DİYABETLİ HAYATLAR- CHP'li Şeker, ulusal diyabet politikası önerdi

DİYABETLİ HAYATLAR- CHP'li Şeker, ulusal diyabet politikası önerdi

CHP İstanbul Milletvekili Şeker, diyabet hastalığı ile mücadele için Başbakanlığın öncülüğünde ilgili bakanlıkların aktif rol alacağı ulusal diyabet politikası geliştirilmesi önerisinde bulundu- Şeker: - "Nişasta bazlı şekerin yoğun tüketimine izin verilm

TBMM (AA) - SEVAL GÜLER - CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, diyabet hastalığı ile mücadele için Başbakanlığın öncülüğünde, ilgili bakanlıkların aktif rol alacağı ulusal diyabet politikası geliştirilmesini önerdi.

Hekim olan Şeker, diyabet hastalığına ilişkin TBMM Başkanlığına sunduğu araştırma önergesi hakkında AA muhabirine bilgi verdi.

Diyabetin, pankreastaki salgı bezinin vücutta yeterli miktarda insülin hormonu üretememesi ya da ürettiği insülin hormonunun etkili bir şekilde kullanılamaması durumunda gelişen ve ömür boyu süren bir hastalık olduğunu anlatan Şeker, tüm yaş gruplarında rastlanabilen diyabetin, maddi ve manevi kayıplara yol açtığı bilinerek, ciddiyetle ele alınması gerektiğini vurguladı.

Şeker, diyabetin erken teşhisi için tarama programlarının önemini vurgulayarak, Sağlık Bakanlığının bu konuda çalışma yapması gerektiğini söyledi.

Diyabete yol açan etkenleri ortadan kaldırma konusunda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına da önemli görevler düştüğünü anlatan Şeker, bu kapsamda gıda ve tarım politikaları geliştirilmesi çağrısında bulundu.

Şeker, şunları kaydetti:

"Sağlıklı bir yaşam için nişasta bazlı şekerin yoğun tüketimine izin verilmemesi gerekiyor. En başta Başbakanlık bir politika olarak şunu ortaya koymalı; 'Ben halkımın sağlığının tahrip edilip, bunun bir pazar olarak kullanılmasına müsaade etmeyeceğim.' demeli. Bunun yolu da doğru politikalardan geçer. 'Benim ülkemde glikoz şurubu üretemezsin. 'Benim çocuklarım bunu tüketmenin olumsuzluklarının farkında.' demeniz lazım ama bizim eğitimdeki önceliklerimiz fen ve bilimden uzaklaştı. Oysa sağlık bilgisinin okullarda verilmesi çok önemli. Ülkenin mutlaka bir ulusal diyabetle mücadele programı olmalı. Bu program Başbakanlığın önderliğinde Gençlik ve Spor Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı gibi ilgili bakanlıkların aktif katılımıyla hayata geçirilmeli."

- "Araştırma önergemiz gündeme alınmalı"

Şeker, diyabetle ilgili kamu spotlarının ve bilgilendirmeye yönelik programların periyodik ve düzenli olarak yayınlanması ve bunun sürekli hale getirilmesinin de farkındalığı artıracağını kaydetti.

TBMM Başkanlığına diyabet farkındalığının artırılması, gelecek nesillerin bu hastalıktan korunması ve teşhis konulanların yaşam kalitelerinin yükseltilmesine yönelik araştırma komisyonu kurulması yönünde CHP'nin önerge verdiğini bildiren Şeker, bu önergenin bir an önce Genel Kurul gündemine gelmesini talep etti.

Şeker, "Ben hekimlik hayatımda check-up programlarına aldığım çok sayıda hastanın, diyabet olduğunu kendilerine müjdeledim. 'Müjde' diyorum çünkü bilmeleri çok daha iyi. Eğer hastalığı bilmez ve önlem almazlarsa hasarlarını yaşayarak öğreniyorlar. Bu çok daha dramatik oluyor. Teşhis konulursa damarları tıkanmadan, gözleri görmez olmadan farkına varıp tedbir alıyorlar." şeklinde konuştu.

- "Diyabet hastalığı günümüzde salgın durumda"

"Diyabet hastalığı günümüzde salgın denebilecek bir durumda" ifadesini kullanan Şeker, Uluslararası Diyabet Federasyonu 6. Diyabet Atlası verilerine göre, 2040'ta her 10 yetişkinden birinin diyabetli olacağının öngörüldüğünü söyledi.

Sağlık Bakanlığının 2015 yılı verilerine göre, Türkiye'de yaklaşık 10 milyon civarında diyabetli olduğunu kaydeden Şeker, "Türkiye diyabetin artış hızının yüksek olduğu ülkelerin başında gelmektedir. Beslenme kültürü ve alışkanlıkları, genetiği değiştirilmiş gıda ürünleri, çalışma şartları ve ekonomik sıkıntılar, hızla ilerleyen teknolojinin birçok şeyi kolaylaştırırken bireyleri hareketsiz yaşama zorlaması, spordan uzak durmak, büyük kentlerdeki yaşam koşulları ülkemizdeki diyabet oranının hızla yükselmesine sebep olmuştur." değerlendirmesinde bulundu.

- "Kalıcı hasarların önüne geçilmeli"

Diyabetin önlenmesi için koruyucu hekimliğin önemine dikkat çeken Şeker, "Diyabet ve diğer kamu sağlığı problemlerinin önlenmesi için düzenli egzersiz programlarının devreye alınması gerekiyor. Gençlik ve Spor Bakanlığına önemli sorumluluklar düşüyor." diye konuştu.

Şeker, hastalığın ekonomik olarak da ülke bütçelerine yük bindirdiğine dikkati çekerek, "Ekonomik olarak da ülke bütçelerini zorlayan bir sorun çünkü sağlık için ayrılan kaynakların önemli bir miktarı diyabetle mücadeleye ve onun komplikasyonlarıyla baş etmeye harcanıyor. Tedbir alınırsa bu masraflar da olmaz." dedi.

Diyabetli hastaların, gerekli önlemleri almaları halinde standartlarını koruyarak yaşamlarına devam edebileceğinin altını çizen Şeker, hastalığın kalıcı hasarlar bırakmasının önüne geçmenin önemine vurgu yaptı.

Diyabetle mücadele ve diyabetli yaşama ilişkin görüşlerini de aktaran Şeker, sözlerini şöyle tamamladı:

"Çocukların şeker hastalığını tanımaları, ne tür belirtileri olduğunu bilmeleri gerek. Beslenme alışkanlığı okulda ve ailede geliştirilmeli, Hareketli yaşamı teşvik edilmeli. Diyabeti erken fark etmek çok önemli Merhum cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel, çok uzun yıllar diyabetle yaşadı. Diyabeti kontrol altına alırsanız, hayatınızı tehdit etmez. Ama farkında değilseniz sinsi bir şekilde gözünüz görmez, böbrekleriniz yetmez, ayak damarlarınız tıkanmış halde bu hastalıkla yüzleşebilirsiniz. Kişiler, bu sinsi hastalığı yok sayarak yaşamayı tercih ediyorlar. Ama hasarıyla da bir gün mutlaka yüzleşiyorlar. O da çok dramatik ve acı olabiliyor. Kontrol altına alınmış bir diyabet sorun değildir ama kontrol altına alınmamışsa bütün vücudu çürütür. O çürüme gözle görülür hale geldiğinde iş işten geçmiştir."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler