Atlantik Konseyi İstanbul Zirvesi 2017

Atlantik Konseyi İstanbul Zirvesi 2017

Eski İspanya Dışişleri Bakanı Palacio:- "New York'ta mültecilerle ilgili düzenlenen toplantıda alınan kararlara rağmen ABD kendini bu işin dışında tuttu. İnsanlar bize parmak sallıyor kimse dönüp ABD'ye, büyük güçlere bir şey söylemiyor"- Uluslararası Kri

İSTANBUL (AA) - Eski İspanya Dışişleri Bakanı Ana Palacio, "New York'ta mültecilerle ilgili düzenlenen toplantıda alınan kararlara rağmen ABD kendini bu işin dışında tuttu. İnsanlar bize parmak sallıyor kimse dönüp ABD'ye, büyük güçlere bir şey söylemiyor." dedi.

Palacio, Atlantik Konseyi İstanbul Zirvesi 2017 kapsamındaki mülteci krizine ilişkin oturumda, Avrupa'nın buna ilişkin bir şeyler yapmaya çalıştığını ancak yapacaklarının bir sınırının olduğunu söyledi.

Mülteci sorununda Yunanistan, İtalya ve İspanya'ya "Bu sizin sorununuz, siz halledin" denilerek, ülkelerin yalnız bırakıldığını belirten Palacio, ''Evet Avrupa olarak çok şey yapmalıyız ama siz de bir şeyler yapın. Sınırlı kaynaklarına rağmen Mülteciler Yüksek Komiserliği çok şey yapıyor. 80-100 milyon dolar harcadık. 1,5 milyar dolar sözümüz var ve onu da yerine getireceğiz. Mülteciler 20 AB ülkesine yerleştirildi. New York'ta mültecilerle ilgili düzenlenen toplantıda alınan kararlara rağmen ABD kendini bu işin dışında tuttu. İnsanlar bize parmak sallıyor kimse dönüp ABD'ye, büyük güçlere bir şey söylemiyor.'' diye konuştu.

Palacio, ''Mülteci sorunu sadece Avrupa'nın sorunu değil. Bu ABD'nin de sorunu. ABD Başkanı Trump'in iyi başlangıç yapmadığını söylemem lazım. Trump hem havlıyor hem ısırıyor. Mülteciler hakkında şu ana kadar makul bir çözüm bulmuş değil. Bu soruna müdahil olmak zorunda." ifadesini kullandı.

Avrupa'nın siyasi ve ekonomik sebeplerden dolayı birçok sorunu olduğu için, ciddi anlamda bir mülteci politikası geliştiremediğini dile getiren Palacio, net bir politika oluşturmanın zorunluluğuna işaret etti.


- "Ortadoğu'daki çatışmaların azaltılması ve yeni mültecilerin oluşmaması için adımlar atmalıyız"

Uluslararası Kriz Grubu Ortadoğu ve Kuzey Afrika Program Direktörü Joost Hiltermann da çatışma komşusu ülkelerin üzerinde yeni baskılar görüldüğüne değinerek, Lübnan ve Ürdün gibi ülkelerde kişi başına düşen mülteci sayısının çok fazla olduğunu anımsattı.

Uluslararası camianın söz konusu ülkelere finansal yardımda bulunduğunu dile getiren Hiltermann, "Bu yardım sadece mültecilere değil, bu ülkenin kendi ekonomisine ve kendi toplumlarına da yapılıyor ki bu ülkelerdeki insanlar da işlerini kaybetmesinler ve mültecilere halihazırda olandan daha büyük bir gücenme olmasın. Bütün bu külfetin uzun vadede karşılanması çok zor." dedi.

Hiltermann, komşu ülkelerin giderek artan şekilde çatışma alanlarındaki sınırlarını da kapatmaya başladığını belirterek, Suriye'de ve Irak'ta ülke içinde yerinden olmuş kişilerin savaşan güçlere katılabildiğini ve radikalleşebildiğini anlattı.

Yemen'deki insani krizin felaket boyutuna ulaştığına dikkati çeken Hiltermann, önleyici adımlar atılmaması halinde ülkede açlık ve kıtlıkla karşılaşılacağını söyledi.

Hiltermann, Irak'taki duruma değinirken, "2003'ten bu yana devlet kurumlarının çöktüğünü görüyoruz. Şimdi buna bir de IŞİD tehdidi eklendi. IŞİD sonrası yönetişim de bir sorun. Boşluğu kim dolduracak? Bu yerel aktörler değil, dış aktörler olacak gibi görünüyor. Onlar da birbiriyle mücadele halinde, hem toprak hem de kaynak mücadelesi veriyorlar. Irak'ta bir dizi yeni çatışmayı görebileceğimizi düşünüyorum." ifadesini kullandı.

Suriye'de devam eden iç savaşın yanı sıra bölgede, bazı ikincil çatışmalar da olduğunu anlatan Hiltermann, "Bütün bu çatışmaların artması, umarım silahlı çatışmalara sebep olmaz, ama en azından biliyoruz ki mülteci akınlarına sebep olacak maalesef. Ortadoğu'daki çatışmaların azaltılması ve yeni mültecilerin oluşmaması için adımlar atmalıyız. Mevcut mülteci krizine öyle bir şekilde müdahale etmemiz gerekiyor ki bunu ele almakta gösterdiğimiz başarısızlığımız, bölgede yeni çatışmalara sebep olmasın." diye konuştu.


- "Paranın, dünyanın ihtiyacı olan yerlerine aktarılmasından bahsetmemiz gerekiyor"

IPA Kurucusu ve Üst Yöneticisi (CEO) Kilian Kleinschmidt de çaresizliğin insanları yerlerinden olmaya, hareket etmeye ve evlerini terk etmeye ittiğini belirterek, "Mülteciler sözleşmesine uyan, uymayan ve 'Bazıları mültecidir bazıları ekonomik fırsat peşinde koşan ekonomik göçmendir' ayrımını bir kenara bırakmamız lazım. Tabii ki elimizdeki koruma araçlarını sorgulamak anlamında söylemiyorum bunu, devam edebilmek için söylüyorum. Sürdürülebilir kalkınma hedefleri harika bir yol haritası sunuyor önümüzdeki 15 yıl içerisinde bize." ifadelerini kullandı.

Ülkeleri yoksulluktan kurtaranın yardım olmadığına işaret eden Kleinschmidt, yoksulluğun azaltıldığı Çin ve Hindistan'ın, bunu yardım alarak, sorumluluğu yardım kuruluşlarına vererek değil, cesur politika kararlarıyla, yatırımla, endüstriyle, teknolojiyle yaptığını anlattı.

Kleinschmidt, "Kaynakları nasıl daha eşit şekilde dağıtacağız?" sorusunun ciddiye alınması gerektiğini vurgulayarak, "Her şey var aslında elimizde, yeterince para var. Sermaye gerçekten sorun değil. 'Nereye gideceğiz? Ne yapacağız?' Bu önemli. Burada artık bu paranın, dünyanın ihtiyacı olan yerlerine aktarılmasından bahsetmemiz gerekiyor. Kaynakları iyi aktarmamız gerekiyor." dedi.

Özel sektörün ve belediyelerin de yapabileceği şeyler olduğunu ifade eden Kleinschmidt, mültecilerin, yerinden olan kişilerin, yoksul kişilerin, mülteci kamplarına değil, başka yoksul insanların bulunduğu yerlere, gecekondu mahallelerine gittiğini söyledi. Kleinschmidt, "Gelecekte şehirlerde yerleşim alanlarına yatırım yapılması, insanlara istihdam ve çalışma imkanı sağlanması lazım." görüşlerini dile getirdi.


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler