Erdoğan-Taçi ortak basın toplantısı

Erdoğan-Taçi ortak basın toplantısı

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2)"(Suriye'deki ateşkes mutabakatı) Taraflar, hava bombardımanı dahil silahlı saldırıları durdurmayı, kontrolleri altındaki bölgeleri birbirleri aleyhine genişletmemeyi taahhüt ettiler. BM Güvenlik Konseyi tarafından terör örgütü o

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'deki ateşkes mutabakatına ilişkin, "Taraflar, hava bombardımanı dahil silahlı saldırıları durdurmayı, kontrolleri altındaki bölgeleri birbirleri aleyhine genişletmemeyi taahhüt ettiler. BM Güvenlik Konseyi tarafından terör örgütü olarak kabul edilen gruplar, tabii ki bu ateşkesin dışındadır. Türkiye vatandaşlarının can güvenliğini tamamen garanti altına alana kadar DEAŞ başta olmak üzere, mücadelesine aynı kararlılıkla devam edecektir. Buradan taviz vermemiz söz konusu değil." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Kosova Cumhurbaşkanı Haşim Taçi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirdikleri baş başa ve heyetler arası görüşme sonrasında ortak basın toplantısı düzenledi ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Kosovalı bir gazetecinin, Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bujar Nishani'nin ziyaretinde anlattığı hatırasını anımsatması üzerine Erdoğan, hatırasının Arnavut kapı komşularıyla ilgili olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suat teyzenin çocukları annemde, biz ise onun evinde ve onların elinde büyüdük. Yani o Arnavut'muş, ben Rizeliymişim böyle bir ayrım yok, birbirimizi o denli seviyorduk." ifadesini kullandı.

Şu anda böyle bir anlayışın bulunduğunu söyleyemeyeceğini dile getiren Erdoğan, "Geçmişteki o komşuluk hukuku çok daha farklıydı, çok daha güzeldi." dedi.

Erdoğan, aynı gazetecinin "Fetullah Gülen'in okullarının kapatılmasında niye ısrar ediyorsunuz?" şeklindeki sorusu üzerine, okulların terörist ve ülkesine ihanet eden gençler yetiştiremeyeceğine dikkati çekti.

"Eğer bir okulda, ülkesine ihanet eden gençler yetişiyorsa o okul, kendi asli görevini yerine getirmiyor demektir." diyen Erdoğan, darbe girişimi sırasında Türkiye'nin 248 şehit verdiğini ve bir bedel ödediğini anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehit verilmesine neden olanların yargı tarafından belirlendiğine işaret ederek, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni, TBMM'yi bombalayan zihniyetin FETÖ'cü bir zihniyet olduğunu vurguladı.

- "Maarif Vakfı ile Kosova'nın Milli Eğitimi el ele versin"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bugün Türkiye'de, bilesiniz yarın Kosova'da o okullardan yetişenler aynı şeyi yapar. Oraların okullarını işgal ederler. O okullardan sonra gelirler oranın devlet dairelerinde yetkiyi, parlamentoyu ellerine alırlar. Çünkü orada Kosova vatandaşları okumuyor mu, Kosova'nın ileri gelenlerinin çocukları oralarda okumuyor mu? Siz hesabı şu an itibarıyla yapıyorsunuz. Sevgili kardeşim, hesabını şu an için yapma, hesabını 10 yıl, 20 yıl sonrası için yap. Bunlar 40 yıl önce Türkiye'de bu adımı attılar ve şu anda da neticesini almaya başladılar. Şimdi biz de bu mücadeleyi veriyoruz. Bu mücadeleyi verirken 'Biz yandık Kosova yanmasın.' diyoruz. Onun için de kurduğumuz Maarif Vakfı ile Kosova'nın Milli Eğitimi el ele versin, oralarda Kosova'nın gençliğini, biz idealist milli, vatansever gençleri olarak yetiştirelim. Hiç burada aksama, şu, bu falan olmaz endişe etmeyin ama hain çıkmaz. Bunlar hain."

Türkiye'nin bir bedel ödediğini, Kosova'nın bedel ödemesini istemediklerini dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin bir dayanma gücü olduğu için buna dayandığını ancak Kosova'nın bunu kaldıramayacağını söyledi.

Bir başka gazetecinin, "Suriye'de ateşkesle ilgili varılan mutabakat çerçevesinde bugün gece yarısından itibaren ateşkes sağlanacağı belirtildi. Sizin de Putin'le görüşmeniz oldu. Önümüzdeki süreçte, özellikle uzun vadede ateşkesin kalıcı olması mümkün olur mu?" şeklindeki sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Halep'te ağırlaşan insani kriz üzerine aralık ayı başından beri çatışmaların durması noktasında elinden gelen her türlü desteği verdiğini ve vermeye devam ettiğini belirtti.

Erdoğan, bunun için yoğun mesai sarf edildiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

"İlk etapta ülkemizin diplomatik gayretleri neticesinde Doğu Halep'teki sivillerin tahliyesine gayret ettik ve yaklaşık 46 bin kişiyi doğu Halep'ten çıkarttık ve İdlib'e onları yerleştirdik ve 'gerekirse bunları kendi ülkemize de kabul ederiz' dedik ve kendi ülkemizde de onlar için kamplar oluşturduk. Bir süredir de Suriyeli muhalifler ve Rusya Federasyonu temsilcileri, ülkemizin bu gayretleriyle Ankara'da görüşmeler yürüttüler. Bu görüşmeler, an ve an sürekli devam etti ve sürekli ben de bilgiler edindim. Bu görüşmeler neticesinde rejimle muhalefet arasında bir mutabakata varıldı.

Mutabakata göre, inşallah bu gece yarısından itibaren, 24.00 itibarıyla diyeyim, Suriye genelinde ateşkes ilan ediliyor. Konuyla ilgili olarak, Sayın Putin açıklamayı yaptı. Açıklamasının ardından, biz kendisiyle telefon görüşmemizi yaptık. Bu arada, Dışişleri Bakanlığı aynı şekilde açıklamayı yaptı. Taraflar, hava bombardımanı dahil silahlı saldırıları durdurmayı, kontrolleri altındaki bölgeleri birbirleri aleyhine genişletmemeyi taahhüt ettiler."

- "DEAŞ başta olmak üzere, mücadele devam edecek"

Mutabakat çerçevesinde, terör örgütü olarak ilan edilen gruplarla mücadelenin devam edileceğine yönelik açıklamaları da değerlendirmesi istenen Erdoğan, "BM Güvenlik Konseyi tarafından terör örgütü olarak kabul edilen gruplar, tabii ki bu ateşkesin dışındadır. Türkiye vatandaşlarının can güvenliğini tamamen garanti altına alana kadar DEAŞ başta olmak üzere, mücadelesine aynı kararlılıkla devam edecektir. Buradan taviz vermemiz söz konusu değil." değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Az önce ifade ettiğiniz örgütler, buna dahil değil. Türkiye vatandaşlarının can güvenliğini tamamen garanti altına alına kadar, DEAŞ başta olmak üzere mücadelesine aynı kararlılıkla devam edecektir. Buradan, taviz vermemiz söz konusu değil. Bir taraftan ateşkes sürdürülürken diğer taraftan da siyasi sürecin canlandırılması için garantör ülkelerin nezaretinde rejim ile muhalefet arasında Astana'da bir toplantı yapılması planlandı ve Astana'da bu garantör ülkeler nezaretinde muhalif gruplar bir araya gelecek.

Astana Toplantısı, Cenevre sürecini ikame edici değil, tamamlayıcı ve destekleyici nitelikte olacaktır. Ateşkese, tüm tarafların riayet etmesi gereklidir, elzemdir. Türkiye ve Rusya, garantörler olarak, çatışmasızlık durumunun takibini birlikte yapacaklardır. Bunun yanında sahadaki gruplar üzerinde nüfuzu olan diğer ülkeler de ateşkesin idamesi yolunda gerekli hassasiyeti göstereceklerdir. Suriye'de akan kanın durması, ihtilafın siyasi çözümle sona erdirilmesi fırsatıyla şu anda karşı karşıyayız. Bu fırsatı, asla kaybetmemek gerekiyor. Bu tarihi imkan, açılan bu fırsat penceresi heba edilmemelidir. Zira, tabi 600 bin rakamlarını hep zikrediyoruz ama aslında bu rakam 600 binin üstündedir. Bir milyon diyorum ben."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, birkaç saat önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesinde tüm bu hususları samimiyetle ele aldıklarını bildirerek, "Başta kıymetli dostum Sayın Putin olmak üzere ateşkes sürecine destek veren tüm kesimlere teşekkür ediyorum. Biz Türkiye olarak Suriye'nin ve bölgemizin barışı, huzuru, istikrarı için elimizden gelen her türlü çabayı göstermeye devam edeceğiz. Ateşkesin Suriyeli kardeşlerimiz için, daha ileri gidiyorum, tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum." ifadelerini kullandı.

(Bitti)



Erdoğan-Taçi ortak basın toplantısı

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler