, savaşın mezhepsel bir boyut kazanması durumunda Türkiye üzerindeki göçmen yükünün artacağını, bunun bilincinde olan Ankara'nın da söz konusu göç dalgasının oluşmaması için tedbir amaçlı operasyonda yer almak istediğini aktardı.

- Fırat Kalkanı Harekatı

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) milletvekili Renas Cano da Türkiye'nin Fırat Kalkanı Harekatıyla temizlediği bölgeye, Irak'tan yeni DEAŞ unsurlarının gelmesine izin vermeyeceğini savundu.

Cano, "Türkiye, sınır güvenliği meselesini çözmek için bir duruş sergiliyor. Fırat Kalkanı Harekatı başarılı bir şekilde ilerlerken Musul'dan temizlenmeye çalışılan DEAŞ unsurlarının Suriye'de Rakka ve El-Bab'a kaçmasına göz yumulması, örgütün orada daha fazla güç sahibi olması demektir. Bu durum söz konusu harekatı tehlikeye düşürür. Fırat Kalkanı kapsamında El-Bab'ın alınması an meselesiyken Musul'dan gelecek bu tehlike Türkiye tarafından gözardı edilemez." değerlendirmesinde bulundu.

Musul'un petrol zengini bir kent olduğunu vurgulayan Cano, "Türkiye, Musul petrolünün PKK veya DEAŞ tarafından çalınmasını istemiyor. Türkiye'nin isteği açık: Kentteki doğal zenginliklerden yerel halkın faydalanması ve ihracatının da Irak'ın kuzeyinde olduğu gibi güvenli yollarla yapılması." ifadelerini kullandı.

Cano, Türkiye'nin Irak'ın birliği ve istikrarını istediğine de dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Türkiye'nin, Musul operasyonuna katılma konusunda ısrar etmesinin haklı siyasi ve hukuki dayanakları var. Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları, BM sözleşmesinin 51'inci maddesinde yer alan meşru müdafaa hakkı ve DEAŞ'la mücadeleye yönelik kararları çerçevesindedir. Türkiye'ye yönelik terör saldırıları düzenleyen örgütlerin Irak topraklarında üs kurup, saldırı planlarını orada yapmaları da Türkiye'ye Irak'ta operasyon yapma hakkı kazandırır."

- "IKBY de Haşdi Şabi'yi istemiyor"

Iraklı siyasi analist Nacih el-Ali de siyasi ve gerçekçi bazı faktörlerin Ankara'yı Musul operasyonuna teşvik ettiğini, IKBY'nin Türkiye'nin operasyona katılmasını desteklemesinin de bu etkenlerden biri olduğunu söyledi.

Başika Kampı'nın Irak hükümeti ve IKBY'nin onayıyla kurulduğunu, Türk güçlerinin Peşmerge güçlerini eğitmek için bölgede bulunduğunu belirten Ali, "IKBY, özellikle Enbar'da DEAŞ'tan kurtarılan bölgelerde işledikleri insan hakları ihlalleri ortadayken Şii milis gücü Haşdi Şabi'nin Musul operasyonuna katılmasını kesinlikle reddediyor. Haşdi Şabi'nin Musul operasyonuna zarar vereceğini düşünüyor." görüşünü dile getirdi.

Ali, ülkedeki neredeyse tüm tarafların istememesine rağmen Haşdi Şabi'nin operasyona dahil olmasındaki ısrarın arkasında ise "Irak'ın kuzeyindeki siyasi ve askeri varlığını güçlendirmesi, bölgeyi kontrol edebilmesi, İran'ın varlığını bölgede hakim kılması ve elindeki siyasi kartın güçlenmesinin sağlanması" olduğunu kaydetti.

Tahran yönetiminin İran, Suriye ve Lübnan arasındaki iletişim hattını koruma çabasında olduğuna dikkati çeken Ali, bunun da siyasi ve askeri alanda hakimiyetin sağlanması hatta demografik yapının değiştirilmesini gerektirdiğini ifade etti.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :