BURSA (AA) - Bursa Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (BUSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Günal Baylan, "İhracatın avrodaki yükselişle büyümeye pozitif katkı yaptığı görülüyor. Yatırım tarafında ise özellikle inşaat yatırımlarında ciddi bir artış var ve bu süreç de büyümeyi olumlu yönde etkileşmiş durumda." ifadesini kullandı.

Baylan, Türkiye ekonomisinin yılın ikinci çeyreğindeki yüzde 5,1'lik büyümesini değerlendirdiği yazılı açıklamasında, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış büyümeye bakıldığında ilk çeyrekteki yüzde 1,3'lük büyümenin yüzde 2,1'e çıktığını belirtti.

Ekonomide ivmelenmeden söz etmenin mümkün olduğunu aktaran Baylan, "Söz konusu büyüme verisiyle ilgili hükümetin ekonomi kanadından geleceğe dönük olumlu açıklamalar geldi. Değerlendirmelerde öne çıkan konulardan biri de BUSİAD olarak yıllardır dillendirdiğimiz, sürdürülebilir, kapsayıcı ve refah yaratan büyümenin ancak net ihracat ve üretim ile mümkün olabileceği ve söz konusu performansı daha da artırmak için kapsamlı reformların kararlılıkla hayata geçirilmesi gerektiği oldu." değerlendirmesinde bulundu.

Baylan, tüm gelişme ve değerlendirmeler ışığında yüzde 5,1 seviyesindeki büyümeyi sağlayan en temel faktörlerin iç tüketimdeki canlanma, kamunun gevşek maliye politikası ve kredi garanti fonuyla alınan tedbirler olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bu tedbirlere, özellikle dayanıklı tüketim malları sektörünün ciddi katkı verdiğini görüyoruz. Öte yandan ihracatın avrodaki yükselişle büyümeye pozitif katkı yaptığı görülüyor. Yatırım tarafında ise özellikle inşaat yatırımlarında ciddi bir artış var ve bu süreç de büyümeyi olumlu yönde etkileşmiş durumda. Bursa da söz konusu bu inşaat yatırımlarından önemli oranda pay almış durumda. Ancak makine ve teçhizat yatırımlarında son 4 çeyrekte gözlenen daralma, imalat sanayinin büyümeye pek katkı veremediğini ve sürdürülebilirlik açısından risk oluşturduğunu gösteriyor. Önümüzdeki dönemde de büyümenin benzer bir düzeyde sürmesi muhtemel. Kredi garanti fonu ve diğer mali tedbirler ortadan kalktığında büyüme için alternatif bir politika ihtiyacı olacak. Küresel görünüm, ılımlı seyrettikçe büyümenin iç tüketime dayalı bir karakterle devam edeceğini söylemek mümkün."

AA