İçişleri Bakanı Soylu, STK temsilcileriyle buluştu

İçişleri Bakanı Soylu, STK temsilcileriyle buluştu

Bakan Soylu: (3)- "Bizim de işimiz gücümüz var. Güneydoğu'da terörle mücadele ediyoruz. Suriye sınırında hem DEAŞ'la hem PYD ile mücadele ediyoruz. Yapmamız gereken, buradaki güçlerimizi biz doğuya, güneye, güneydoğuya kaydırıverelim o zaman Merkel Hanım

TEKİRDAĞ (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bizim de işimiz gücümüz var. Güneydoğu'da terörle mücadele ediyoruz. Suriye sınırında hem DEAŞ'la hem PYD ile mücadele ediyoruz. Yapmamız gereken, buradaki güçlerimizi biz doğuya, güneye, güneydoğuya kaydırıverelim o zaman Merkel Hanım bakalım ne yapacak? Günde 6 bin 800 düzensiz göçmeni kendi sınırlarında gördüğü zaman ne yapacak?" dedi.

Soylu, muhtarlar ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle kentteki bir oteldeki buluşmasında yaptığı konuşmada, Avrupa ile geri kabul anlaşması öncesi 6 bin 800 düzensiz göçmenin batıya geçtiğini söyledi.

Suriyelilerden bahsetmediğini, onların geçici koruma üzerinden kabul ettikleri mülteciler olduğunu aktaran Soylu, "Bu düzensiz göçmenleri geçiren PKK, PYD, DEAŞ, diğer unsurlardır. Biz Avrupa ile bir sözleşme imzaladık. Dedik ki 'Biz bunların geçmesini kısıtlayalım. Denizlerden geçmesini, karadan geçmesini...' Biz edimlerimizi yerine getirdik. Bugün en fazla günde 70, 75 geçiyor. 6 bin 800'ü 75'e düşürdük." diye konuştu.

Soylu, Avrupalıların göçmenler konusunda hiçbir edim ve sorumluluğunu yerine getirmediğini vurguladı.

Bakan Soylu, şöyle devam etti:

"Bizim de işimiz gücümüz var. Güneydoğu'da terörle mücadele ediyoruz. Suriye sınırında hem DEAŞ'la hem PYD ile mücadele ediyoruz. Yapmamız gereken, buradaki güçlerimizi biz doğuya, güneye, güneydoğuya kaydırıverelim o zaman Merkel Hanım bakalım ne yapacak? Günde 6 bin 800 düzensiz göçmeni kendi sınırlarında gördüğü zaman ne yapacak? Onlar ne zannediyorlar ya. Günlerce uyku uyumazlar ve peşlerine teneke takarlar onlar. Biz bunun çok net şekilde farkındayız. Biz asil bir devletin, sorumlu bir devletin, vakar bir devletin yapması gerektiğini bugün yapıyoruz ama bu bir tehdit değil. Elbette ki tehdit değil. Bizim başka tehditlerimiz var ve biz o tehditler karşısında tedbir almak zorundayız. Tedbirlerimizi oraya kaydırırız. Bulgaristan'la Yunanistan, Almanya'yla Avusturya kendi başlarının çaresine, biz nasıl bakabiliyorsak, biz daha sıkıntılı bir durumdayız, bakabiliyorlarsa bakabilme çaresinin sahibi olsunlar. Göreyim ben o zaman onların insan haklarını. Göreyim ben o zaman onların demokrasisini.

Evet şurada Yunanistan'da, Bulgaristan'da Suriyelilere nasıl davrandıklarını, hangi aşağılık muameleleri yaptıklarını hepimiz biliyoruz, hangi aşağılık muameleleri yaptıklarını. Biz büyük bir milletiz. 3 milyon insana birinci sınıf muamele ettik, Allah'ımıza çok şükürler olsun. 25 milyar dolar da bugüne kadar onlara para harcadık. Bu ülke bunu hiçbir noktada söz konusu yapmadı."

- "Hep aynı arızayı veren bir sistemimiz var"

Komşu ülkelerden Irak ve Suriye'nin durumunu, bu çatışma alanlarına bir şekilde müdahil olan Rusya ve İran'la da Türkiye'nin komşu olduğunu bildiklerini anlatan Soylu, içeride PKK terörüyle uğraştıklarını, dışarıda bu çatışmanın alanından gelen DEAŞ terörüyle kitlesel göç dalgasıyla karşı karşıya olduklarını da bildiklerini ifade etti.

Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Sınırımızın hemen ötesinde Musul ve Kerkük'te Türkmen soydaşlarımız var ve onların güvenliğinin de tarihsel sorumluluk alanımız içerisinde olduğunu da biliyoruz. Dolayısıyla menfaatlerin ve taleplerin çatıştığı hiçbir meseleye sırtımızı dönemeyeceğimiz, 'Bizi ilgilendirmez' diyemeyeceğimiz bir sorumluluk alanı içerisindeyiz. Belki bugünkü gücümüz itibarıyla kendi coğrafyamızda kendi başımıza oyun kurmakta zorlanabiliriz ama altını çizerek söylemek istiyorum, bize rağmen oyun kurmaya çalışan hiç kimseye müsaade etmeyiz. Hiç kimseye. Hiç kimseye..."

Türkiye'nin coğrafi konumundan gelen fırsatlarının da olduğuna değinen Soylu, ülkenin ciddi bir enerji geçiş güzergahının tam üstünde bulunduğunu vurguladı.

Bakan Soylu, şunları kaydetti:

"Doğu sınırımız Karadeniz'den Akdeniz'e kadar uzanan bir hilal biçiminde petrol ve doğalgaz üreticisi ülkelerle çevrili. Ülkemizin batı tarafı ise bu enerjinin müşterileri olan Avrupa'yla çevrilidir. Bu kaynakların en güvenli ve en kısa geçiş güzergahı Türkiye'dir. Batı'da giderek yaşlanan bir nüfus var. Türkiye ise buna yönelik doğumuzda nitelik olarak, batımızda da nicelik yani genç nüfus olarak üstün ve ciddi bir avantaja sahip. Ayrıca yine doğumuzdan göç ile hareketlenmiş genç nüfuslu bir dünya var ve bunu yönetmeye kültürel ve dini açıdan, göç pratiği açısından en muktedir ülke Türkiye'dir.

Anlattıklarımı alt alta toplarsak karşımıza şöyle bir fotoğraf çıkıyor; hep aynı arızayı veren bir sistemimiz var. Risklerimiz var, fırsatlarımız var. Öyleyse yapılacak iş bellidir. Bu hükümet sistemi yenilenmeli, siyaseten elimizi güçlendirmeli, risklerimizi ve fırsatlarımızı yönetebilme kabiliyetine sahip olmalıyız. Bu zor bir şey değildir. Bu bizim bin yıllık devlet aklımızın kotaramayacağı da bir şey değildir. Biz bu değişimi yapabilir ve biz bunu yönetebilme kabiliyetine sahip olabiliriz. İşte yeni sistemin temel mantığı buradaki arızanın giderilmesine ve milletin verdiği yetkinin güçlü şekilde kullanılmasına yöneliktir. O yüzden bu sistemin özünde güçlerin tam ayrılığı ilkesi vardır ve Meclis dün olduğundan çok daha güçlü bir hale getirilmiştir. Yasama ve yürütmenin yetki ve sorumlulukları ayrılmıştır."

(Bitti)

İçişleri Bakanı Soylu, STK temsilcileriyle buluştu

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler