İsrail'in Myanmar'a şaibeli silah satışı yargıya taşındı

İsrail'in Myanmar'a şaibeli silah satışı yargıya taşındı

İsrailli insan hakları savunucuları, Myanmar Genelkurmay Başkanı Hlaing'in sosyal medya paylaşımlarıyla açığa çıkan silah satışıyla ilgili mahkemeye başvurdu

KUDÜS (AA) - KAAMİL AHMED / EMRE AYTEKİN / ZEHRA ULUCAK - İsrail'in çatışma bölgelerindeki ülkelere yaptığı şaibeli silah satışları, bu kez Arakanlı Müslüman sivillere yönelik saldırıların yaşandığı Myanmar'a yapılan satışlar nedeniyle gündeme geldi.

İnsan hakları savunucuları, Myanmar ordusundan bir generalin Facebook'ta İsrail'deki temaslarına ilişkin bilgi ve İsrail silahlarıyla eğitim yapan Myanmar askerlerinin fotoğraflarını paylaşmasının ardından harekete geçti ve mahkemeye başvuruda bulundu.

İsrail Yüksek Mahkemesi, hafta içi yapılan ilk duruşmada çatışma bölgelerine silah satışıyla ilgili şikayetleri dinledi. Mahkeme heyeti, dava konusunda varacağı nihai hükümle ilgili medyaya yayın yasağı getirdi.

Davayı açan İsrailli aktivist avukat Eitay Mack, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Myanmarlı generalin ve bazı İsrail şirketlerinin Facebook paylaşımlarından derledikleri bilginin, etnik çatışmaların yaşandığı ülkelere verilen askeri eğitim desteği ve silah satışlarını ortaya koyduğunu vurguladı.

Mack, Myanmar Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing'in Facebook'ta İsrail askeri üslerine yaptığı ziyaretler ve burada imzaladığı anlaşmalarla ilgili fotoğraflar ile İsrailli savunma firmaları temsilcilerinin ziyaretleriyle ilgili paylaşımlarını dava dilekçesine koyduklarını ifade etti.

Mack, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İsrail'in dünyanın farklı bölgelerine askeri eğitim ve silah desteği sağladığını biliyoruz ama kamuoyu bunun detaylarından haberdar değil. Bu satışları genelde hem İsrail hükümeti hem de alıcı ülke gizlemeyi tercih ediyor. Fakat burada farklı olan hem Myanmar Genelkurmay Başkanı hem de satıcı firmalar bunu kendileri ifşa etmiş."

Mack, söz konusu paylaşımlarda Myanmar ordusunun İsrail'den Dvora tipi hızlı devriye botları satın aldığının anlaşıldığını, söz konusu araçların Sri Lanka hükümeti tarafından 2009'daki iç savaşta etnik Tamil azınlığa karşı yürütülen operasyonlarda kullanıldığını kaydetti.

Paylaşımlarda Myanmar askerlerinin İsrail yapımı köşeden ateş edebilen saldırı tüfekleriyle eğitim yaptığının görüldüğüne dikkati çeken Mack, Hlaing'in sosyal medya hesabında İsrail Savunma Bakanlığı Silah İhracatı Dairesi Başkanı Tuğgeneral Mishel Ben Baruch'un ziyaretiyle ilgili bir görüntü de paylaştığını aktardı.

Baruch'u "sırlarla dolu bir adam" olarak niteleyen Mack, "Bu, özel bir şirketin kendi hesabına yaptığı satış değil. Bu İsrail devletinin politikası. Her İsrail firması, ihracat için Savunma Bakanlığından izin almak zorunda." ifadelerini kullandı.

İsrail, geçmişte de insan hakları sicili iyi olmayan bazı ülkelere silah satmakla suçlanmıştı. Güney Sudan'a silah satışıyla ilgili bir dava halen devam ediyor.

Mack, İsrail'in bütün ülkeler gibi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) ambargo kararlarına uymak zorunda olduğunu ancak bu ambargoların veto hakları nedeniyle nadiren uygulandığını vurguladı.

Myanmar'da Arakanlı Müslümanlara yönelik saldırılar başladığında Avrupa Birliği (AB) ve ABD, kendi politikaları uyarınca Myanmar'a silah satmazken Çin veto hakkını kullandı ve böylece İsrail ülkeye silah satışı yapmayı sürdürdü.

Davanın kamuya açık bir mahkemede görülmesine ve kamunun erişimine açık bilginin kullanılmasına rağmen İsrail resmi makamları, silah satışının yargı müdahalesi dışında diplomatik bir mesele olduğu gerekçesiyle yayın yasağı getirilmesini talep etti. Topyekun yayın yasağı talebini kabul etmeyen mahkeme, nihai karara ilişkin haber yapılmasını yasakladı.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, ay başında Myanmar'ın Arakan eyaletindeki şiddet olaylarından sorumlu olduğu iddialarını reddeden bir bildiri yayımlamak zorunda kalmıştı. Buna rağmen silah satışı, İsrail halkının büyük bir kısmı tarafından eleştirildi.

Din adamları ve Yahudi liderlerinden oluşan 55 kişilik bir grup, İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin'e yazdığı mektupta, "İsrail, Myanmar hükümetinin eylemlerini kınamadan önce orduya silah satışını ve eğitimini durdurmalı." ifadelerini kullandı.

Grup, İsrail hükümetine, "Myanmar'a, silah ihracatının derhal yasaklanması ve ağır insan hakları ihlali yapan ülkelere de artık silah satışı yapılmamasını sağlayacak bir mevzuat hazırlanması" çağrısında bulundu.

Mart ayında yayımlanan rakamlara göre, İsrail'in yıllık silah satışı, geçen yıl 6,5 milyar dolara çıktı ve satışın neredeyse yarısı, başta Hindistan olmak üzere Asya ülkelerine yapıldı.

İsrail basınının sol eğilimli gazetesi Haaretz'de silah ambargolarına rağmen hükümeti Arjantin ve Bosna Hersek'e silah satmakla suçlayan bir yazı yayımlandı. Gazete hükümetin silah satışlarında daha şeffaf olması gerektiğini dile getirdi. Yazıda, "Yalnızca Yüksek Mahkeme yargıçları değil, sağ, sol ve merkez kanattan olduklarına bakmaksızın (İsrail parlamentosu) Knesset ve hükümet üyeleri bir araya gelerek İsrail Devleti'nin insanlığa karşı suç işleyen grupları silahlandırması rezaletine bir an önce son vermelidir." ifadeleri yer aldı.

Myanmar ordusunun, silahlı militanlarla mücadele gerekçesiyle Arakan'da sivillere düzenlediği saldırılarda 25 Ağustos'tan bu yana binlerce Müslüman hayatını kaybetti. Bölgeye giriş çıkışlara izin verilmemesi nedeniyle ölen sivil sayısı tam olarak tespit edilemiyor.

Son saldırılarda 200'den fazla köy, ordu ve fanatik Budistler tarafından yok edildi.

Myanmar'da 1970'lerden bu yana sistematik saldırılarla etnik temizliğe maruz kalan yaklaşık 2 milyon Arakanlı Müslüman'ın yüzde 84'ü çevre ülkelere sığındı.

Halihazırda Myanmar'da kalan 300 bin civarındaki Arakanlı Müslüman'ın on binlercesi de Bangladeş'e kaçmaya çalışıyor.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler