İSTANBUL (AA) - HATİCE ŞENSES - Medicana International İstanbul Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Ali Osman Kaya, son 10 yılda kemik iliği-kan ve lenf ile çok sayıda solid organ kanserlerinde, kanser immünoterapisi ve hedefe yönelik biyolojik tedavilerin sıklıkla kullanıldığını, bu sayede de daha iyi sonuçlar elde edildiğini bildirdi.

Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kanserle mücadelede radyoterapi ve kemoterapi dışında kişinin kendi bağışıklık sisteminin de tedavi amacıyla kullanılabileceğini, vücut direncini destekleyerek kanser hücrelerini yok etmeye yardımcı olan bu yönteme de immünoterapi denildiğini aktardı.

Tedavinin, kanser tedavisinde, immün sistem hücrelerinin aktifleştirilmesi ve etkilerinin güçlendirilerek vücudun kanserli hücrelere karşı daha etkili savaşmasını sağladığını dile getiren Kaya, uzun yıllar boyunca Türkiye ve dünyada kanser hastalıklarının tedavisinde kemoterapi ve radyoterapi uygulamalarının yaygın olarak kullanıldığını belirtti.

Kaya, son 15 yılda tüm dünyada ve Türkiye'de biyolojik kanser tedavilerinin kemoterapiye eklenmesi veya tek başına kullanılmasıyla sağkalım sürelerinin uzadığını ve iyileşme oranlarının yükseldiğini ifade ederek, "Son 10 yılda kemik iliği-kan ve lenf ile çok sayıda solid organ kanserlerinde, kanser immünoterapisi ve hedefe yönelik biyolojik tedaviler sıklıkla kullanılmakta ve bu sayede daha iyi sonuçlar elde edilmektedir. Bu nedenle kanserde immüno-onkolojik tedavi umut veriyor diyebiliriz." dedi.

- "Yakın gelecekte kemoterapinin yerini immüno-onkolojik tedaviler alacak"

Doç. Dr. Kaya, son 10 yıl içerisinde immünoterapi ve hedefe yönelik tedavilerin kanser tedavisinde yerini almasıyla kemoterapi veya radyoterapiyle elde edilen başarıların çok daha üstünde sonuçlar elde edildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"İleri evre küçük hücreli dışı akciğer kanserinde hedefe yönelik biyolojik tedaviler ile çok daha uzun sağkalım süreleri elde edilmektedir. Kemoterapinin faydasız olduğu ileri evre böbrek hücreli kanserlerde önceki yıllarda aylar ile ifade edilen sağkalım süreleri, son yıllarda hedefe yönelik birçok ilacın ve monoklonal antikor tedavilerinin bu kanserde yerini almasıyla 3-4 yılı geçen sağkalım süreleri elde edilmektedir. İmmünoterapi ve hedefe yönelik tedavilerle kalın bağırsak kanseri, baş-boyun kanseri, tiroid kanseri, yumuşak doku sarkomları gibi diğer birçok solid organ kanserinde de sağkalım sürelerinde uzama elde edilmiştir."

- "Bu yöntemlere Türkiye'de kolayca ulaşılabilir"

Kaya, immünoterapi ve hedefe yönelik ilaçların çoğunun Türkiye'de ilk veya sonraki basamak tedavilerde kolayca elde edilebildiğini dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Hastalara immünoterapi ilaçları, onkoloji hekimince endikasyonuna uygun olarak, belirlenmiş basamaklarda kemoterapilerle veya tek başına verilir. Hedefe yönelik ilaçlar da aynı şekilde hekim kararıyla planlanır. Bu tip ilaçların da kemoterapi tedavisinde olduğu gibi yan etkileri vardır. İmmüno-onkolojik ilaçlar başlandığı zaman bu tedaviyi planlayan doktor tarafından olası yan etkiler ve takibi hastaya anlatılır. Tedavi sürecinde bu ilaçların dozlarında da azaltmalar yapılabilmektedir. Bu tip biyolojik tedavilerde kemoterapilerden daha az oranlarda yan etki gözlenmekte ve yan etkiye bağlı olarak ilaç kesilmeleri daha az yapılmaktadır."

AA