"Mladic kararıyla İslamofobik güçler ilk kez ceza aldı"

"Mladic kararıyla İslamofobik güçler ilk kez ceza aldı"

FSMVÜ İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi ve Bosna Hersek'in milli şairi Prof. Dr. Latiç:- "(Ratko Mladic'in müebbet hapse mahkum edilmesi) Osmanlı İmparatorluğu dağıldıktan sonra Müslümanlar üzerinde 10 kez soykırım yapıldı. Bunları yapanlar hiçbir za

İSTANBUL (AA) - SEFA MUTLU - Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi ve Bosna Hersek'in milli şairi Prof. Dr. Cemalettin Latiç, Ratko Mladic'in müebbet hapse mahkum edilmesine ilişkin, "Osmanlı İmparatorluğu dağıldıktan sonra Müslümanlar üzerinde 10 kez soykırım yapıldı. Bunları yapanlar hiçbir zaman insanlığa karşı suç için mahkum edilmedi. Özellikle de 2. Dünya Savaşı'ndaki suçlardan dolayı. O yüzden faşist Sırp, Hırvat ve İslamofobik güçler için ilk kez ceza aldı." dedi.

AA muhabirine konuşan Latiç, "Bosna Kasabı" Ratko Mladic'in, Lahey'deki Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesince (ICTY) soykırım, insanlığa karşı suçlar ve savaş kanunlarını ihlal etmekten müebbet hapse mahkum edilmesini değerlendirdi.

Karardan memnun olduğunu dile getiren Latiç, "Takip ettiğim kadarıyla Boşnaklar ve Bosna Hersek'i sevenler de aşağı yukarı memnundur. Neden aşağı yukarı olduğunu söylemek isterim. Bu karar katliam yapan birisine uygulandığı için memnunuz. Bosna Hersek'teki Sırpların ve Sırbistan'ın en üst askeri figürünün ceza almasından dolayı memnunuz. Ama bu soykırım yine sadece Srebrenitsa soykırımı olarak adlandırıldı. Maalesef Prijedor'da, Kljuç'ta, Sarayevo bölgelerinde, Sırp polis ve Republika Srpska'nın kurumlarının gerçekleştirdiklerinin soykırım olarak görülmemesinden memnun değilim. Neden? Çünkü hakimlerin çoğu Prijedor'da, Kljuç'ta , Sarayevo'da Boşnaklar ve Hırvatların Sırplar tarafından öldürülmesini aslında soykırım olarak sayıyor, fakat soykırım niyetinin olduğunu kanıtlayamıyorlar." diye konuştu.

Latiç, katliam niyetinin kanıtlaması çok zor olduğunu anlatarak, buna rağmen bazı mahkemelerde yapılan soykırıma ilişkin kararlar alındığını hatırlattı.

Yazar ve vatandaş olarak verilen karardan memnun olduğunu yineleyen Latiç, mahkemede altı Hırvat vatandaşının da suç ortaklığı yaptığının ortaya çıktığını söyledi.

Latiç, Avrupa ülkelerinin Bosna Hersek konusunda hala kararsızlık içinde olduğunu, bazı Avrupa ülkelerinin Bosna Hersek'teki Sırp ve Hırvat gruplarla iş birliği yapıp Bosna Hersek'i bölmeye çalıştığını kaydetti.

Bosna'nın bölünmesinin Boşnak Müslümanların yok olması anlamına geleceğine dikkati çeken Latiç, "Bu bizim için en büyük tehlike. Endülüs Müslümanlarının yok olması gibi. Bu kararlar, Boşnak Müslümanlar için tarihi bir fırsat. Osmanlı İmparatorluğu dağıldıktan sonra Müslümanlar üzerinde 10 kez soykırım yapıldı. Bunları yapanlar hiçbir zaman insanlığa karşı suç için mahkum edilmedi. Özellikle de 2. Dünya Savaşı'ndaki suçlardan dolayı. O yüzden faşist Sırp, Hırvat ve İslamofobik güçler için ilk kez ceza aldı." ifadelerini kullandı.

Mladiç'in mahkumiyetinin bazı Sırp milliyetçiler tarafından protesto edildiğini anımsatan Latiç, bazı grupları bu milliyetçilikten vazgeçirmenin zor olduğu tespitinde bulundu.

Latiç, bazı Sırpların Mladiç'i kahraman olarak gördüklerini dile getirerek, şunları söyledi:

"Böyle bir karar bizim için büyük önem arz ediyor. Konu sadece Mladiç ve altı Hırvat değil. Hırvatlar ve Sırplar siyasi ve askeri suç ortaklığı yapıp, Müslümanların üzerinde etnik temizlik yapmak ve Bosna Hersek'in topraklarını Hırvatistan'a eklemek istediler. O zaman Boşnak Müslümanların çoğu silahsızdı. Bir yandan Sırp askerleri öte yandan Hırvat askerleri tarafından saldırıya uğradık. Türk kamuoyu neden ve nasıl bu kadar Müslümanın öldürüldüğünü sorgulayabilir. Bizim cesaretsizliğimiz ya da korkaklığımızdan değil. Ama öyle bir hale getirdiler ki kendimizi savunamadık. Tüm baskılara ve imkansızlıklara rağmen iyi bir vatan savunması ve cesaret örneği sergiledik. Daha iyisini yapamadık. Çünkü Avrupa'nın en büyük dördüncü askeri gücü bize saldırdı ve biz silahsızdık. Ona rağmen çok şükür biz sınırlarımızı savunduk ve liderlerimiz başımızda kaldı."

Boşnakların hala ayrımcılığa maruz kaldığını aktaran Latiç, kimliklerini yaşamalarına birçok engel çıkarıldığını ifade etti.

Latiç, "dil"in bir milletin kimliğinin oluşmasında son derece önemli olduğuna işaret ederek, "Bu dil yüzyıllarca Boşnak dili diye adlandırıldı ve kendi ülkesinden daha çok dünya üzerinde kabullenilmiş. Sırp ve Hırvat hükümetleri Müslümanlar üzerinde 'Apartheid' uyguluyor. Geçen sene Papa Bosna'ya geldiğinde Srebrenica'daki katliama 'soykırım' demedi. Aksine 20. yüzyılda ilk katliamı Müslümanların yaptığını söyledi. Yani Türk milletinin. Halbuki bu büyük bir saçmalık. Çünkü ortada bir soykırım yoktu. Ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarihçiler ve araştırmacıları çağırıp araştırttı. Hiçbir karar veya araştırma yaşananları soykırım olarak tanımazken Papa soykırım olarak görüyor sırf Müslümanları suçlamak için." dedi.

- Avrupa'da İslamofobinin yükselişi

Latiç, Avrupa'da yükselen yabancı düşmanlığı ve İslamofobiye dikkati çekerek, "Büyük korkularımız devam ediyor. Avrupa'nın tamamı yine İslamofobik yaklaşımlar sergilemeye başladı. Irkçılık hastalığı yine bulaştı ve yayılıyor. İsveç'te yaşayan çok sayıda Boşnak var. Çok ciddi korku içindeler. Müslümanlar Avrupa'nın her yerinde aynı korkuyu yaşıyor. Akıllarında hep 'Avrupa'nın yeni Yahudileri olabilir miyiz?' korkusu var. Avrupa coğrafyasında son zamanlar Nazizim ve ırkçılık söylemlerinin arttığını görüyoruz." değerlendirmelerinde bulundu.

Bosna'da en çok sevilen halkın Türkler olduğunu dile getiren Latiç, halklar arasındaki kardeşliğin son yıllarda daha da güçlendiğini söyledi.

Latiç, Bosna'ya gelen turistlerin yüzde 70'inin Türkler olduğu bilgisini vererek, Türkiye'nin Bosna'ya yaptığı yatırımları anımsattı.

Bosna'da okullarda en çok talep edilen dil eğitiminin Türkçe olduğunu aktaran Latiç, tercihlerde Almanca'nın uzun süre ilk sırada yer aldığını kaydetti.

Latiç, Türklerin ve Boşnakların büyük bir sorumluluk taşıdığını belirterek, "Bizim Osmanlı kültürümüz var. Tarihimiz aynıdır. İslamofobiye karşı savaşmalıyız. Biz kendi kültür ürünlerimizi sergileyip Batı'yı kazanabiliriz. Avrupa'ya kültürümüzü sunduk. Endülüs'teki tüm hamamlar, saraylar, üniversiteler, edebiyat... Ama onların hepsini yok ettiler. Onlara bunu hatırlatmamız lazım. Balkanlar'da yeni bir savaş bölgesi oluşturulmasına izin vermeyeceğiz. Nefrete ve kan dökülmesine yol açmayacağız. Kültür savaşı daha güçlüdür." dedi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler