ANKARA (AA) - MERVE YILDIZALP - İstanbul'daki terör saldırısı üzerine sosyal medyada yapılan alaycı yorumların, tehlikeli olduğu kadar, suç unsuru da taşıdığına dikkat çekildi.

Kırıkkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi ve sosyal medya uzmanı Doç. Dr. Levent Eraslan, Beşiktaş'taki terör saldırısı sonrası sosyal medyada yapılan paylaşımları, AA muhabirine değerlendirdi.

Sosyal medyanın yeni çağın dili olduğunu ifade eden Eraslan, bu dilin anlaşılması ve olumlu şekilde kullanılması gerektiğini vurguladı. Eraslan, sosyal medyanın, herkesin her şeyi rahatlıkla söylediği sınırsız bir alan olmadığına dikkati çekti.

Sosyal medyanın, bu kültürünün gelişmediği ve bireylerde otokontrolün bulunmadığı ülkelerde, bireylerin akıllarına ilk geleni mantık ve ahlak süzgecinden geçirmeden, doğrudan bireyleri hedef alarak tehlikeli bir araç olarak kullanıldığını aktaran Eraslan, yaşanan acı olayın üstüne yapılan alaycı ve övücü mesajların sosyal medya saldırganlığı olduğunu ifade etti.

- "Özgürlükler bağlamında ele alınmamalı"

Sosyal medya ağları üzerinden yapılan sanal iletişimin, insanın saldırganlık dürtüsünü de yeni bir zemin üzerine taşıdığını belirten Eraslan, "Günümüzde sosyal ağlar üzerinden psikolojik saldırganlık davranışlarının üst boyutlarda sergilenebildiği görülüyor. İnsanların vahşice katledildiği bu saldırı üzerine yapılan alaycı ve beğeni dolu mesajlar çok net sosyal medya saldırganlığıdır. Sanal ortamda oluşturulan bu söylem, en az yapılan saldırı kadar tehlikelidir. Kin, nefret ve ötekileştirici bir şekilde yapılan bu paylaşımlar tahrik edici unsurlar taşıyor ve aynı zamanda suç unsuru oluyor." diye konuştu.

Paylaşımın sanal ortamda yapılmasının suç unsurunu ortadan kaldırmadığına işaret eden Eraslan, acıyla dolu bir günde bu paylaşımların kesinlikle özgürlükler bağlamında ele alınmaması gerektiğini belirtti.

Eraslan, bu davranışların sanal saldırı olarak görülmesi ve hukuktaki karşılığıyla eylem olarak ele alınması gerektiğini vurguladı.

- "Sosyal medya kanunu çıkarılmalı"

Türkiye'de sosyal medyaya özel, bu alanın kendine has yapısıyla ilgili açık hukuki yasal düzenleme bulunmadığının altını çizen Eraslan, Türk Ceza Kanunu'nun hakaret, tehdit hükümlerinin sosyal medya alanına işletildiğini, ancak gerekli etkiyi sağlayamadığını kaydetti.

Levent Eraslan şu değerlendirmelerde bulundu:

"Her an değişen sosyal medyanın farklı alanlarını ve kullanım biçimlerini içeren bir yasal düzenleme gereklidir. 2007 yılında çıkartılan 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun genişletilmeli ya da doğrudan sosyal medya kanunu çıkarılmalı. Ayrıca artık toplumsal bir zemin olarak kabul edilen sosyal medya alanının hukuki boyutu ve bilişim etiği gibi konuları okullarda ders olarak okutulmalı, kamuoyu bilgilendirilmeli."

AA