Beyoğlu'ndaki bombalı saldırı davası

Beyoğlu'ndaki bombalı saldırı davası

İstiklal Caddesi'nde, çoğu turist 5 kişinin hayatını kaybettiği, 45 kişinin de yaralandığı 19 Mart 2016'daki bombalı terör saldırısıyla ilgili tutuklu 5 sanığın yargılanmasına başlandı

İSTANBUL (AA) - İstiklal Caddesi'nde, 5 kişinin hayatını kaybettiği, 45 kişinin de yaralandığı 19 Mart 2016'daki bombalı terör saldırısıyla ilgili tutuklu 5 sanığın, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, kasten öldürme ve terör örgütü üyeliği" suçlarından yargılanmasına başlandı.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya, tutuklu sanıklar Mehmet Mustafa Çevik, Erkan Çapkın, Hüseyin Kaya ve İbrahim Gürler katıldı. Tutuklu sanıklardan Ercan Çapkın'ın ise tutuklu bulunduğu Kırıkkale F Tipi Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katılımı sağlandı.

Saldırıda yaralanan Hüseyin Canşen'in de müşteki olarak hazır bulunduğu ve iddianame özetinin okunduğu duruşmada, sanık savunmalarına geçildi. Sanıklardan Mehmet Mustafa Çevik, Hüseyin Kaya ve Ercan Çapkın’ın, avukatları hazır olmadığı gerekçesiyle savunması alınmadı.

Tutuklu sanıklardan İbrahim Gürler, atılı suçlamayı kabul etmediğini ve suçlamaların sadece iddialardan ibaret olduğunu belirterek, Hüseyin Kaya ve Mehmet Mustafa Çevik dışında iddianamede adı geçen hiçbir sanığı tanımadığını, 2 yıldır telefon kullanmadığını, parkta bir süre önce tanıştığı Kaya'nın evinde Çevik ile beraber misafirken gözaltına alındığını ve aramada ele geçirilen hiçbir şeyle alakasının olmadığını öne sürdü.

Sanık Gürler, bomba yapımında kullanılan malzemelerin ele geçirildiği Gaziantep'teki Atabek köyünde bulunan bağ evinde parmak izinin tespit edildiğine ilişkin kriminal raporu ise kabul etmediğini beyan etti.

- Telegram'ı ilahi zannetmiş

Savunması sorulan tutuklu sanık Erkan Çapkın da sanıklardan Ercan Çapkın'ın ağabeyi olduğunu ve diğer sanıkları tanımadığını kaydederek, DEAŞ terör örgütüyle herhangi bir ilgisinin bulunmadığını ve sadece Ercan Çapkın'ın kardeşi olması nedeniyle 10 aydır tutuklu yargılandığını savundu.

Gaziantep'te gözaltına alındığı evde ele geçirilen telefonun, polis tutanağında yanlışlıkla kendi üzerinde çıkmış gibi gösterildiğini iddia eden Çapkın, tahliyesini talep etti.

Söz alan tutuklu sanıklardan Erkan Çapkın'ın avukatı Mehmet Nasih Aydın da terör saldırısını gerçekleştiren şahsın kullandığı telefonla örtüştüğü belirtilen telefon hattının müvekkilinin kaldığı evden ele geçirilmesi dışında hiçbir delil olmadığını ileri sürerek, istihbarat raporları ve tanık beyanlarında adı geçmeyen müvekkilinin herhangi bir örgütsel faaliyeti olmadığını ve Telegram programının "İlahi" olduğunu zannettiğini söyledi.

Avukat Aydın, herhangi bir mağduriyete yol açılmaması için müvekkili Çapkın'ın tahliyesini talep etti.

- "Ömür boyu şarapnel parçasıyla yaşayacağım"

Beyanı sorulan müşteki Hüseyin Canşen ise olay günü İstiklal Caddesi'nde patlama sonrası yaralandığını belirterek, bacağına giren şarapnel parçasının felç olma riski oluşacağı için çıkarılamadığını ve ömür boyu böyle yaşaması gerektiğini anlattı.

Canşen, sanıkları tanımadığını ancak eylemi gerçekleştiren kişilerden şikayetçi olduğunu da ifade etti.

Esasa ilişkin görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Murat Yıldırım, tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak tutuklu sanıklardan Erkan Çapkın'ın adli kontrolle tahliye edilmesine, diğer tutuklu sanıkların bu hallerinin ise devamına karar verilmesini talep etti.

Savcı Yıldırım ayrıca, sanıklardan Hüseyin Kaya hakkında örgüt üyeliği suçundan Elazığ'da dava açıldığına dikkati çekerek, delillerin ve faaliyetlerin yoğunluğu açısından sanık Kaya yönünden bu dosyayla Elazığ'daki dosyanın birleştirilmesine karar verilmesini de istedi.

Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu 5 sanığın, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösterir somut deliller bulunması ve kaçma şüphesi varlığı gerekçeleriyle bu hallerinin devamına hükmetti.

Sanıklardan Hüseyin Kaya'nın Elazığ 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı dosyanın mahkemeye gönderilmesi ve incelenmesinin ardından birleştirme hususunda değerlendirmenin daha sonra yapılmasına karar veren heyet, duruşmayı 9 Mart 2017'ye erteledi.

- İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca hazırlanan iddianamede, terör örgütü DEAŞ'ın Gaziantep sorumlusu olduğu belirtilen Ercan Çapkın ile Hüseyin Kaya'nın DEAŞ terör örgütü yöneticilerinden olduğu, saldırının ardından Gaziantep'te yakalanan Mehmet Mustafa Çevik ile İbrahim Gürler'in de DEAŞ terör örgütü üyesi oldukları kaydediliyor.

Şüphelilerden Mehmet Mustafa Çevik ve İbrahim Gürler'in, başka eylemler için canlı bomba olarak hazır edildikleri belirtilen iddianamede, saldırının ardından yapılan operasyonlarda, Gaziantep'te bir bağ evinin olduğu tarlada iki adet bomba düzenekli yeleğin toprağa gömülü şekilde bulunduğu ve yeleklerin bu şüpheliler tarafından kullanılacağının tespit edildiği ifade ediliyor.

DEAŞ terör örgütü yönetici konumundaki 3 şüphelinin, olay yerinde kendini patlattığı belirtilen canlı bomba Mehmet Öztürk adlı saldırganın ölümünden de sorumlu tutulduğu dile getirilen iddianamede, terör örgütü yöneticisi oldukları belirtilen şüpheliler Ercan ve Erkan Çapkın kardeşler ile Hüseyin Kaya'nın, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs" suçundan 1 kez ile "kasten öldürme" suçundan da 5 kez olmak üzere toplam 6 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

Şüphelilerin "Genel güvenliğin tehlikeye sokulması, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurmak, 44 kez kasten öldürmeye teşebbüs ve terör örgütü yöneticiliği" suçlarından da ayrıca cezalandırılması talep edilen iddianamede, diğer şüpheliler Mehmet Mustafa Çevik ile İbrahim Gürler'in ise, "terör örgütü üyeliği" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

İddianamede, olay yerinde ölen canlı bomba Mehmet Öztürk hakkında ise takipsizlik hükmü kurulduğu belirtiliyor.

Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde 19 Mart 2016'de meydana gelen olayda, Mehmet Öztürk (24) adlı canlı bombanın sabah saatlerinde üzerinde taşıdığı canlı bombayı patlatmasıyla İsrail uyruklu Simha Simon Demri, Yonathan Suher ve Avraham Godman ile İran uyruklu Ali Rıza Khalman ölmüş, 44 kişi ise yaralanmıştı.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler