Dünya Turizm Forumu

Dünya Turizm Forumu

Eski Avrupa Komisyonu Başkanı Barroso:- "Vizelerin kaldırılmasına yönelik gelişmeleri çok olumlu görüyorum. AB Komisyonu'nda çalışırken bunu hep önerdim. Ancak bazı ülkeler hazır değildi. Artık koşullar oluştu, vize serbestisine gidilebilir"- "Sınırları k

İSTANBUL (AA) - Eski Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, vizelerin kaldırılmasına yönelik gelişmeleri çok olumlu gördüğünü belirterek, "AB Komisyonu'nda çalışırken bunu hep önerdim. Ancak bazı ülkeler hazır değildi. Artık koşullar oluştu, vize serbestisine gidilebilir" dedi.

Barroso, İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen Dünya Turizm Forumu'nun açılışında, siyasetin turizm sektörü üzerine etkileri ile ilgili konuştu.

Turizmin büyük bir ekonomik faaliyet olduğunu ve büyümeye çok olumlu bir etkisi olduğunu belirten Barroso, Avrupa'nın turizmden sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel faydalar da sağladığını kaydetti.

Barroso, Avrupa'da turizmin en büyük üçüncü ekonomik sektör olduğunu aktararak, "En başta ticaret, ondan sonra da inşaat ve turizm geliyor" dedi.

Turizmin Avrupa Birliği'nin (AB) GSYİH'sinin yüzde 10'nundan fazlasını teşkil ettiği ve bütün istihdamın yüzde 12'sini sağladığı bilgisini veren Barroso, sözlerine şöyle devam etti:

"Dünya Turizm Örgütü'nün rakamlarına göre burada müthiş bir potansiyel var. Daha büyük bir büyüme fırsatı var. Ama bununla ilgili soru işaretleri de var. Güvenlik meselesi bu olumlu gelişmeleri nasıl etkileyecek? 2015 yılının 3. çeyrek rakamlarına bakacak olursak gördüğümüz sonuç şu şekilde: Yolcu başı getiri artmaya devam ediyor. Avrupa burada yüzde 18'lik düşüşü telafi etti. Çünkü Çin'den gelen yüzde 30'luk bir yolcu artışı oldu."

- "Nispeten daha düşük avro gelen turist sayısını etkiledi"

Barroso, nispeten daha düşük avronun gelen turist sayısını etkilediğini belirterek, "Dolar da durumu lehimize çevirmekte" dedi.

Belirsizlik, piyasalardaki oynaklık, karmaşıklık ve çatışmalar gibi bir takım sorunlar olduğuna işaret eden Barroso, küreselleşen dünyada bir takım zorluklar olduğunu, bunların sadece güvenlik tehditlerinden kaynaklanmadığını, ABD'deki başkanlık seçimleri ve bazı büyük jeopolitik oyuncuların davranışlarından da kaynaklandığını söyledi.

Aşırıcılık, şiddet içeren cihatçılık ile Suudi ve İran çatışmasının geniş olarak Ortadoğu'yu ilgilendirdiğinin altını çizen Barroso, bu durumun daha da kötüleşeceğini düşündüğünü kaydetti.

Barroso, piyasaların oynak olmaya devam edeceğine, çünkü hiç görülmemiş bir kamu ve özel sektör borcu olacağına dikkati çekerek, sıfırın bile altında faiz oranları söz konusu iken bir yandan da güvensizlik nedeniyle yatırımların çok düşük seviyede gerçekleşeceğini dile getirdi.

Bütün bunlar neticesinde aşırı uç yaklaşımların ortaya çıktığını anlatan Barroso, ABD'de başkanlık yarışının önde gelen adaylarından birinin yabancı düşmanlığı içeren, popülist, tribüne oynayan yaklaşımlara sahip olduğunu anımsattı.

Barroso, Avrupa'nın potansiyelinin altında ama büyümeye devam edeceğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Avrupa'da bugün durgunluk yaşayan bir ülke yok. Fakat ekonomi iyileşse de siyaset kötüleşebilir. Çünkü artan bir yabancı düşmanlığı ve popülizm var Avrupa'da. O yüzden bu, mülteci akınıyla ve yasa dışı göçmenlerle artacak. Bu, Avrupa içerisinde varoluşsal bir problemi de beraberinde getirecek. O da seyahat özgürlüğü. Çünkü İngiltere'nin AB'den çıkma ihtimali konuşuluyor ve burada seyahat özgürlüğünün kısıtlanması dendiğinde içim rahat bir şekilde bu konunun çözüme kavuştuğunu söyleyebilirim. Çünkü burada kast edilen seyahat özgürlüğü değil, faydaların azaltılması ki, haklarıdır, olur. Ama burada yüksek sayıda mülteci akını var. Bir de terör saldırıları ile birleştiğinde bazen bu iki konuyu insanlar bir potada eritiyor ve seyahat özgürlüğünü sekteye uğratmaya çalışıyorlar. Halbuki bu Avrupa'da çok önemli. Avrupa bence bu sorunun üstesinden gelmeyi başaracak."

- "Belçika ile Fransa arasına sınır koymak Avrupa'nın güvenliğini artırmaz"

Barroso, "Schengen olmasaydı, sizce göçmen sorunu, mülteci sorunu bugün olmaz mıydı?" dedi.

San Bernardino'da öldürülen çifti anımsatan Barroso, faillerin DAEŞ'le bir bağları olmadığını ama oradan ilham aldıklarını, bunun ABD'nin sınırları zayıf olduğu için yaşanmadığını, burada sorunun istihbarat ve güvenlik olduğunu söyledi.

Barroso, mülteci sorununa bakarken aynı zamanada o modeli tehlikeye sokan kişilere karşı gözü pek olunması gerektiğini belirterek, Belçika ile Fransa arasına sınır koymanın Avrupa'nın güvenliğini artırmayacağını kaydetti.

Avrupa'nın güvenliğini istihbarat hizmetleri ile emniyet güçlerinin artıracağını vurgulayan Barroso, artık terörizmin uluslararası çalıştığını vurguladı ve buna sınırları aşan bir şekilde karşı gelinmesi gerektiğinin altını çizdi.

Barroso, Türkiye'nin burada kilit bir rol oynayabileceğine işaret ederek, vizelerin kaldırılmasına yönelik gelişmeleri çok olumlu gördüğünü dile getirdi.

AB Komisyonun'da çalışırken bunu hep önerdiğini ancak bazı ülkelerin hazır olmadığını anımsatan Barroso, artık koşulların oluştuğunu, vize serbestisine gidilebileceğini ifade etti.

Barroso, turizmde Türkiye'deki genel gidişatın ilerlemeye devam edeceğini belirterek, "Türkiye'de müthiş bir potansiyel olduğunu görüyoruz" şeklinde konuştu.


- "Terörün en büyük mağduru bölgedeki insanlar, Batı'dakiler değil"


Konuşmasından sonra katılımcıların sorularını yanıtlayan Barroso, Avrupa'da yaşanan terör olaylarının sınırların açılmasını nasıl etkileyeceği ile ilgili bir soru üzerine, dünyada bir terör sorunu olduğunu ama sınırları kapatarak bu sorunun aşılabileceğini düşünmediğini söyledi.

Terörün ABD'de de olduğuna dikkati çeken Barroso, söz konusu ülkenin güvenlik konusunda gevşek olmadığını, burada anahtarın istihbarat ile polis arasında yakın bir ilişki olduğunu kaydetti.

Sınırları kapatmanın istihbaratın terörle mücadele kapasitesini artırmayacağını anlatan Barroso, Türkiye ile AB ülkeleri arasında bir iş birliğine ihtiyaç olduğunu bildirdi.

Avrupa'nın tamamen kapılarını açmayacağını vurgulayan Barroso, akıllı bir biçimde sınırların kontrol edilmesi gerektiğini dile getirdi.

Terörle dinsel tutumlar arasındaki ayrımın yapılması gerektiğini aktaran Barroso, şunları söyledi:

"Mesala Donald Trump, Cumhuriyetçilerin baş adayı. Müslümanlarla ilgili neler söyledi. Ben buna ırkçılık mı demeliyim, bilmiyorum. Bu sadece Avrupa'nın problemi değil, dünyanın problemi. Bununla nasıl başa çıkacağız? Teröre karşı mücadelede birleşmeliyiz. Daha güçlü Müslüman nüfusu olan ülkelerin bu konuda liderliği üstlenmesi lazım. Olmazsa teröristler 'Biz Batı ile mücadele ediyoruz' diyecekler. Hayır, onlar insan onuruna karşı faaliyet yapıyorlar. Bölgedeki ülkeler en büyük kurbanlar. Suriye'dekiler kurban. En büyük mağdurlar bölgedeki insanlar, Batıdakiler değil."

Barroso, turizmin terörle değil, güven ile özdeşleşmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

Dünya Turizm Forumu

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler