“Mezarlıklar vazgeçilmezlerle doludur”

Kimsenin umuduna umut eklenmeyeceğini öğrendim.Umutla inşa edilmiş köprülerin, dayanıksız olduğunu da.Her; “ne kadar iyisin” diyenin sözünün altında, aslında çok safsın demek istediğini öğrendim.İyi olmak; bazı şeyler için geçerli hayati konularda gülünç olabileceğini.Rüyaları gerçekleştirmek için yaşamadıklarını öğrendim insanların.Rüya görmek için hayatta kaldıklarını…Yıllara meydan okuyan tuğlaların bir tekme darbesiyle yıkılabileceğini öğrendim.Sadece; bu zamana kadar tekme değmediği için varlığını sürdürebildiğini.Vazgeçişin kolay, ama her şeye rağmen devamın zor olduğunu öğrendim.Yalan sandıklarımızın gerçek, gerçek sanılanların yalan olduğunu da.Okunmamanın üzücü olduğunu sanırdım önceleri. Bugün, okunmanın asıl üzüntü verdiğini öğrendim.Okunup anlaşılmamanın. Okunup yanlış anlaşılmanın…Yazamamak eksiklik sanırdım.Asıl yazmak fazlalıkmış onu öğrendim.Hayale tutunanın sadece kişinin kendisi olduğunu sanırdım. Oysa senin tutunduğun hayale destek verenlerin senden daha hayalci olduğunu öğrendim.Aldanmanın kolay, aldatmanın zor olduğunu sanırdım.Aldatmak daha kolaymış aldanmaktan, onu öğrendim.Sevdikleri için yağmurda ıslanır sanırdım insanların.Bekledikleri için kardan adam yapmayı.Oysa saklanacak yerleri olmadığı için ıslanırmış insanlar, insan bulamadıkları için kardan adam yaparlarmış. Bunu da öğrendim.Senelerin kirletemediği beyaz sayfaları, bir bulutun karalayabileceğini öğrendim.Bir küçük bulutun üstünü kaplayabileceğini.Kalp kırmamak için yaşamıyormuş insanlar, kırıp dökmek içinmiş bütün çabalar. Kırılıp dökülmek için…Kahkahaların ardındaymış gözyaşları. Umursamazları aldatmak için…Korku bilinmeze değil, bilinene duyulan bir duyguymuş… Bilmediğine cesurmuş insan. Öğrendim.Anlamak için çaba harcamazmış büyümüş kişi, anlaşılmak için koşarmış başkasının çizdiği yollarda.Her şeyi bildiğimi sanırken, hiçbir şey bilmediğimi öğrendim bugün. Ve hiçbir şey bilemeden ölüp gideceğimi.Ağam, paşam, sultanım demek gerekiyormuş bu dünyada. El etek öpüp, hak etmeyeni avuçlar parçalanana dek alkışlamak, Prensip kaldırımlarını söküp, ucuza satmak. Karakteri uzaya fırlatmak.Ayakları çıplak olanlara üzülmemeyi öğrendim bugün. Yürekleri çıplak olanlar varken. İsimleri yaldızlamak gerektiğini öğrendim bugün. Parlatmayı gerektiğin de.Hayatı masallaştırmayı, iyi fiyat verene satmayı…Susarak konuşamaz insanlar, avaz avaz bağırmayı. Duymayan olursa eline mikrofon almayı, O da yetmedi megafon…Çelmeye takılmamak için dikkatli olmak gerektiğini bilirdim ben. Çelme takmak için dikkat kesilmek gerektiğini öğrendim.Kulağı deliklerden değil, kulağı kesiklerden olmayı.Bugün bütün bunları öğrendim.Benim bildiğim her şeyin, hayattaki anlamının tersten okunduğunu öğrendim.Umarım yarın olduğunda da hatırlarım…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.