Esed'in bombalarıyla "sessizliğe" bürünen 5 minik yürek

Esed'in bombalarıyla "sessizliğe" bürünen 5 minik yürek

Halep'te bomba isabet eden evlerinde en büyük çocuklarını kaybeden Suriyeli Abbud ailesinin 8 çocuğundan 5'i, yaşadıkları travmanın etkisiyle o günden bu yana konuşamıyor - Biri yaralı 8 çocukla geldikleri İzmir'de hayata tutunmaya çalışan aile, "sessizle

İZMİR (AA) - GÜLCAN KAPLAN - Suriye'de savaş başlayana kadar orta halli bir yaşam süren Abbud ailesinin hayatı, evlerine isabet eden bombayla tamamen altüst oldu. Bombanın vurduğu evlerinde en büyük çocuklarını kaybeden Suriyeli Abbud ailesinin, en küçüğü 3 yaşındaki 5 çocuğu, yaşadıkları travmanın etkisiyle sessizliğe büründü.

Halep'te ayakkabı ticaretiyle uğraşan Suriyeli Hasan Abbud ile eşi ve 9 çocuğunun hayatı, 8 ay önce evlerine uçaktan bomba atılmasıyla altüst oldu. Ev yerle bir olurken, ailenin en büyük oğlu yaşamını yitirdi, bir oğlu yaralandı.

Abbud çiftinin en küçüğü 3 yaşındaki 5 çocuğu ise yaşadıkları travmanın etkisiyle konuşma yetisini yitirdi.

Baba Hasan Abbud (44), sağ kurtulan çocuklarının hayatta kalabilmesi için eşini ve 8 çocuğunu alarak Türkiye'ye sığındı. İzmir'de iki göz odada yaşam mücadelesi veren Abbud ailesinin fertlerinin en büyük hayali, savaşın bitip Halep'teki yaşamlarına geri dönmek.

- "Çocuklarımın kafasında hastalık oluştu"

Hasan Abbud, yaşadıklarını AA muhabirine sonradan öğrendiği Türkçe ile anlatırken, "Uçaktan bomba geldi, benim evi vurdu. Bir oğlum şehit oldu, bir oğlum yaralandı." dedi.

Hayatta kalan yaşları 2,5 ile 19 arasında değişen 8 çocuğundan 6'sının yaşadıkları dehşet nedeniyle konuşma yetilerini yitirdiğini anlatan Abbud, 1'nin yavaş yavaş düzeldiğini 5'nin ise hala "sessiz" olduğunu söyledi.

Abbud, "Evimize füze düştükten sonra çocuklarımın kafasında hastalık oluştu. O günden bu yana sesleri gitti." diye konuştu.

Artık Halep'te hayatta kalmanın mümkün olmadığını gördüklerini ve Türkiye'ye gelmeye karar verdiklerini aktaran Abbud, önce yaralı oğlunu Türkiye'ye taşıdığını, ardından eşi ve diğer çocuklarıyla zor şartlar altında üç gün boyunca dağlarda yürüyerek Türkiye'ye ulaştıklarını dile getirdi.

Abbud, önce Hatay'a, ardından İzmir'e geldiklerini, iki göz odalı evde Türk komşularının yardımlarıyla yaşamlarını idame ettirdiklerini, iş bulabildikçe amelelik yaptığını, bir gün çalışıp üç gün iş bulamadığını anlattı.

- Halep'i görmek istemiyorum çünkü oğlum yok orada"

Anne Şemsi Abbud ise bir bombanın hayatlarını altüst etmesini "Hayallerimiz vardı, ümidimiz vardı, rüyalarımız vardı ama maalesef o uçak bütün hayallerimizi bitirdi. Şu anda hayalimiz yok. Oğlumun şehit olduğunu gördüm, hayalimiz kalmadı. Hala şoktayım. Hala o fotoğraf gözümün önünde. Evden çıktı, sağdı. Gençti. İşe başlayalı 2 gün olmuştu" sözleriyle paylaştı.

Anne Abbud, "Uçak sesi geldi, biz hepimiz yere yattık. Bodruma saklandık. İkinci oğlum ölü gibiydi, 5 gün komada ölüm gördü. Doktorlar ümidini kesmişti ama ben dua ettim, Kur'an okudum. Allah'a şükür kurtuldu.Herkese güvenlik, selamet, istikrar istiyoruz. Türkiye'den Türkiye halkından memnunuz. Her yere selam olsun. Bizim ülkemize de selam olsun. Her gün salavat getiriyorum."

O olaydan sonra Halep'e bir daha dönmek istemediğini anlatan anne Abbud, "Halep gözümün önünde simsiyah olmuş. Halep'te ben oğlumu kaybettim. Hala o şoktayım. Halep'i görmek istemiyorum. Oğlum yok orada." diyerek gözyaşı döktü.

- "Ağabeyimi çok seviyordum. Beni motorla gezdiriyordu”

Bombardımanda yaralanan 19 yaşındaki Ahmet Abbud ise yaşadığı anları "Biz şehit ağabeyim, babam ve kardeşimle dükkanda çalışıyorduk. Bir füze düştü. Dışarıya çıkıp eve gittik. O anda bir füze daha düştü. Ben sırtımdan yaralandım. 5 gün yoğun bakımda kaldım. Sırtımın sağ yanı, ciğerim hala acıyor. Yoğun bakımdan çıktığımda ise ağabeyimin şehit olduğunu öğrendim." sözleriyle aktardı.

Abbud, "Önce can güvenliği önemli. Türkiye Suriye gibi değil. Uçaklar yok, füzeler yok. Elhamdilüllah her şey var ama ümidim Suriye'deki savaşın bitmesi ve Suriye'ye geri dönmek." diye konuştu.

8 yaşındaki Safa Abbud ise "Ağabeyimi şehit olarak getirdiklerinde ben çok korktum. Kendimi evde bir yere sakladım. Sanki ben başka bir yere gittim. Annem evdeydi, cenaze oradaydı. Ben ağladım, dışarı çıktım ağladım. Babam dedi 'kızım ağlama', durdum. Ağabeyimi çok seviyordum. Beni motorla gezdiriyordu." diye konuştu.

Safa, evlerine bomba isabet etmeden birkaç gün önce de çok sevdiği okuluna füze atıldığını, üç arkadaşını kaybettiğini belirterek "Burası daha güvenli. Bu yüzden daha rahatım." sözleriyle duygularını dile getirdi.

13 yaşındaki Merve Abbud da "O sesi duyunca çok korktum, şok oldum. Hala gözümün önünde. Hala bir uçak geçti mi hemen hatırlıyorum. Uçaktan korkuyorum." sözleriyle yaşadığı travmayı hala atlatamadığını ifade etti.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :