''Batı, Türkiye-Rusya yakınlaşmasını sabote ediyor''

''Batı, Türkiye-Rusya yakınlaşmasını sabote ediyor''

Rus siyasetçi ve bilim adamı Dr. Baburin:- "Türkiye ile Rusya’nın enerji, turizm ve savunma sanayi gibi birçok alanda iş birliği yapması özellikle ABD’yi rahatsız etti"- "Elbette bu (Türkiye-Rusya) yakınlaşmayı sabote etme gayretleri olacaktır ama edindiğ

İSTANBUL (AA) - GÜLSÜM İNCEKAYA - Rus siyasetçi, bilim adamı ve hukukçu Sergey Nikolayeviç Baburin, Türkiye ile Rusya’nın enerji, turizm ve savunma sanayi gibi birçok alanda iş birliği yapmasının özellikle ABD’yi rahatsız ettiğini belirterek, “Elbette bu yakınlaşmayı sabote etme gayretleri olacaktır ama edindiğimiz tecrübelerden sonra bunu başarmalarına izin vermeyeceğiz.” dedi.

Baburin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Batılı güçlerin Rusya’nın para kazanmasını, Türkiye’nin de güçlenmesini istemediğini söyledi.

Türkiye ile Rusya arasında bir tür kazan/kazan ilişkisi olduğunu vurgulayan Baburin, "Dünyada çıkarlar çatışması var. Bu çatışma özellikle Türkiye ve Rusya söz konusu olduğunda şiddetleniyor. Türkiye, Rusya’dan S-400 füze sistemi satın almak istediğinde yaşanan tartışmalara baktığımızda bu çatışmanın boyutunu görebiliriz. Türkiye bu füzeleri almakla savunmasını güçlendirmiş olacak, Rusya da bu füzeleri satmakla ticari bir kazanç elde edecek. Her iki ülke için de bir kazanç söz konusu. Fakat birtakım küresel güçler, Rusya’nın ürün satarak para kazanmasını istemiyor, aynı zaman da Türkiye’nin de yüksek teknoloji ürünü bir silah alarak güçlenmesini istemiyor. Bunu da her fırsatta açıkça dile getiriyorlar." diye konuştu.

Rus doğal gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacak olan boru hatları projelerinde de benzer bir yaklaşımın söz konusu olduğuna dikkati çeken Baburin, şunları söyledi:

"Rusya haklı olarak gazını dünyanın çeşitli ülkelerine satarak gelir elde etmek istiyor. Yeni boru hatları inşa ederek Ukrayna’ya bağımlılığından da kurtulma çabasında. Türkiye üzerinden Avrupa’ya uzanacak olan boru hatları vasıtasıyla Türkiye büyük kazanç elde edecek. Hem gazı kendi ihtiyaçları için kullanacak hem de Avrupa’ya isale edilmesinde köprü vazifesi göreceğinden para kazanacak. Daha önce Karadeniz’den gelen boru hattının Bulgaristan üzerinden geçmesi planlanmıştı, ancak birtakım ülkelerin yoğun baskısı altında kalan Bulgar yönetimi bu projeyi reddetmek zorunda kaldı. Hatta bazı Bulgar yöneticileri istifaya zorlandı. Bulgaristan kendisine dayatılan emri uslu uslu kabul etti. Benzer baskı Türkiye’ye karşı da uygulandı. Ancak Türkiye kendi ayakları üzerinde durabilen, menfaatlerine uygun kararları tek başına alabilen bir ülke olarak bu baskılara boyun eğmedi.”

- ''Rus turistlerin gelmesinden rahatsızlar''

Sergey Nikolayeviç Baburin Türk-Rus yakınlaşmasından çıkarları zedelenen Batılı güçlerin, savunma sanayi ve enerji alanlarının yanı sıra turizm sektörüne de müdahale etmeye çalıştığını anlattı.

Rus turistlerin rotalarının değiştirilmesi için yönlendirme ve baskı kurulduğunu ifade eden Baburin, "Her yıl milyonlarca Rus vatandaşı tatilini geçirmek için Türkiye’nin Ege ve Akdeniz sahillerine akın ediyor. Ancak bundan rahatsız olan güçler Rus turistlerin Yunanistan, İtalya veya İspanya’ya gitmesi için çeşitli adımlar attı. Çünkü turizm gelirinin Türkiye yerine başka ülkelere gitmesini istiyorlar. Görüleceği üzere Türk-Rus ilişkilerinde küresel anlamda birtakım menfaat çatışmaları yaşanıyor. Ancak önemli olan iki ülkenin kendi çıkarları doğrultusunda doğru adım atmaları. Elbette Türkiye-Rusya yakınlaşmasını sabote etme gayretleri gelecekte de olacaktır ama edindiğimiz bütün bu acı tecrübelerden sonra bunu başarmalarına izin vermeyeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

- ''ABD gitmeden Suriye’ye barış gelmez''

Baburin, Astana Süreci ortaklarının Esed’in geleceği hakkında farklı fikirlere sahip olmalarına rağmen, Suriye’de siyasi bir reform yapılması konusunda mutabık kaldığını savundu.

Türkiye, İran ve Rusya olmaksızın Suriye’de silahların susmasının, ülkeye barışın gelmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Baburin, “Türkiye-Rusya ve İran bölgede karşılıklı çıkarların dengelenmesi konusunda mutabık kaldı. Amerika Suriye’den çekilirse barış için önemli bir adım atılmış olur. Rusya ve Türkiye bu topraklarda çatışmaları durduracak ve barışı sağlayacak iradeye sahiptir. Bu hedefe ulaşmak için de ABD’nin Suriye’den bütün unsurlarını çekmesi gerekmektedir." ifadelerini kullandı.

Sergey Nikolayeviç Baburin, Kudüs statüsü konusunda İslam ülkeleri gibi düşündüğünü belirterek şöyle devam etti:

"Kudüs Filistin’in başkenti olarak tanınmalıdır. Benim kanaatime göre Ortodoks Hristiyanlar ile Müslümanların ortak noktaları fazladır. Çünkü her iki taraf da dünyanın yaşanabilir bir yer olabilmesi için ortak manevi temeller üzerinde durması gerektiğine inanıyor. Ancak İsrail, Müslümanlar ile Hristiyanlar arasında bir din çatışması çıkarmak için elinden geleni yapıyor.

Bizim bu provokasyonlara karşı sağlam durmamız gerekmektedir. Osmanlı ile Rus Çarlığı arasında geçmiş asırlarda çok sayıda savaş yaşandığı için Türkler ve Ruslar arasında tarihsel bir güvensizlik hissi vardır. Bu savaşların bir kısmı da dini içerikliydi. Maalesef Türk ve Slav halklarının ortak tarihi ve kökleri bu çatışmaların gölgesinde kaldı. Eğer bu ortak yönlerimizi ortaya koyabilirsek iki halk arasındaki güven duygusu da yeniden güçlenecektir."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler