İngiltere’yi kritik bir yıl bekliyor

İngiltere’yi kritik bir yıl bekliyor

Başbakan May, üç bakanının peş peşe istifası etmesiyle 2018'e iyice zayıflayan bir kabineyle girdi- Kuzey İrlanda'nın "sert Brexitçi" partisi DUP'un desteğiyle azınlık hükümetini sürdüren May, parti içindeki "yumuşak Brexitçiler"in muhalefet ile hareket e

LONDRA (AA) - TAYFUN SALCI - İngiltere'yi 2018'de de Theresa May hükümetinin geleceği ve Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılma (Brexit) süreci başta olmak üzere belirsizlikler bekliyor.

İngiltere, 2018’e May başbakanlığındaki azınlık hükümetiyle girdi. İngiliz siyasetçi, nisan ayında aldığı sürpriz kararla erken seçime gitti ancak “Brexit müzakerelerine daha güçlü hükümetle başlama” hedefini gerçekleştirmek bir yana mevcut gücünü de kaybetti.

Hükümeti tek başına kurmak için gerekli 326 milletvekilini çıkaramayan May, azınlık hükümetini Kuzey İrlanda'nın 10 milletvekiline sahip aşırı sağcı partisi Demokratik Birlik Partisinin (DUP) dışarıdan desteğiyle kurabildi.

Azınlık hükümetinin ne anlama geldiği, geçen ay AB ile yürütülen müzakerelerin ilk aşamasının sonunda ortaya çıktı. May’in İrlanda Adası'ndaki sınırla ilgili taahhütlerini de içeren anlaşma metninin ilanı, DUP’un müdahalesiyle yaklaşık bir hafta ertelenmek zorunda kaldı. Bu da May hükümetinin DUP’a bağımlılığının, Brexit stratejisini 2018’de de etkilemeye devam edeceğinin göstergesi oldu.

Seçim başarısızlığının ardından koltuğunu ancak parti içi dengelerin hassasiyeti sayesinde koruyabilen May, kasım ayında patlak veren ve bazı bakanların adının karıştığı “cinsel istismar” skandalıyla bir kez daha zor durumda kaldı. May’in kamuoyu önündeki en önemli destekçilerinden Savunma Bakanı Michael Fallon ile Başbakan Yardımcısı Damian Green, bir ay arayla istifalarını verdi.

Kabineyi sarsan bir olay da Uluslararası Kalkınma Bakanı Priti Patel’in, İsrailli yetkililerle yaptığı izinsiz görüşmelerin ortaya çıkmasının ardından istifa etmek zorunda kalmasıyla yaşandı.

Böylece May liderliğindeki İngiliz hükümeti, Brexit’e adamak istediği 2017’yi, yaşanan iç krizlerle kapatıp 2018’e iyice güçten düşmüş halde girdi.

- Brexit

İngiltere ile AB, aralık ayında Brexit müzakerelerinin ilk aşamasının tamamlandığını ilan etti.

Bu kapsamda vatandaşların haklarının karşılıklı olarak korunması, İngiltere’nin AB bütçesine taahhütlerinden kaynaklanan mali yükümlülüklerini yerine getirmesi ve İrlanda Adası'ndaki sınır sorunu üzerinde anlaşmaya varıldığı açıklandı.

İngiltere'nin AB bütçesine ödeyeceği tutar ile ülkenin hem Gümrük Birliği'nden ve Ortak Pazar’dan ayrılmayı hem de İrlanda Adası'nda fiziki bir sınır oluşturmaktan kaçınmayı aynı anda nasıl sağlayacağı belirsizliğini koruyor.

May, İngiltere’ye bağlı Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasında Brexit sonrasında fiziki bir sınır olmayacağı güvencesini verdi. Ancak bunun Kuzey İrlanda’yı zımni olarak Gümrük Birliği ve Ortak Pazar içinde tutacağını savunan İskoçya ve Galler yönetimleri de benzer bir ayrıcalığı talep edeceklerini açıkladı.

Bu yönetimleri özellikle barındırdığı finans şirketlerinin Brexit sonrasındaki geleceği konusunda kaygılanan Londra da takip etti. İngiltere için 2018, bu sorunun çözümü konusunda da kritik bir yıl olacak.

İlk aşamasında ayrılık koşulları üzerinde anlaşılan Brexit müzakerelerinde, ikinci aşamanın mart ayında başlaması öngörülüyor. İkinci aşamada İngiltere ile AB’nin, başta ticaret koşulları olmak üzere Brexit sonrasındaki ilişkileri müzakere edilecek. İngiltere’nin AB ile mevcut ticari ilişkilerini bugünkü düzeyde Gümrük Birliği ve Ortak Pazar dışında kalarak nasıl koruyabileceği ise belirsizliğini koruyor.

- May iki arada bir derede

AB ile üyeliğe özgü bütün ilişkileri koparma şeklinde tanımlanan “sert Brexit”in savunucusu May, bu konuda parti içindeki “yumuşak Brexitçiler” ile hükümete dışarıdan destek veren aşırı sağcı ve “sert Brexitçi” DUP’un arasında kalmış görünüyor.

DUP, aralık ayında AB ile ulaşılan anlaşmayı bir hafta süreyle bloke ederek gücünü gösterirken parti içi muhalefet de AB mevzuatını İngiltere’nin iç hukuku haline getirmeyi öngören Brexit yasa tasarısında kritik bir değişikliğe imza atarak kendini gösterdi.

Brexit yasa tasarısının aralık ayında parlamentoda oylanması sırasında iktidar partisine mensup bir milletvekilinin verdiği değişiklik teklifine muhalefetin yanı sıra iktidar partisinin 11 milletvekili de destek verdi. Yapılan değişiklikle İngiltere ile AB arasında varılacak Brexit anlaşması, İngiliz parlamentosunun onayına tabi hale getirildi.

Lizbon Anlaşması'nın 50. maddesi kapsamında yürütülen Brexit müzakerelerinde takvim, 29 Mart'ta başlamıştı. İngiltere, 50. maddenin tanıdığı 2 yıllık sürenin dolacağı 9 Mart 2019'da AB'den resmen ayılmış olacak. AB ile varılan anlaşmaya göre, bunun ardından 2 yıllık da "geçiş süreci" yaşanacak.

Bu takvimin sorunsuz işlemesi için Theresa May'in 2018 bitmeden hem AB ile bütün müzakereleri tamamlaması hem de bunlar için kendi parlamentosunun onayını alması gerekiyor.

- Brexit'ten dönme ihtimali

Öte yandan İngiltere'de kamuoyunun Brexit konusundaki bölünmüşlüğü, ibre AB'de kalmaktan yana bir parça oynamışsa da devam ediyor. "The Independent" gazetesinin aralık ayında yaptığı son ankete göre, halkın yüzde 51'i AB'de kalmaktan yana, yüz 41'i Brexit konusunda ısrarlı ve yüzde 8'lik bir kısım ise kararsız. 2016'da yapılan referandumda halkın yüzde 52'si Brexit tercihini yaparken, yüzde 48'i AB'de kalma yönünde oy kullanmıştı.

Ülkedeki iki büyük partiyi teşkil eden Muhafazakar Parti ile İşçi Partinin resmi söylemleri, Brexit referandumundan çıkan sonucun hayata geçirilmesi yönünde. Ancak her iki partinin içinde de AB ile birliğin sürdürülmesinden yana olan önemli sayıda milletvekili bulunuyor.

Siyasi gözlemcilere göre, 2018'de Brexit sürecinin tersine çevrilmesi ancak bir hükümet krizi ve bunu takip edecek erken seçim gibi olağanüstü bir durumda söz konusu olabilir.

- Jeremy Corbyn

Zayıf bir ihtimal olsa da ülkede yaşanacak bir erken seçimde İngiliz siyasetinin bütün dengelerinin alt üst olması gündeme gelebilir. Haziran ayında yapılan seçimde Jeremy Corbyn'in ana muhalefetteki İşçi Partisi, oyunu ve milletvekili sayısını önemli ölçüde artırmıştı.

Siyasi gözlemcilerin ve medyanın "aşırı solcu" bularak şans tanımadığı Corbyn'in başarısı, ülkede siyaset gündemini sarsmıştı. Yapılacak ilk seçimde Corbyn'in başbakanlık koltuğuna oturması, İngiltere'de ciddi bir seçenek olarak tartışılıyor.

- Terör olayları

İngiltere, 2017’de Londra ve Manchester’da düzenlenen 5 terör saldırısıyla sarsıldı. Toplamda 36 kişinin hayatını kaybettiği saldırılar sonucunda ülkede terör tehdit seviyesi, iki kez en üst basamağa çıkarıldı, ordu da bir süreliğine iç güvenlikte devreye girdi.

İngiliz güvenlik güçleri, terör şüphelilerine karşı operasyonlar düzenlerken iç güvenlikten sorumlu istihbarat servisi MI5’in Başkanı Andrew Parker, bazı İngiliz televizyonlarına röportaj vererek kurum tarihinde bir ilke imza attı. Parker, İngiltere’yi 2018’de de ciddi terör tehditlerinin beklediğini açıkladı.

- Trump'ın beklenen ziyareti

İngiltere’yi 2018’de bekleyen bir olası kriz de ABD Başkanı Donald Trump’ın resmi ziyareti olacak.

May’in Trump’a ocak ayında ilettiği resmi davetin ardından ülkede çok sayıda protesto düzenlendi. Ziyaretin iptali için 2 milyona yakın imzayla parlamentoya dilekçe sunuldu. Parlamento başkanı, milletvekillerine hitap etmesi için Trump'ı davet etmeyeceğini açıkladı.

Trump’ın geçen yaz gerçekleşmesi öngörülen ziyareti, tepkiler üzerine belirsiz tarihe ertelendi. Ziyaretin ABD’nin 2018 başında hizmete girmesi öngörülen yeni Londra büyükelçilik binası için yapılacak açılış vesilesiyle gerçekleşmesi ihtimal dahilinde.

Trump’a karşı ülkede biriken tepki, 2017 boyunca azalmak bir yana artmış durumda. Bu artışta Trump’ın aralıkta İngiltere’nin aşırı sağcı örgütü Britain First’in (Önce Britanya) İslam karşıtı videolarını Twitter hesabından paylaşması da etkili oldu. Trump’ın paylaşımlarına, kamuoyunun yanı sıra Başbakan May de yaptığı açıklamayla tepki gösterdi.

Muhtemel bir Trump ziyaretinin, 2018’de İngiltere’de büyük çaplı protesto gösterilerine yol açmasına kesin gözüyle bakılıyor.

- Kraliçeye yeni torun ve yeni gelin

Kraliyet ailesi de 2018'de İngiltere gündemini önemli ölçüde meşgul edecek. 91 yaşındaki Kraliçe 2. Elizabeth, nisan ayında yeni bir torun, mayısta da yeni bir gelin sahibi olacak.

İngiltere tahtının 2. sıradaki varisi Prens William'ın nisanda doğması beklenen üçüncü çocuğuyla tahta yeni bir varis de gelmiş olacak. Yeni varisin doğumuyla William'ın kardeşi Prens Harry, taht sırasında 6. sıraya düşecek.

Harry de 19 Mayıs'ta Amerikalı oyuncu Meghan Markle ile hayatını birleştirecek. Çiftin düğünü, Windsor Kalesi’ndeki St. George Şapeli'nde yapılacak.

Tarihi 11. yüzyıla kadar giden kalenin düğüne ev sahipliği yapacak kilisesi, Kraliçe 2. Elizabeth'in planlanan defin mekanı olarak da biliniyor.

Son yıllarda hayır kurumlarındaki ve törenlerdeki rollerini tedricen kraliyet ailesinin diğer fertlerine devreden Kraliçe 2. Elizabeth'in, 2018 yılını tahtta tamamlayıp tamamlayamayacağı bir muamma. Kraliçe, 2016 sonundan beri sağlık sorunları yaşıyor. Eşi Prens Philip de geçen yaz kraliyet görevlerinden emekliye ayrıldı.


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler