Beyanları hükme esas alınan tanığın duruşmada dinlenmemesi

Beyanları hükme esas alınan tanığın duruşmada dinlenmemesi

Anayasa Mahkemesi, anlatımları mahkumiyet için belirleyici ölçüde kanıt olarak kullanılan tanığın duruşmada sorgulanmamasını hak ihlali saydı

ANKARA (AA) - Anayasa Mahkemesi, anlatımları mahkumiyet için belirleyici ölçüde kanıt olarak kullanılan tanığın duruşmada sorgulanmamasının hak ihlali sayılmasına hükmetti.

İstanbul'da 2004'te silahlı terör örgütü DHKP-C üyeliği nedeniyle tutuklanan zanlı, başka kişilerin isimlerini vererek, bunların de örgüt üyesi olduğunu iddia etti.

Bu ifadelere dayanılarak, başvurucunun da arasında bulunduğu bazı kişiler tutuklandı ve haklarında örgüt üyeliği suçundan kamu davası açıldı.

Kapatılan İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan başvurucunun beraatine karar verildi ancak karar Yargıtay tarafından bozuldu. Yargıtay, tanık beyanı ve müracaatçının, "Türkiye'de hukuk yok mu?", "Polis sahte belgeyle dernek kapatıyor" yazılı bildirileri dağıtırken yakalanması nedeniyle başvurucu hakkında mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğini belirtti.

Bozma kararı sonrası başvurucu yerel mahkeme tarafından, DHKP-C üyesi olduğu gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Başvurucu, hükme esas alınan tanık beyanının zorla alındığını ve tanığın bu beyanları sonradan reddettiğini öne sürerek hükmü temyize gitti. Ancak Yargıtay 9. Ceza Dairesinin kararıyla hüküm onandı.

Başvurucu, hapis cezası alması için hükme esas alınan tanığın duruşmada sorgulanmaması nedeniyle tanık sorgulama hakkının ihlal edildiğini öne sürerek, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.

Suç unsuru taşımayan bildiri dağıtırken gözaltına alındığını, yasa dışı herhangi bir eylem iddiası bulunmadığı halde örgüt üyeliğinden cezalandırıldığını ileri süren başvurucu, mahkumiyet hükmüne esas alınan tek delilin başka dosyada yargılanan bir sanığın beyanları olduğunu iddia etti. Başvurucu, bu beyanın daha sonra tanık tarafından reddedildiğini belirterek, kişi hürriyeti ve adil yargılanma hakkının da ihlal edildiğini öne sürdü.

Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, başvurucunun, Anayasanın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki tanık sorgulama hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Kararın bir örneği, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için ilgili mahkemeye gönderildi.

- Gerekçeden

Yüksek Mahkemenin gerekçesinde, başvurucu hakkındaki kararda, başka bir davada yargılanan bir kişinin soruşturma evresinde başvurucu aleyhine verdiği ifadenin tek olmasa da belirleyici olduğu belirtildi.

Başvurucu aleyhinde beyanda bulunan tanığın zorla beyan verdiği ve sonradan bu beyanlarını geri aldığının iddia edildiği hatırlatılan gerekçede, buna rağmen Mahkemece tanık beyanının güvenilirliği konusunda başvurucuda oluşan kuşkuların giderilmediği kaydedildi.

Somut olayda, duruşmada dinlenmeyen tanığın ifadesine dayanılarak mahkumiyet hükmü kurulmasının bir bütün olarak yargılamanın hakkaniyetini zedelediği sonucuna ulaşıldığı vurgulandı. Gerekçede, şu tespitler yapıldı:

"Sonuç olarak, başvurucuya, beyanları mahkumiyette belirleyici ölçüde esas alınan tanığı sorgulama imkanı verilmediğinden ve savunma haklarının korunması için hiçbir tedbir alınmadığından başvurucunun hakları Anayasa'nın 36. maddesindeki güvencelerle bağdaşmayacak ölçüde kısıtlanmıştır. Açıklanan gerekçelerle, başvurucunun aleyhinde beyanda bulunan tanığı sorguya çekme hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir. Tanığın duruşmada dinlememesi, neden dinlenmediğine ilişkin gerekçenin ortaya konulmaması ve dengeleyici savunma imkanlarının başvurucuya tanınmaması nedenleriyle tanık sorgulama hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir."

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :