Blockchain dinin, ailenin, örfün, gelenekler ile kuralların olmadığı yeni bir dünya tasavvurudur

Blockchain dinin, ailenin, örfün, gelenekler ile kuralların olmadığı yeni bir dünya tasavvurudur

HİSDER’de Medine Pazarı’nın ilkeleri ile Blockchain zincirini anlatan Dr. Öğretim Üyesi Hüseyin Ergun, “Blockchain devletin, dinin, ailenin örfün ve kuralların olmadığı yeni bir dünya tasavvuru” dedi.

Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nin bu haftaki Pazartesi Sohbetleri’nde, Dr. Hüseyin Ergun, Medine Pazarı İlkeleri ile Blockchain Zincirini anlattı.

Hâfız Mehmet Esat Çakmak’ın Kur’an-ı Kerim tilavetinden sonra sohbetine başlayan KTO Karatay Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İslam İktisadı ve Finans Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Hüseyin Ergun, Türkiye’nin 11. Kalkınma Planı’nda; “Dijital Merkez Bankası parası Blockchain tabanıyla birlikte oluşturulacak. Blockchain alanında yatırımlar yapılacak. Blockchain ile ilgili teknolojiler iyileştirilecek.” şeklinde maddelerin var olduğuna işaret ederek ‘bu yeni finans teknolojisi’nden uzak kalma şansımızın olmadığını söyledi.

BLOCKCHAİN “DEVLETİN, DİNİN” OLMADIĞI BİR DÜNYA

Blockchain tabanlı yeni sistemin 1990’lardan bu yana “merkeziyetsizlik” üzerine kurgulandığını belirterek konuya; “Devletin, dinin, ailenin, örfün, gelenekler ile kuralların olmadığı yeni bir dünya tasavvuru” şeklinde açıklık getiren Dr. Hüseyin Ergun, Blockchain zincirinde dijital kimlik ve dijital cüzdanların da olacağını belirterek bu yeni sistemde merkezi bir otorite ile devletin söz konusu olmadığını, şirketlerin yer aldığını ifade etti. Metaverse’nin “kuralsız yeni bir âlem” olduğunu belirten Dr. Ergun, “insanın tanrısallık boyutuna geçmeyle ilgili bir beklentisi, ilâhiyet ilân etmeyle alakalı beklentisinin bir sonucu” olarak gördüğünü ifade etti. Satoshi Nakamoto adlı kişinin 2008’lerde bir makale yayınladığını ve ardından ilk Bitcoin’in oluşturulduğunu, bunun da aracısız bir para transfer yöntemi olduğunu açıkladığını söyleyen Dr. Ergun, bunun arka planında kara paranın aklanması, uyuşturucu ticareti, insan kaçakçılığı gibi resmi yollarla gerçekleştirilemeyecek tüm transferlerin bu alana kaydığına işaret etti. Ergun, devletleri en çok rahatsız eden ve aralarında anlaşamadıkları durumun ise, gönderilen paraları kimin ve kaç para gönderdiğini bilmedikleri, vergilendiremedikleri bir durumdan kaynaklandığını da söyledi. 100.000’e yakın çeşitli ‘coin’ler ve para birimlerinin oluştuğuna değinen Dr. Ergun, konuyla alakalı şunları dile getirdi: “Blockchain’in dijital paralardan daha önemli ve asıl üzerinde durulması gereken kısmı ise, bürokrasiyi en aza indiren, işlemleri çok hızlandıran ve noteri, avukatları, devlet dairelerini ortadan kaldıran akıllı sözleşmelerin ortaya çıkmasıdır. Dünya Bankası, “Akıllı Kontratlar” ile bono ve tahvil ihraç etmeye başladı. Burada direkt telefonlarınızdan alabileceğiniz bir durum söz konusu. Endonezya ve Malezya ile farklı İslâm ülkelerinde Karz-ı Hasen için kullanılan çok ciddi akıllı kontratlar var. Bu yeni sistemde bizim bir tercihte bulunmamız gerekiyor. Bu sistemi zararlı boyutlarına bakıp tamamen ret edecek miyiz? Yoksa bu olayı kendimize nasıl devşireceğimizi araştıracak mıyız?”

whatsapp-image-2022-02-02-at-11-25-58.jpeg

MEDİNE PAZARI ALDANMAMAK VE ALDATMAMAK ÜZERE KURULDU

Dr. Ergun, Medine Pazarı İlkeleri’nin yeni sisteme katkısı konusunda da şunları dile getirdi: “Batı, ticareti bizden öğrendi. Sahabeler i’lâ’yı kelimetullah’ı yaymak için ticaret yollarına düşerek ülke ülke dolaştılar. Endülüs’ten Çin’e kadar gittiler. Müslümanların ticaret temeli çok sağlam. Peygamber Efendimiz Medine’ye hicret ettikten sonra ilk yaptığı şey bir mescid inşa etmek oldu. Sonra ashabın eğitim görebileceği Ashab-ı Suffa’yı yaptı. Üçüncüsü de Medine Pazarı’nı kurdu. İslâm’ın temel aksiyonlarından biri de kendi pazarını oluşturup gelişmeyi sağlamaktır. Teknolojinin de en güzel tarafını alıp kullanabilmeliyiz. Medine Pazarı bir kabristanın üzerine kuruldu. Bu, yerin altıyla üstünün dengede tutulması ve ölümü hatırlatan kapalı bir mesajdır. İlk önce vergiler kaldırıldı. Bu pazarda yer satın alma veya kiralama da yoktu. Erkenden kalkan, ilk gelen dürüst satıcı en iyi yeri alabilir ve oradan satışına başlardı. Fiyatlara müdahale yoktu ve serbest piyasa vardı. İnsan fıtratına en uygun model İslâm iktisat sistemidir. Ticaret yolları iki devenin geçeceği genişlikte olmalıdır. Bu yollar üzerine oturmak yasaktır. Efendimiz hiçbir şehirli köylü adına satış yapmasın der. Etkin bir piyasa denetimi (hisbe) vardır. Kalite kontrol vardı. Ticarette en ince detaylarına kadar müdahale edilmiştir. “Bizi aldatan bizden değildir” sözü bir denetim sonucunda söylenmiştir. Medine Pazarındaki temel model aldanmamak ve aldatmamak üzerinedir. Ömer efendimiz, “Bizim kurallarımızı bilmeyen bizim pazarımızda alışveriş yapmasın” diyor. Tam rekabet ortamı Medine Pazarında sağlanıyor. Değişim aracı olan paraya hiç müdahalede bulunulmamıştır. Ömer efendimize kadar para bastırılmamıştır. Önce dijital paraya vakıf olmalıyız ve sonra Medine Pazarının ilkeleriyle eşleştirmeliyiz. Yeni dünyada biz kendi şuurumuzla, tevhidle, adaletle, ahlâkla, ihsanla, uhuvvetle, yardımlaşma, dayanışma ve yeni modellerle yer almalıyız.”

İSLÂM SERVETİN TOPLANMASINDAN YANA DEĞİL

Meram Gençlik Merkezi’nde gerçekleştirilen sohbetin soru-cevap kısmından sonra Dr. Öğretim Üyesi Hüseyin Ergun, sözlerini “Haşr Sûresi 7.ayetin mealinde Allah, “Servet, içinizden sadece zenginler arasında elde ele dolaşan bir şey olmaması için böyle hükmedilmiştir” diye buyuruyor. İslâm iktisadının modeli servetin dağıtılmasıyla ilgili. Dinimiz servetin toplanmasını istemiyor. Hareket halinde olmasını istiyor” diyerek tamamladı. Dr. Ergun’a derneğin teşekkür plaketini ise HİSDER Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Önder Kutlu takdim etti. Hâfız Mehmet Esat Çakmak’a hediye paketini de, eğitimci Hasan Özücan ve gazeteci Mustafa Balkan birlikte verdi.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum