Kara Astsubay Meslek Yüksek Okulu Mezuniyet Töreni

Kara Astsubay Meslek Yüksek Okulu Mezuniyet Töreni

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (1) - "Suriye'den Kilis, Gaziantep, Reyhanlı ve Kırıkhan'a 127 roket, top ve havan saldırısı yapılır, 7 vatandaşımız hayatını kaybeder, 125 vatandaşımız yaralanırken bunlar ne yapıyordu biliyor musunuz? Ülkemize

BALIKESİR (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Suriye'den Kilis, Gaziantep, Reyhanlı ve Kırıkhan'a 127 roket, top ve havan saldırısı yapılır, 7 vatandaşımız hayatını kaybeder, 125 vatandaşımız yaralanırken bunlar ne yapıyordu biliyor musunuz? Ülkemize daha önce konuşlandırılmış hava savunma sistemlerini hemen geri çekiyorlardı. Sadece bununla kalmadı kendimizi koruyabilmemiz için ihtiyacımız olan füze savunma sistemleri ve yüksek teknolojiye dayalı silah ve ekipmanlar olmadık bahanelerle bize verilmedi. Hatta bize parasıyla satmadıkları silahları götürüp terör örgütlere bedava verdiler." dedi.

Erdoğan, Kara Astsubay Meslek Yüksek Okulu Mezuniyet Töreni'ndeki konuşmasında okuldan 2 bin 544 Türk, 18 misafir astsubayın mezun olduğunu kaydetti.

Mezunlara, vazifelerinde başarılar dileyen Erdoğan, "Türk Silahlı Kuvvetleri'nde astsubaylık kritik bir görevdir. 15 Temmuz kıyamının sembol ismi Ömer Halisdemir kardeşimiz de bir astsubaydı. Ordumuza astsubay olarak katılıp daha sonra subaylığa geçen, general rütbesine kadar yükselen kardeşlerimiz var. Azmi, disiplini, kabiliyeti ve hedefi olan herkese Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tüm kademelerinin kapıları sonuna kadar açıktır. Subaylarımız, astsubaylarımız ve giderek sayıları artan uzman personel yapısıyla Türk Silahlı Kuvvetlerimiz bölgesinin ve dünyanın en güçlü ordularının başında gelme konumunu sürekli tahkim ediyor. Üstelik bu yeni bir durum da değildir." diye konuştu.

Erdoğan, TSK'nın dünyanın en köklü, en yaygın ve geçmişi zaferlerle dolu ordusu olduğunu anımsatarak, bu yıl Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın 2227. yıl dönümünü kutladıklarını kaydetti.

Orduda kullanılan tümen, binbaşı, yüzbaşı, onbaşı gibi kavramların kuruluş döneminde ihdas edildiğini belirten Erdoğan, kesintisiz şekilde günümüze kadar geldiğini anlattı.

Başkan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Forsu'nda temsil edilen devletlerin en önemli özelliklerinin sağlam ordu düzeni olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Sayıca çokluktan ziyade eğitimi, düzeni, teçhizatı ve cesaretiyle öne çıkan bu ordular kendilerinden kat be kat fazla düşmanları hep yenilgiye uğrattı. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri de geçtiğimiz hafta 947. yıl dönümüne ulaştığımız Malazgirt Zaferi'dir. Selçuklu gibi Osmanlı da giriştiği büyük savaşlarda hep kendinden çok kalabalık ordulara karşı mücadele etmiş ve zafere ulaşmıştır. Esasen milletimizin tamamı, ezanı, bayrağı, vatanı ve devleti tehlikeye düştüğünde cesaretle mücadeleye atılmaktan çekinmeyecek karakterdedir. 15 Temmuz gecesi darbecilerin karşısına dikilen 15 yaşında bıyıkları terlememiş delikanlıdan 75 yaşındaki aksakallı ihtiyara kadar tek yürek olan milletimiz bu gerçeği bir kez daha teyit etmiştir."

- "Vatan savunmasında her an, altın kıymetindedir"

Mehmet Akif Ersoy'un Çanakkale Şehitleri şiirinden "Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker. Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i. Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi. Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? 'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın." dizelerini okuyan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu ordu tarihe sığmayacak kahramanlıkların sahibi bir ordudur. Sizler bugün milletimizin 'Peygamber Ocağı' diyerek gönlündeki yerini ifade ettiği işte böylesine şerefli bir kurumun kapısından ilk adımınızı atıyorsunuz. Unutmayınız, giydiğinizi üniformanın onuru sizin en büyük mükafatınızdır. Vatan savunması yolunda geçirdiğiniz her an altın kıymetindedir. Hele bu yolda nasibinizde varsa sahip olacağınız gazilik veya şehitlik unvanlarının anlamlarını hiçbir maddi değerle tarif edebilmek mümkün değildir. Astsubaylarımızın ailelerine, ülkemize ve milletimize böylesine arslan yürekli kahramanlar yetiştirdikleri için teşekkür ediyorum. Üniversitemizin ve yüksekokulumuzun tüm eğitim kadrosuna da astsubaylarımızı göreve hazırlama süreçlerindeki emekleri için şükranlarımı sunuyorum."

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletlerin tarihlerinde dönüm noktaları olduğuna vurgu yaparak, bizim tarihimizde de kimi sevinçle yad edilen kimi de hüzünle hatırlanan pek çok dönüm noktası olduğunu söyledi.


- "Ülke ve millet olarak tercihimizden asla pişman değiliz"

Son yıllarda yaşana hadiseleri millet bakımından böyle bir dönüm noktası olarak gördüğünü dile getiren Erdoğan, "Bölgemizle birlikte ülkemizi de kendi senaryolarına göre biçimlendirmeye çalışanların karşısına kendi irademizle kendi hedeflerimizle çıkma kararını verdiğimiz andan itibaren zorlu bir mücadelenin içine düştük. Ülke ve millet olarak tercihimizden asla pişman değiliz. Tam tersine bugün hep birlikte başı dik, alnı açık bir şekilde geleceğimize umutla bakabiliyor olmamızı işte bu durumumuza borçluyuz. Her tercih gibi bunun da elbette bir bedeli vardır. Bu bedeli kimi zaman terör örgütlerine karşı yürüttüğümüz mücadelede vermiş olduğumuz şehit ve gazilerle ödüyoruz. Bu bedeli kimi zaman uluslararası alanda eşi benzeri görülmemiş çifte standartlara, ayrımcılığa, haksızlığa uğrayarak ödüyoruz. Bu bedeli kimi zaman işte son günlerde olduğu gibi ekonomik faturalarla ödüyoruz. Elini vicdanına koyan herkes, şu gerçeği kabul edecektir; Türkiye'nin ne sınırları içinde ve dışında maruz kaldığı terör saldırılarını ne uluslararası alanda karşılaştığı riyakarlığı ne de ekonomide oturtulmaya çalışıldığı kriz görüntüsünü hak edecek bir sorunu bulunmuyor." diye konuştu.

Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Terörle mücadele konusunda bizden istenen nedir? Suriye ve Irak'ta DEAŞ'ından PKK'sına kadar tüm terör örgütleri ülkemizi taciz etsin ama biz elimiz kolumuz bağlı oturalım. Öyle mi? Üstelik bu pek çoğunun yalan yanlış olduğu daha sonra ortaya çıkan istihbarat bilgilerine dayanarak kendi topraklarından binlerce kilometre ötede devasa operasyonlar yapanların talebi. Kaldı ki bunlarla stratejik ortaklığımız da var. Terörle mücadele herkese hak görülüyor ama konu Türkiye olunca birden işin rengi değişiyor. Halbuki biz uzun yıllardır Kuzey Irak'tan bir süredir Suriye'den ülkemize yapılan saldırılar karşısında adeta yalnız bırakılmış bir ülkeyiz. Suriye'den Kilis, Gaziantep, Reyhanlı ve Kırıkhan'a 127 roket, top ve havan saldırısı yapılır, 7 vatandaşımız hayatını kaybeder, 125 vatandaşımız yaralanırken bunlar ne yapıyordu biliyor musunuz? Ülkemize daha önce konuşlandırılmış hava savunma sistemlerini hemen geri çekiyorlardı. Sadece bununla kalmadı kendimizi koruyabilmemiz için ihtiyacımız olan füze savunma sistemleri ve yüksek teknolojiye dayalı silah ve ekipmanlar olmadık bahanelerle bize verilmedi. Hatta bize parasıyla satmadıkları silahları götürüp terör örgütlerine bedava verdiler. Topraklarımızı korumak ve milletimizin can ve mal güvenliği için alternatif arayışına girdiğimizde de hemen karşımıza dikilip, 'Sakın ha.' diyorlar. Bizim bu tür dayatmaları kabul etmemiz mümkün değildir. Türkiye'nin S-400'lere ihtiyacı var ve bunun da anlaşması bitmiştir. İnşallah en kısa zamanda alacağız."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler