Kültür ve Turizm Bakanı Avcı Hollanda'da

Kültür ve Turizm Bakanı Avcı Hollanda'da

Bakan Avcı:- "Anadolu, kendi doğduğu topraklarda bile düşmanca karşılanan dinlere kucak açtı"- "İlk Hristiyanlar Anadolu’nun dört bir yanında, örneğin Sümela veya Kapadokya gibi Hıristiyanlık için kuvöz sayılabilecek yerlerde yaşadı, gelişti. Hz. İsa’nın

UTRECHT (AA) - Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, kendi doğduğu topraklarda bile düşmanca karşılanan dinlere Anadolu’nun kucak açtığını belirterek, "İlk Hristiyanlar Anadolu’nun dört bir yanında, örneğin Sümela veya Kapadokya gibi Hristiyanlık için kuvöz sayılabilecek yerlerde yaşadı, gelişti. Hz. İsa’nın annesi Meryem Anadolu’nun batı kıyılarında huzur bulabildi." dedi.

Avcı, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (BMDTÖ) tarafından Hollanda'nın Utrecht kentinde düzenlenen "Değişen Toplumda Dini Miras Turizmi Nasıl Artırılır?" temalı Dini Miras ve Turizm Konferansı'nda bir konuşma yaptı.

Konuşmasına "Avrupalılar Latin Amerika’yı kolonileştirdiler de neden tersi olmadı?" şeklinde başlayan Nabi Avcı, bu sorunun birçok başka biçimde dile getirilerek yüzlerce yıldır pek çok kişiyi meşgul ettiğini ve hala etmeyi sürdürdüğünü söyledi.

"Mesela Guns, Germs, and Steel’de Diamond, The Future of Capitalism’de Thurow, çok daha yenilerde Why the West Rules -For Now’da Morris de bu soruyu çeşitli biçimlerde sorup, cevaplamaya çalıştılar." diyen Avcı, verilen cevapların içinde zaten örtülü olarak var olan bir noktaya dikkati çekmek istediğini belirtti. Avcı, şöyle devam etti:

"Cortes ve askerleri pek de insan kıymeti bilen insanlarmış gibi görünmüyorlar. Ama yine de Meksikalı rahiplerin tanrılara insan kurban etme törenlerine şahit olduklarında gözlerine inanamamışlardı. Çünkü tanrılara insan kurban etme alışkanlığını binlerce yıl önce terk etmiş bir medeniyetin çocuklarıydılar. Çocuğunu Allah’a kurban edecekken kendisine bir koç yollanmış olan İbrahim’in izinden gidenlerdendiler. Bizi kollayan, gözeten, iyiliğimizi isteyen, müşfik, sevecen bir yaratıcı fikri, bütün Batı medeniyetinin en temel, en birleştirici unsuru olarak görülebilir."

Pinker’in "The Better Angels of Our Nature" kitabında, şiddetin tarih boyunca nasıl gerilediğini etraflıca analiz ettiğini dile getiren Avcı, “Çok değil birkaç yüzyıl önce, birkaç yüz kilometre güneyde, kafası giyotinle kesilecek rakipler için gösterişli törenler düzenleniyor, dört bir yandan gelen yüzlerce kişinin meraklı bakışları ve tezahüratları altında ölüm hükümleri yerine getiriliyordu. Bugün hala siyasi şiddetten ve sözde dini şiddetten tümüyle arınmış olmayabiliriz. Ama bugün benzer bir ceza verilecek olsa onu dedelerinin iştiyakıyla seyredecek bir kalabalık toplamak hiç mümkün görünmüyor.” ifadelerini kullandı.

"Dedelerimizden daha iyiyiz." diyen Avcı, şiddetin tümüyle üstesinden gelinmediği için bugünkü insanlığın kendini suçlu hissettiğini dile getirdi.

Bakan Avcı, insanoğlunun inandığını ve inanmanın kendisini daha güçlü, daha dayanıklı kıldığını da bildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"İnananların daha güçlü olduğunun delillerine her yerde rastlayabilirsiniz. Ama benim ülkemde her yerdekinden daha çok rastlayabilirsiniz. Doğu Karadeniz’in dağlarında, Romalı askerlerin erişemeyeceği yerlere özenle yapılmış Sümela Manastırı'nda veya Kapadokya’da mesela. Roma düzeni ortadan kalktı ama kullarını seven, onları gözeten bir yaratıcı fikri hala canlı."

-"Anadolu, kendi doğduğu topraklarda bile düşmanca karşılanan dinlere kucak açtı"

Anadolu’nun kendi doğduğu topraklarda bile düşmanca karşılanan dinlere kucak açtığına dikkati çeken Avcı, "İlk Hristiyanlar Anadolu’nun dört bir yanında, örneğin Sümela veya Kapadokya emsali, Hristiyanlık için kuvöz sayılabilecek yerlerde yaşadı, gelişti. Hz. İsa’nın annesi Meryem Anadolu’nun batı kıyılarında huzur bulabildi. Yüzlerce yıl sonra Ayasofya Türkiye topraklarında inşa edildi." diye konuştu.

İslam’ın da Anadolu’da doğmadığını ancak Hacı Bektaş, Mevlana Celaleddin Rumi, Hacı Bayram Veli, Şeyh Şaban Veli sayesinde Anadolu’da geliştiğini dile getiren Avcı, "Yüzlerce yıl sonra Ayasofya’nın karşısına, Süleymaniye ve Sultanahmet yapıldı. Yahudiler dünyanın dört bir yanında kıyım ve sürgünle karşılaştıklarında da Anadolu’daki Müslümanlar onlara kucak açtı." dedi.

- "Göbeklitepe’de açığa çıkarılan kalıntıların on iki bin yıllık olduğu tahmin ediliyor"

İnanma eylemimin bugünkü dinlerden çok daha eski olduğunu anlatan Avcı, şunları kaydetti:

"Bizim inancımıza göre İbrahim, Urfa’da Nemrut tarafından ateşe atılmıştı ama Nemrut kazanamadı. Allah, İbrahim’in atıldığı ateşi gül bahçesine çevirip onu kurtarmıştı. Bu olayın gerçekleştiğine inandığımız Urfa’nın yirmi kilometre kadar güneyinde, bildiğiniz gibi, yenilerde muazzam bir arkeolojik keşif yapıldı. Göbeklitepe’de, tapınak olduğu tahmin edilen yapıların kalıntıları açığa çıkarıldı. Göbeklitepe’de açığa çıkarılan kalıntıların on iki bin yıllık olduğu tahmin ediliyor. Göbeklitepe’yi kazana kadar, inanç sistemlerinin insanoğlu yerleşik düzene geçtikten ve sosyal dokunun karmaşıklaşmasından sonra ortaya çıktığına inanıyorduk. Ama artık biliyoruz ki insanoğlu daha ilk şehirlerini yaparken ilk tapınaklarını da yapmış."

Göbeklitepe’nin aynı zamanda orada bulunanların ilgi alanları hakkında başka bir gerçeği daha hatırlattığına işaret eden Avcı, şunları söyledi:

"Daha turizm yokken inanç turizmi vardı. Herhangi bir lisanda turizm anlamına gelebilecek herhangi bir kelime yokken de inanç turizmi vardı. Aslında bu gerçeği hatırlamak için Göbeklitepe’yi kazmayı beklemek de gerekmiyordu. Bundan altmış yıl önce mesela, yeryüzünde ülkelerarası seyahat edenlerin sayısı yılda elli milyonu bile bulmazken, bu seyahatlerin çok büyük bölümü hac amaçlı, Mekke, Kudüs gibi merkezlere yapılan ziyaretlerden oluşuyordu. İnsanlar çok zor ulaşım ve konaklama şartlarında, sayısız riske katlanarak, bütçelerinde çok büyük bir delik açan hac ziyaretlerini yapıyorlardı."

Bakan Avcı, yapılan toplantıyı ve bu konularda yapılan her türlü çalışmayı önemsediğini ve gönülden desteklediğini vurgulayarak, "İbrahim’in, Sümela Manastırı'nı inşa edenlerin, Meryem’in, Mevlana’nın ülkesinden hepinize selamlar getirdim. Bilesiniz ki hepsi, Mevlana’nın dilinden, herkesi davet ediyor, Gel, ne olursan ol, yine de gel." diye konuştu.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :