Meclis Üyeliklerinde Neden Kadın Yok…

Yerel seçimler için geri sayım sayacı çalışmaya başladı. Zaman ve günler su gibi akıp gidiyor. Göz açıp kapanıncaya kadar 29 Mart gelecek ve seçmen sandığa gidecektir.

Buraya kadar her şey güzel. Benim kafama takılan Ereğli gibi çağdaş, modern ve ileri görüşlü ilçede neden kadın adaylar yok?

Konuştukları vakit mangalda kül bırakmayan, cinslerin eşitliğini kâğıt üzerinde savunan siyasi kadroların kadına bakışını test etmemiz için yerel seçimler samimiyet sınavı adeta.

Ve samimiyet sınavında başta sosyal demokrat olduğunu iddia eden partiler olmak üzere, siyasi hareketlerin neredeyse tamamına yakını sınıfta kaldı.

Bugün bile yanıtını bulmakta zorlandığım tercihler yaptı Partiler…

Ereğlili siyasiler bu seçimlerde kadın adaylarını da meclise yazmak istiyor.

Aldığım duyumlara göre her partide seçilebilir bir yere kadın aday yazmaya hazırlanıyor.

Kadın elinin en çok değmesi gereken, kadının o duyarlı yaklaşımıyla yönetilmeye layık –üstelik hazır bir ilçe Ereğli…

 2004 seçimleri öncesinde aslında umutlanmamızı gerektiren bir tablo vardı karşımızda.

Ereğli’de diş hekimi görevini yıllarca başarıyla sürdüren Züleyha Jülide Özmen CHP’ den, Avukat Ebru Akgül’de AK Parti’den Meclis üyeliklerine adaylıklarını koyarak Ereğli’yi yönetme yolunda ilk adımlarını attıklarında nasıl da sevinmiş, umutlanmıştık.

Meclis içinde yaşananları beğenmediğini söyleyen CHP’li Züleyha Jülide Özmen istifa ederek meclis üyeliğinden ayrıldı.

Kadınların ağırlığı bakımından siyasetin acınası görünümüne dönecek olursak…

Bu bizim değil, kaderimizi bağladığımız, her seçim gidip kuzu kuzu oy verdiğimiz siyasi partilerin ve onların dayandığı oyunun kurallarını belirleyen siyasi partiler yasasının yol açtığı ayıp…

Kadını seçilecek yere koymazsanız, imtiyazlı erkekleri buyur ettiğiniz üst sıraların en azından bir kısmını onlara yer açmak amacıyla değerlendirmezseniz olacağı budur…

 Belediye Başkanlıklarından vazgeçtik, en azından Meclislerde kadının yeterince temsili konusunda başta siyasi partiler olmak üzere herkesin teselli anlamında atacağı sembolik adımlar olmalı…

Katılımcı demokrasi rüzgârlarının hâkim olduğu gelişmiş ülkelere erişme çabalarımızın sonuca ulaşmasının yolu elbette bu değil.

Sorun yalnızca kadının siyasette temsil edilmemesiyle de sınırlı değil.

O sistemle birlikte kadının da siyasetteki varlığını hissedecek, temiz ve duyarlı elleriyle daha yaşanır bir Ereğli’ye sahip olacağız…