Adana'da DEAŞ soruşturması kapsamında İncirlik Hava Üssü'ne saldırı planladıkları gerekçesiyle iddianame hazırlanan aralarında "Adana emiri"nin de bulunduğu 8'i tutuklu 11 sanığın yargılanmasına başlandı.

Adana 12.Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmaya DEAŞ'ın sözde "Adana emiri" Abdulkerim Ç, Ali K, Ersin K, Fevzi T, Muhammet T, Murat T, Seyit Ali Ş. ve Yılmaz K. ile Merkez Sabancı Camisi'nde geçen yıl cuma namazı sırasında "canlı bomba" eylemi gerçekleştirmeye çalıştığı iddiasıyla tutuksuz yargılanan M.K. ve avukatları katıldı. Tutuksuz sanıklardan M.Ö. ve S.Y. ise duruşmaya katılmadı.

Telefon alım satımı yaptığını belirten sanıklardan DEAŞ’ın sözde "Adana emiri" olduğu iddia edilen Abdulkerim Ç, sanık Fevzi T'nin Pozantı'da bir inşaat işiyle uğraştığını ifade ederek, işi birlikte yapmayı teklif ettiğini söyledi.

Abdulkerim Ç, “Fevzi ile beraber bir ev kiraladık. Daha sonra Konya'dan çalışmak için geleceklerini söyleyen bir kişi beni telefonla aradı. Ben de arkadaşım M.K'nın arabasını alıp otogara giderek Konya'dan gelen Seyit Ali Ş, Ali K. ve Murat T'yi karşıladık ve Fevzi ile beraber kiraladığımız eve getirdik. Yine tarihini tam olarak hatırlayamıyorum, ramazan ayı içindeydi, yine aynı şekilde Y.K, Ersin K. ve M.T'yi karşılayıp otogardan aldık. İşe bayramdan sonra başlayacaklardı. 10 gün kadar bu evde kaldılar. Polis evi basarak operasyon yaptı. Benim DEAŞ adlı örgütle herhangi bir bağlantım, üyeliğim yoktur” dedi.

Abdulkerim Ç, eve gelenlerin gözünü bağladıkları iddiasını kabul etmedi, evde bulunan kitapların da kendisine ait olmadığını ileri sürdü.

Daha önce Adana Merkez Sabancı Camisi'nde canlı bomba eylemi yapacağı gerekçesiyle yargılanırken tahliye edilen ardından DEAŞ üyesi olduğu iddiasıyla yakalanan M.K. da suçlamayı kabul etmeyerek, “Benim DEAŞ örgütü ile bağlantım yok. Bu konuda mağdur oldum. Sürekli evim basılmakta” diye konuştu.

- 3 sanık duruşma salonu dışına çıkarıldı

Daha sonra, diğer sanıkların savunmalarında etki altında kalabilecekleri kanısına varılarak sanıklar Abdulkerim Ç. ve Fevzi T. ile ile M.K duruşma salonu dışına çıkartıldı.

Emniyet Müdürlüğündeki savunmasında, Konya’dan Adana’ya DEAŞ örgütüne katılmak üzere Suriye’ye geçmek üzere geldiğini belirterek, “Beni eve götüren ve yemek ihtiyacımızı karşılayan Fevzi, evde ben, Murat, Seyit Ali, ve Yılmaz bulunduğu sırada bana ‘İncirlik Hava üssüne nasıl saldırabiliriz?’ diye soru sordu. Ben de İncirlik hava üssünün güvenlik tedbirlerinin çok sıkı olduğunu böyle bir saldırının başlamadan bertaraf edileceğini söyledim. Fevzi, İncirlik hava üssüne iki araçla girilebileceğini öndeki aracın küçük araç olacağını arkadaki aracın da bomba yüklü büyük bir araç olacağını küçük aracın önden ilk güvenlik duvarını bertaraf ettikten sonra diğer büyük araçla gerçek bombalı eylemi gerçekleştireceğini söyledi. Fevzi’ye önceki tarihlerde böyle bir keşif yapıldığını ancak bunun imkansız olduğunu söyledim” diye ifade veren Ali K, bu ifadelerini kabul etmedi.

İnşaatta çalışmak için Muharrem T. ile Adana’ya geldiğini belirten Ali K, DEAŞ örgütü ile ilgisinin olmadığını, emniyetteki savunmasını baskı altında verdiğini iddia etti.

Seyit Ali Ş. ve Murat T. de emniyetteki ifadelerini kabul etmeyerek suçsuz olduklarını savundu ve tahliyelerini istedi. Ersin K. ve Muhammet T. ise inşaatta çalışmak için Adana’ya geldiklerini iddia etti.

- Ara celsede ifade vermiş

Yılmaz K'nın, duruşmadan önce mahkemeye başvurduğu ve talebi doğrultusunda ara celsede ifade verdiği öğrenildi. Yılmaz K'nın emniyette ve ara celsede, "İstanbul’da El Kaide’nin Suriye yapılanması olan DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet gösterdim. Murat isimli örgüt üyesi beni Ümraniye’de otomobil ile aldı. Ön tarafta oturan 2 kişi ile birlikte Ihlamurkuyu ve Tepeüstü bölgelerinde gezdik. Araç içindeki iki şahıs 'Balıkesir’den 10 kilogram malzeme gelecek, bu malzemeyi İstanbul’da mitingde kullanacağız' dedi" şeklinde ifade verdiği öğrenildi.

Ara celsede bu söyledikleri hatırlatılan ve son savunması alınan sanık Yılmaz K, duruşmada daha önce emniyette ve ara celsede vermiş olduğu ifadesini aynen tekrar ettiğini söyledi.

Yılmaz K, “Bu ifadelerim doğrudur. Olay anlattığım şekilde olmuştur. Şu anda duruşma salonunda bulunan kişilerin hepsi evdeydi. Ben bu evde 16 gün kaldım. Diğer şahıslar sırayla benden sonra geldiler. Onlar da 10'ar gün kadar kalmışlardır” dedi.

Daha sonra sanıklar Abdulkerim Ç. ve Fevzi T. ile M.K, duruşma salonuna alındı.

Daha sonra tanık polis memurları dinlendi. Polis memurları B.Y , E.S, operasyon sonrası evde arama yaptıklarını ve suç unsuru kitaplar bulduklarını belirttiler. Polisler, sanıkların sorgularına ise katılmadıklarını ifade ettiler.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamına karar verip eksikliklerin giderilmesi ve sanıkların emniyet müdürlüğünde savunmalarını alan polislerin tanık olarak dinlenmeleri için duruşmayı erteledi.