Erdoğan yeniden AK Parti'de

Erdoğan yeniden AK Parti'de

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (3) - "Avrupa'da her türlü destek bunlara (FETÖ) veriliyor, bir de PKK'ya veriliyor. Peki bunlar niye veriliyor? Güçlenen Türkiye'nin önünü kesmek için veriliyor. Eğer benim bir bakanım uçuş izni alamıyor, Avrupa'ya gidemiyorsa bu s

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Avrupa'da her türlü destek bunlara (FETÖ) veriliyor, bir de PKK'ya veriliyor. Peki bunlar niye veriliyor? Güçlenen Türkiye'nin önünü kesmek için veriliyor." dedi.

Erdoğan, parti genel merkezinde AK Parti'ye üyelik töreninde yaptığı konuşmada, Avrupa'da Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) ve PKK'ya her türlü desteğin verildiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Peki bunlar niye veriliyor? Güçlenen Türkiye'nin önünü kesmek için veriliyor. Eğer benim bir bakanım uçuş izni alamıyor, Avrupa'ya gidemiyorsa bu soruya bizim cevap bulmamız gerekiyor. İşte şimdi de ne diyorlar, 'Peki biz bundan sonra ne yapacağız' diyorlar. Bugüne kadar ne yaptığınız ortada. 'Bundan sonra ne yapacağız' demek ne demek? Bundan sonra yapacağınız bir şey var, nedir o? Bugüne kadar açmadığınız şu fasılları açmaktan başka çareniz yok, açarsanız ne ala, açmadığınız takdirde güle güle."

"Türkiye bunların kapıkulu değildir." diyen Erdoğan, Türkiye'nin bugüne kadar söylenenleri yerine getirdiğine işaret etti.

Avrupa ülkelerini ve Avrupa Birliği'nin (AB) tutumunu eleştiren Erdoğan, "Dün bir haber alıyorum, işte yakında NATO Zirvesi var, orada görüşme talepleri var. Yukarıdan aşağıya beş madde saymışlar. O beş maddeye bakıyorum, 'İlk adımı Türkiye'nin atması gerekir, OHAL kalkması gerekir, şu olması lazım, bu olması lazım.' Geçin bunları geçin. Siz ne yapacaksınız onu söyleyin. Sen önce git Fransa'daki OHAL'i kaldır. Onu kaldırmayacaksın, bizdeki OHAL'i kaldıracaksın. Biz bu terörle mücadeleyi ne ile vereceğiz?"

Fransa'da terör saldırısının ardından ilan edilen OHAL'e değinen Erdoğan, Türkiye'de devleti yıkma teşebbüsünde bulunulduğunu, 249 kişinin şehit, 2 bin 193 kişinin gazi olduğunu belirtti.

- "Verdiğiniz sözleri tutacaksınız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz OHAL ilan edemeyeceğiz, beyefendilerden izin alacağız. Böyle bir şey olabilir mi? Onun için de onlara söyleyeceğimiz tek şey, önce bu fasılları halledeceksiniz, verdiğiniz sözleri tutacaksanız. Ondan sonra masaya oturur konuşuruz. Aksi takdirde sizinle görüşecek bir şeyimiz kalmadı." değerlendirmesinde bulundu.

Suriye'de yürütülen Fırat Kalkanı Harekatı'nın Türk Silahlı Kuvvetlerinin, istihbarat teşkilatının başarılarıyla dolu olduğunu vurgulayan Erdoğan, Cerablus operasyonunda başarılı olunduğunu ve DEAŞ'ın o bölgeden defedildiğini aktardı.

El Rai, Dabık ve El Bab'daki operasyonlar kapsamında da bölgenin DEAŞ'ten temizlendiğine işaret eden Erdoğan, sırada Münbiç ve Rakka'nın bulunduğunu, burada da hedefin başta ABD olmak üzere koalisyon güçleriyle beraber ne yapılabileceği olduğunu dile getirdi.

- "Amaç bu ülkeyi bölmektir"

Yarın Rusya'ya yapacağı ziyareti anımsatan Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le görüşmesinde bu konunun da gündeme geleceğini kaydetti.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"16 Mayıs'ta Amerika seyahatimiz var. Orada da bütün bu konuları enine boyuna görüşecek ve bunları bir bütünlük içerisinde ele alır da buralardan inşallah yeni bir süreci başlatabilirsek öyle temenni ediyorum ki inşallah Suriye'de hatta Irak'ta yeni bir dönemin adımları atılmış olur. Bir de tabii FETÖ'nün, PKK'nın, DEAŞ'ın ve diğer terör örgütlerinin bütün ortak amaçlarına karşı biz ulusal ve uluslararası bazda ne yapacağız? Amaç bu ülkeyi bölmektir, bunu bileceğiz, bu milleti parçalamaktır, bu devleti çökertmektir."

"Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" vurgusu yapan Erdoğan, bu dört temel ilkenin çok önemli olduğuna dikkati çekti. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bütün arkadaşlarımdan istirhamım şudur; milletimizi parçalamak, bölmek isteyenlere karşı milletimizin birliğini ne yapıp yapıp sağlamamız lazım. Biliyorum, 16 Nisan için Türkiye'nin dört bir yanında çok gayret sarf ettiniz, çok koşturdunuz, çalıştınız. 81 vilayette bu çalışmayı şimdi bizim 'tek millet' anlayışıyla taçlandırmamız lazım. Bunu başarmak zorundayız. Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Gürcü'sü, Abaza'sı, Boşnak'ı, Roman'ı vesaire tek millet olacağız. Bunu başarmak birinci derecede bizim görevimizdir. Kucakladık, kucaklayacağız. Bizim bu havuza herkes gelmek zorunda değil. Sevgililer sevgilisinin davetine herkes icabet etti mi? Etmedi. Biz kimiz ki... Ama biz çağrımızı yaparız, davetimizi yaparız. Gelen gelir, gelmeyene de söyleyecek bir şeyimiz yok."

- "Heveslerini kursaklarında bırakacağız"

Türk bayrağına alternatif bir bayrağın asla düşünülemeyeceğinin altını çizen Erdoğan, "Biz o paçavralara, o niyetle bakanlara da kusura bakmasınlar o niyetle bakmayız. Gereği ne ise onlara da onu yaparız. İşte o yüzden PYD, YPG, onların kuzey Suriye'deki heveslerini biz kursağında bırakacağız, bunu da herkes böyle bilmelidir. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Başkasından bize yar yok, destek de yok." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimsenin vatan topraklarını bölemeyeceğini, kimsenin de böyle bir gayretin içerisine girmemesi gerektiğini belirterek, 15 yıl önce "Batıda ne varsa doğuda, güneydoğu da olacak. Kuzeyde ne varsa güneyde de o olacak." sözünü verdiklerini ve bunu da eğitimde, sağlıkta, ulaşımda ve birçok alanda gerçekleştirdiklerini anlattı.

Hakkari'ye yapılan havalimanını anımsatan Erdoğan, Iğdır, Kars ve Ağrı'daki yatırımlara işaret etti. Erdoğan, kimsenin AK Parti'yi bölücü olarak değerlendiremeyeceğini, takdim edemeyeceğini belirterek, şunları kaydetti:

"Batı'nın uşakları buraya gelip, Diyarbakır, şurası burası dolaşıp, ondan sonra da şu ifadeleri kullanabilirler, 'Türkiye'de bölücülük, ayrımcılık var.' Asla. Asıl bölücülük ayrımcılık onlarda. Niye? Oralardaki benim vatandaşlarıma onlar zulmediyorlar. İsviçre'de önce parlamentonun önüne dev bir pankart asmışlardı. Şakağıma bir silah, tabanca dayamışlardı. Şimdi yeni bir adım daha attılar. Bizim Zürih Başkonsolosluğumuzun bütün camlarına boyaları fırlattılar ve o çevredeki duraklara 'Erdoğan'a ölüm' diye yazılar yazdılar. Peki nerede İsviçre'nin polisi? Ne iş yapar bunlar? Türkiye'de İsviçre'nin Büyükelçiliğine veya Konsolosluğuna, biz böyle bir şeye müsaade eder miyiz? Asla, bugüne kadar etmedik. Bir ufak hareketlenme olsa bizim güvenlik güçlerimizin ilk işi oralarda tedbir almaktır. Hep böyle baktık. Çünkü onların hepsini biz emanet olarak görmüşüzdür. Ama biz karşılığını ne yazık ki aynı şekilde göremedik, bulamadık."

(Sürecek)


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler