Emniyetteki "paralel yapı" operasyonu

Emniyetteki "paralel yapı" operasyonu

"Casusluk" soruşturmasında 1. Sulh Ceza Hakimliği'nce serbest bırakılanlardan bazıları Çağlayan Adliyesi önünde basına açıklamalarda bulundu

İSTANBUL (AA) - "Casusluk" soruşturmasında 1. Sulh Ceza Hakimliği'nce serbest bırakılanlardan bazıları, Çağlayan Adliyesi önünde basına açıklamalarda bulundu.

"Casusluk" soruşturmasında tutuklanmaları istemiyle İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen 49 kişiden serbest bırakılan 38'i, Çağlayan Adliyesi önünde yakınları tarafından sevgi gösterileriyle karşılandı.

Adliye önünde basın mensuplarına açıklama yapan şüphelilerden eski İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürü Ömer Köse, "Sıkıntılı bir süreçten geçtik. Yanlış bir işin altına imza atmadık. Bugün olsa yaptıklarımızı tekrar yaparız" dedi.

"Özür dilenecek bir şey varsa da özür dilemesini bildik" ifadesini kullanan Köse, "Fakat bu yürüttüğümüz soruşturmada özür dilenecek bir mevzu yok. Bugüne kadar herkes konuştu biz sustuk, bugün biz konuşacaktık fakat ifade veremedik" diye konuştu.

Serbest kalan şüphelilerden emniyet amiri Gafur Ataç da "Yapılanlar kanuna uymuyor. Psikolojik baskı gördük" dedi.

Kürşat Durmuş ise kendilerine destek verenlere teşekkür ederek, "İnşallah hukuk bundan sonra kurallarıyla, kanunlarıyla tam bir şekilde uygulanır. Verilmeyecek hesabımız yok. Allah hesap gününde bize hesap sorabilir, adalet huzurunda hesap sorabilir ama biz hepsine her türlü cevap vermeye hazırız. İfademi ben de veremedim. Veremeyeceğimiz hesabımız yok, alnımız ak, başımız dik" diye konuştu.

Kazım Aksoy ise içerideki şartlar ağır olsa da manevi olarak huzurlu ve mutlu olduklarını söyledi.

Aksoy, 17-25 Aralık'tan sonra önce tayininin Gaziosmanpaşa'ya çıktığını, sonra müdüriyete alındığını, iki kez açığa alınıp, iki kez de meslekten ihraç edildiğini anlatarak, "8 gündür de gözaltındayım. Yani bu rüşvet ve yolsuzluk operasyonunu yaptık diye af edersiniz pişmiş tavuğun başına gelmeyen her şey neredeyse bizim başımıza geldi" diye konuştu.

Hukuksuz hiçbir şey yapmadıklarını söyleyen Aksoy, "Somut delil olmadığı için bir şey gösteremediler. Biz kanunsuz şeyleri soruşturuyorduk ama şu anda hukuki olan durumlar soruşturuluyor. Paralel yapı ile ilgili bir şey yok, öyle bir şey de sorulmadı" dedi.

Selman Yuyucu da kendisi teslim olmasına rağmen hastaneye götürülürken kelepçe takıldığını belirterek, şöyle konuştu:

"8 gün orada bir eşya olarak kaldık. Bu süre zarfında ifadem alınmadı. Pazar günü alınacağı söylendi, yine alınmadı. İfade için çağırdılar, o sırada hakim hastalanmış, bu şekilde beklemeye devam ettik ve serbest kaldık. Mutlu olup olmadığı sorarsanız, mutlu değilim. Hiçbir delil yokken arkadaşlarım içeride kaldı. Bu hukuksuzluk bittiğinde yüzüm gülecek." 

 Oğuzhan Ceylan ise son 2 yıldır Şırnak'ta, öncesinde de 12 yıl İstanbul'da terörle mücadelede görev yaptığını kaydederek, "Tayinimin çıktığı Zonguldak'a ev tutmak için gittiğimde öğretmen evinden apar topar gözaltına alındım. İstanbul'da gurur duyduğum şubeme gittiğimde kelepçe takmaları ve beni o nezarete atmaları zoruma gitti. Ben kaçan göçen biri değilim. Çocuklarıma, aileme vermem gereken mesaiyi işime verip çalışan biriyim. Yapılanları unutmayacağım" şeklinde konuştu.

Öte yandan, haklarında tutuklama kararı verilen 11 kişi, çevik kuvvet otobüsüyle Metris Cezaevi'ne gönderildi. 

Kaynak:Haber Kaynağı