GTÜ "dünyanın en iyileri" arasında

GTÜ "dünyanın en iyileri" arasında

Gebze Teknik Üniversitesi, Londra merkezli Uluslararası yükseköğretim derecelendirme kuruluşu Times Higher Education'ın 50 yaş altındaki üniversiteleri değerlendirmeye aldığı "Genç Üniversiteler Sıralaması 2019"da, Türk devlet üniversiteleri arasında ilk

İSTANBUL (AA) - MUTLU BOZDAĞ - Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ) Rektörü Muhammed Hasan Aslan, uluslararası yükseköğretim derecelendirme kuruluşu Times Higher Education'ın (THE) 50 yaş altındaki üniversiteleri değerlendirmeye aldığı "Genç Üniversiteler Sıralaması 2019"da, Türk devlet üniversiteleri arasında ilk sırada yer almalarına ilişkin "Bu önemli değerlendirme, ekip olarak oluşturduğumuz ekolün neticesidir. Biz bu vizyon ve misyonla da çalışmalarımızı artırarak başarılarımıza devam edeceğiz." dedi.

Londra merkezli yükseköğretim derecelendirme kuruluşu THE, genç üniversiteler sıralaması için dünyada 50 yaş altı en iyi 351 üniversiteyi değerlendirmeye aldı. Listede, üniversitelerin araştırma, atıflar, eğitim, uluslararası görünüm, sanayi destekli proje geliri gibi göstergeleri belirleyici oldu. Başarısını ulusal ve uluslararası sıralamalarda tescilleyen GTÜ, "Dünya Üniversiteler Etki Sıralaması"nda 3 kategoride dünya sıralamasına girdi. GTÜ, sıralamada "Kaliteli Eğitim" kategorisinde 301 bandında yer alarak, Türkiye'den sıralamaya giren 21 üniversite içinde devlet üniversiteleri arasında 8. oldu. "Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı" kategorisinde 101-200 bandında yer alan GTÜ, Türkiye’den bu kategoride sıralamaya giren devlet üniversiteleri arasında 4, "Hedefler için Ortaklıklar" kategorisinde 301 bandında ise 8. sırada yer aldı.

Böylece GTÜ değerlendirmede Türk üniversiteleri arasında ilk sırada yerini almış oldu.

- "Gurur duyduk"

GTÜ Rektörü Prof. Dr. Muhammed Hasan Aslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uluslararası önemli bir derecelendirme kuruluşu olan tarafından açıklanan "Dünya Üniversiteler Etki Sıralaması"nda 3 kategoride dünya sıralamasına girmenin gururunu yaşadıklarını dile getirdi.

Bu önemli kuruluşun, derecelerine, kriterlerine üniversitelerce en fazla rağbet edilen kuruluşlardan biri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Aslan, üniversite olarak yürüttükleri çalışmalarda bu kuruluşa sık sık başvurduklarını aktardı.

Üniversitenin istatistik ekibinin, en küçük bir abartı olmaksızın sadece var olanı kuruluşa sunduğunu ifade eden Aslan, üniversite olarak THE'ye yaptıkları başvuruların, üniversitenin nerede ve ne konumda olduğunu test etme, hangi alanda daha fazla yatırım yapılması gerektiğini tespit etme ve ona göre istikamet belirleme imkanı sağladığını anlattı.

Türkiye'deki marka teknik üniversitelerin başında gelen İstanbul Teknik Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesinin kendi ekollerini yarattığını belirten Aslan, "Biz de Yüksek Teknoloji Enstitüsü olarak 1992'de kurulduk ve kökleri eskilere dayalı bir üniversiteyiz. Çalışmalarımızla biz de kendi ekolümüzü oluşturduk. Bu önemli değerlendirme, ekip olarak oluşturduğumuz ekolün neticesidir. Biz bu vizyon ve misyonla da çalışmalarımızı artırarak başarılarımıza devam edeceğiz. İnşallah önümüzdeki yıllarda daha iyi başarılar elde edeceğiz. Bunu yaparken de bu başarının altında yatan öğretim görevlilerimiz ve aslında öğrencilerimizin başarısıdır." diye konuştu.

Üniversite olarak Türkiye'nin ihtiyacı olan savunma sanayine eleman yetiştirme konusunda adımlar atıp Savunma Teknolojileri Enstitüsünde ilk defa program hazırlayarak "Savunma Elektroniği Mühendisliği" alanında yürüttükleri çalışmayı yakında hayata geçireceklerini aktaran Aslan, sözlerine şöyle devam etti:

"Yeni eğitim döneminde, Savunma Sanayi Başkanlığı öncülüğünde, onların da ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak ve onların da önerileriyle bu programı hayata geçireceğiz. Sadece savunma elektroniği değil psikolojik harp gibi programlar oluşturarak, bunları bir bütün haline getireceğiz. Felsefemiz, bu işi sonuç ve proje odaklı hayata geçirmek olacak. İnşallah bunları, sırayla tüm kadrolarımızla hayata geçireceğiz."

- "Amacımız ülkemizin teknik faaliyet üssünü üniversitemizde sunabilmek"

Üniversite sanayi iş birliğine de önem veren bir üniversite olarak Şişecam ile ortak cam bilim ve teknolojisini hayata geçirdiklerini anlatan Aslan, ayrıca TAİ ile iki farklı ortak savunma sanayi çalışması yürüttüklerini söyledi.

Aslan, yeni stratejilerinde, sanayinin ortaya çıkacak ihtiyaçlarına göre yüksek lisans ya da pro lisans programları açmayı hedeflediklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Aynı zamanda Ulaşım Teknoloji Enstitüsünün lisansüstü programlarında ortak çalışma yapmaktayız. Bir üniversitenin organize sanayi çevreleriyle ortak çalışma fikrini, sanayi alanı da memnuniyetle karşılıyor. Bu şekilde yeni modeller ortaya koyarak, ülkemizin ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz. Ayrıca üniversitemizdeki teorik bilgilerin hayata geçirilmesi için öğrencilerimize çok sayıda atölye açtık. Burada amacımız somut projeler ortaya koyup, üniversitelere, hatta liselere, eğitim kitleri oluşturarak bu kitleri tüm akademik bilim çevreleriyle paylaşmak ve bunları ticari olarak satmak. Tabii bu ticari faaliyetler de Ar-Ge'ye yönelik çalışmalar olacak.

Amacımız ülkemizin teknik faaliyet üssünü üniversitemizde sunabilmek. Blok zincir teknolojisiyle alakalı sanal para gibi çalışmaları, üniversitemiz bünyesinde güvenilirlik unsurunu öne çıkararak hayata geçirebilmek. Belki de ülkemizin sanal parasını oluşturacak bütün altyapı ve uluslararası anlaşmaların, sanal ortamdaki programların yazılmasını blok zincir alanında yeniden yapmak. Bu konuda da somut adımlarımız var. Bir konsorsiyumla beraber inşallah şirketleşeceğiz ve bunun sonucunda da üniversitemize de kaynak yaratmış olacağız."

Öte yandan Türkiye'nin ihracatının yükseltilmesine yönelik teknolojik adımlar atmaları gerektiğini ifade eden Aslan, "Bunun için de ticari tabanlı, gelir getiren çalışmalar üzerinde büyük atılımlar yapmak için yüksek enerjiyle hizmet verme çalışmalarımız sürüyor. Özellikle bu çalışmalarda ortak çalışmalar yaptığımız İngiltere, Almanya, Tayvan üniversiteleri gibi teknolojik transfer konularında birçok alanda çalışmalarımız mevcut." dedi.

Elektronik alanda da akademisyen değişimi ve öğrenci değişimi gibi hareketlerle bu teknolojik çalışmaları tüm hızıyla hayata geçirdiklerini belirten Aslan, "Bu protokol ortak çalışmalarının ülkemize getirisi çok önemli olacak. Yurt içinde de doğu ve güneydoğu üniversiteleriyle başarılı ortak iş birliklerimiz mevcut. Ortak laboratuvarlarla bu önemli teknolojik çalışmalarımızı perçinliyor, ülkemiz adına birikimlerimizi ve enerjimizi birleştiriyoruz. Bunlar da öğrencilerimize ve akademik kadrolarımıza çok önemli katkılar sunuyor. Bu da üniversite olarak en önemli misyonlarımızdan biri." değerlendirmesinde bulundu.

- Türkiye’nin 10 araştırma üniversitesinden biri

Türkiye'nin 10 araştırma üniversitesinden biri olan GTÜ, aynı zamanda Türkiye’nin Silikon Vadisi olacak bilim ve teknolojinin öncü merkezi Bilişim Vadisi’nin ortaklarından.

ABD'nin San Francisco eyaletindeki Silikon Vadisi’nde dört Türk üniversitesi ile birlikte “StarTURK” isimli kuluçka merkezinin sahibi olan GTÜ, Gebze Teknik Eğitim ve Araştırma Vakfı sayesinde 2016 yılı itibarıyla üniversiteye yerleşen öğrenciye başarı sırasına göre burs veriliyor.

ISO ve YÖK kalite süreci ISO 17025-9001-10002 kalite belgesi bulunan üniversite, Müdek, Miak, Fedek, AACSB akreditasyonunu tamamladı.

Üniversitede öğrenci ve akademisyen sayısı karşılaştırıldığında, 4 öğrenciye bir akademisyen düşüyor.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :