FETÖ'nün "kirli taktikleri" gerekçeli kararda

FETÖ'nün "kirli taktikleri" gerekçeli kararda

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinin FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin hüküm verdiği davanın gerekçeli kararında, örgütün amacına ulaşmak için hedef aldığı kişi ve kurumlara yönelik "kirli bir baskı politikası" uyguladığı belirtildi- Gerekçeli kararda "Örgüt

ANKARA (AA) - TANJU ÖZKAYA/SERDAR AÇIL - Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, Haymana İlçe Emniyet Müdürlüğündeki eylemlere ilişkin yargılanan sanıklar hakkında verdiği cezaların gerekçeli kararında, "FETÖ'nün kirli taktiklerine" dikkati çekti.

Örgütün yapısı, işleyişi, mali kaynakları, kamu kurumlarına sızma stratejisi ve darbe girişimini nasıl yaptığını gerekçeli kararda anlatan mahkeme, FETÖ'nün "karalama ve kendisinden olmayanı yok etme" anlayışını da ele aldı.

"Örgütün baskı oluşturma politikası" başlığı altında yapılan analizde, darbe girişiminden önce, FETÖ'nün kamu kurumlarına sızdırdığı militanların ve medya organlarının gücünü kullanarak, "Türkiye'de bir korku imparatorluğu oluşturduğu" vurgulandı.

Gerekçeli kararda, FETÖ'nün, hedef seçtiği kişinin mesleği, toplumdaki statüsü, zaafları ve örgüte beslediği husumet derecesi, uygulanacak "baskı ve karalama" yönteminin belirlenmesinde etkili olduğu ifade edildi.

Bir kamu görevlisine "mobbing uygulanması", "terfi ettirilmemesi", "stratejik görevlere getirtilmemesi", "istem dışı tayin edilmesi", "hak ettiği halde ödüllendirilmemesi", "yurt içi veya yurt dışı hizmet içi eğitim imkanlarından mahrum bırakılması" ve "disiplin cezalarına maruz bırakılması"nın, örgütün baskı oluşturma yöntemlerinden bazıları olduğu vurgulandı.

FETÖ'nün hedef aldığı kişi ya da kurumları maddi ve manevi açıdan yok etmeyi ilke edindiğine işaret edilen gerekçeli karara göre örgüt, itibarsızlaştırmak ya da suçlu göstermek istediği kişinin özel hayatına yönelik iftiralar gündeme getirdi.

Bu kapsamda isimsiz ve imzasız ihbar mektuplarıyla adli ve idari soruşturmaların açılmasını sağlayan örgüt, insanları bu şekilde aile, sosyal ve iş hayatında itibarsızlaştırdığı gibi kendisine karşı olanlara da gözdağı verdi.

Siyasi ve sosyal konularda örgüt hedefleri doğrultusunda kamuoyu oluşturmak, toplumu kendi anlayışına göre terbiye etmek ve politikacıları etkilemek isteyen FETÖ'nün, özel olarak yetiştirdiği akademisyen ve gazeteciler aracılığıyla bu amacını gerçekleştirmek için yurt içi ve yurt dışında algı operasyonları yürüttüğüne dikkat çekildi.

- "FETÖ her türlü yolu meşru sayıyor"

FETÖ'nün, özel hayatın gizliliğini ihlal eden görüntü ve sesleri yurt dışındaki sunucular aracılığıyla internetten yayınlandığı belirtilen kararda, örgütün kendi medya kuruluşları aracılığıyla bu içerikleri daha geniş kitlelere ulaştırdığı hatırlatıldı.

Kararda, "FETÖ hedef seçtiği kişi, kurum veya kamu görevlileri hakkında istediği karalama kampanyasını medya aracılığıyla yaptırabilmektedir. Devletin gizli bilgilerini, toplantılarını, telefon görüşmelerini, kadroları vasıtasıyla her türlü yolu meşru sayarak ele geçirip montajlayarak sosyal paylaşım sitelerinde yayınlamış, devleti ve hükümeti itibarsızlaştırmak suretiyle casusluk faaliyetlerini icra etmiştir." tespitine yer verildi.

Örgütün siyasetle ilişkisine de değinilen gerekçeli kararda, bu konuda FETÖ'nün menfaatçi ve fırsatçı bir anlayış geliştirdiği vurgulandı.

Siyaset üzerinde bir güç haline gelmeyi amaçlayan örgütün, bazı mensuplarını milletvekili olmalarını sağlayarak ihtiyaç duyduğu kanunların çıkarılması için yasama sürecine de müdahale ettiği belirtildi.

- Karar

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Haymana İlçe Emniyet Müdürlüğünde darbecilere direnmek isteyen polisleri engelledikleri belirlenen 7 eski polis hakkında 2 Ekim'de verilen kararın gerekçesini açıklamıştı. Buna göre, sanıklar Eyüp Sami Duran ile Serdal Bilgin'e "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan müebbet hapis cezası verilirken, "terör örgütü üyeliği" nedeniyle sanıklar Tuncay Avcı 12 yıl, İhsan Taha Demirci 10 yıl 6 ay ve Hacı Ülger ile Talip Çolak da 9'ar yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Firari sanık Seyit Ahmet Duman'ın dosyası ise ayrılmıştı.

Oy birliğiyle alınan kararda, "terör örgütü üyeliği" suçundan ceza alan sanıklar için takdir indirimi yapmayan mahkeme, Terörle Mücadele Kanunu kapsamında bu sanıklar için hapis cezalarını yarı oranında artırmıştı.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler